68 - ❝Savaşın! Karanlık Lord ile savaşın!❞

1.7K 177 213
                                    

2 MAYIS 1998

"Merhaba Harry."

"Lily." dedi Harry şaşkınca. "Ben..."

"Beni görmeyi beklemiyordun, farkındayım." dedi Lily gülümsemeye devam ederken. "Ama anlaşılan o ki tuhaf bir şekilde en çok beni görmek istemişsin."

Harry sessiz kaldı. Çok tuhaftı. Kendini o kadar tuhaf hissediyordu ki.

Yeşil gözlerine baktı Harry, annesininki gibi değildi onun yeşilleri. Biraz daha açık renkti. Annesinin gözleri ise zümrüt yeşiliydi, Slytherin yeşiliydi. Tıpkı kendisinin gözleri gibi.

"Öyle cesurca davrandın ki." dedi Lily sessizliği bozarak. "Seninle öyle gurur duyuyorum ki."

Harry başını salladı. "Teşekkür ederim." diye mırıldandı. "Hayatımı kurtardığın için."

"Annen yerimde olsaydı benim için aynısını yapardı." dedi Lily. "Tıpkı senin de birazdan yapacağın gibi. Onların hayatını kurtaracaksın."

Ölecekti. Harry bunu tekrar hatırladığında yutkunamadı.

"Çok acıyor mu? Ölmek?"

"Hiç acıtmıyor." dedi Lily. "Gözlerini kapat, hissetmeyeceksin bile."

"Ölmeni istemezdim." dedi Harry acı dolu bir sesle. "Çok özür dilerim, kimsenin ölmesini istememiştim. Benim için, benim yüzümden-" 

"Ölenler inandığı şey için öldü Harry. Hepimiz bu savaş bitsin, kazanılsın diye öldük. Herkesin mutlulukla ve huzurla yaşayacağı bir dünya yaratmaya çalışıyorduk."

Harry bir süre daha karşısındaki kadına baktı. Neredeyse canlı gibiydi, neredeyse. 

"Korkma." dedi Lily. "Ölmek sandığın kadar korkunç bir şey değil."

"Geride bırakacaklarımdan korkuyorum." dedi Harry. Annesi ve babası onsuz nasıl yapardı? Veya arkadaşları? 

"Sorun değil." dedi Lily sakin bir gülümsemeyle. "İnsanlar yaşama devam etmenin bir yolunu her daim bulur Harry. Ölüm hiçbir şeyin sonu değildir." 

Bakışlarını aşağı çevirdi Harry. "Benimle... Benimle gelir misin?" diye sordu küçük bir çocuk gibi. 

"Tabii ki." 

"Onlara veda etmedim." dedi Harry gergince aklına gelenle. "Aileme."

Veda edecek cesareti yoktu. Çünkü biliyordu ki ne yapacağını söylerse gitmesine izin vermezlerdi, annesi de babası da onu asla bırakmazdı. 

Ki zaten veda etmeye kalkışsa Harry de onları bırakamazdı.

"Seni anlayacaklarına eminim, Valeria da James de bu fedakarlığınla gurur duyacaklardır. Cesaretine her daim hayrandılar." 

Sonra Harry yürümeye başladı. Lily birkaç adım gerisinden geliyordu ama oradaydı, varlığı Harry'ye güç veriyordu. Hiç tanımadığı bir kadının varlığı ona güç veriyordu.

Ölmeye hazırdı, hazır olmak zorundaydı. Her şeyin bitmesi gerekiyordu ve bu ancak kendi ölümüyle olabilecek bir şeydi.

✧ 

James kaşlarını çatarak başını kaldırdı. "Sesleri duyuyor musunuz?" diye sordu.

Dışarıdan Büyük Salon'a doğru gelen konuşma ve ayak seslerini duyanlar merakla bakıştı. Valeria kocasının elini sımsıkı tuttu. "James..." dedi korkuyla.

𝐊𝐔𝐂𝐔𝐊 𝐁𝐄𝐘𝐀𝐙 𝐘𝐀𝐋𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑 「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें