52 - ❝Neredeydin söylesene!❞

1.8K 189 96
                                    

AĞUSTOS 1979

Hayal görüyordum.

Kesinlikle hayal görüyordum. Bir yıl boyunca bin bir çabayla koruduğum akıl sağlığım en nihayetinde beni terk etmişti. Başka bir açıklaması olamazdı.

Evimin merdivenlerinde oturan ve aşık olduğum ela gözleriyle bana bakan James Potter'ın başka bir açıklaması olamazdı!

"James?" Sesim titremişti, resmen sesim titremişti. 

İçimde yanan özlem bir yana korku baş göstermişti. Burada olduğumu nereden biliyordu? Fidelius büyüsünü nasıl kırmıştı? Regulus?! Ona bir şey mi olmuştu? 

Ben onu korumak için bunca şeye göğüs germişken o tam karşımda durmuş, gözlerime bakıyordu. 

"Kapıyı açmayı düşünüyor musun yoksa burada durmaya devam mı edeceğiz?" 

Sesi... O kadar özlemiştim ki. Hala burada olduğuna inanamıyordum. Bir yıldan sonra karşımdaydı, bana bakıyordu. 

Fakat emin olmalıydım. Asamı çekip ona doğrulttuğumda yerinde doğruldu. "Ne yapıyorsun?" diye sordu telaşla.

"James Potter olduğunu kanıtla." dedim. "İlk kez öpüştüğümüzde neredeydik?"

Bana hala şaşkın şaşkın bakıyordu. "Gryffindor ortak salonundaydık." dedi. "Valeria, benim. Gerçekten benim."

Verdiği cevap yüreğimi kuş tüyünden bile hafif yaparken titreyen ellerimle asamı indirdim. "James..." dediğimde gülümsedi. 

Birkaç adım atıp evin bahçesine tamamen girdiğimde koruma duvarlarının arasındaydım artık. "Senin burada ne işin var? Sen- Nereden biliyorsun?" diye sordum. 

Bir yıldır görmediğim, özleminden ve aşkından öldüğüm kişiye sorduğum ilk soru buydu, evet.

"İçeri geçelim." dedi ve ayaklandı. "Gelmeni bekliyordum."

Pes ederek anahtarımı çıkardım ve merdivenleri tırmanarak kapının önüne geldim. Anahtar yuvasına girip iki kere döndükten sonra kapı açıldı.

James içeri adım atmak üzereyken "Bekle." diyerek onu durdurdum ve asamı çıkarıp kapı önündeki sarsılmazlık büyüsünü kaldırdım. "Şimdi geç."

İçeriye girdiği gibi peşinden girip kapıyı kapattım, sarsılmazlık büyüsünü tekrar yapıp James'e döndüm. Birbirimize bakıyorduk. "Salon." dedim fısıltıyla, hala inanamıyordum. "Salonda konuşalım."

James başını salladığında salona yöneldim. O da arkamdan gelip beyaz koltuğa oturduğunda ben ayakta kalmayı tercih ettim. Oturabilecek gibi hissetmiyordum kendimi.

"Bu evi nasıl buldun?" dedim. 

"Regulus söyledi." dediğinde kaşlarımı çattım. O küçük hain ne yapmıştı?! James'i ve diğerlerini korumak için gittiğimi bilmesine rağmen James'e adresimi mi vermişti?

"Ne? Niye?" Anlam veremiyordum. "Regulus niye böyle bir şey yapsın?"

James sıkıntıyla iç çekti. "Bir şeyler söyledi. Şu an güvende olduğunu ama yakında tehlikeye düşeceğini, seni koruyacağıma güvendiğini falan anlattı."

Gözlerimi parkeye diktim. Yakında tehlikeye mi düşecektim? İyi de niye? "Başka bir şey söyledi mi?" 

James kaşlarını hafifçe çatıp bir süre düşündü. "Hayır." dedikten sonra bana döndü. "Ama bana kendini her zamankinden daha çok kollaman gerektiğini söyledi defalarca."

𝐊𝐔𝐂𝐔𝐊 𝐁𝐄𝐘𝐀𝐙 𝐘𝐀𝐋𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑 「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」Where stories live. Discover now