50 - ❝Çözemeyeceğimiz ne olabilir?❞

1.6K 186 128
                                    

27 MART 1979 / JAMES

Dokuz ay.

Sıcak bir duş almak için evime girdiğimde "Sürpriz!" sesleri yankılandı. Kaşlarımı çatıp salonun ortasında dikilen arkadaşlarıma baktım. Yüzlerinde neşeli gülümsemeler vardı ve benden bir tepki bekliyorlardı.

"Sürpriz?" diye sordum anlamamış bir halde. "Ne için?" 

Pati yanıma gelip beni omuzlarımdan kavradı ve hafifçe sarstı. "Bugün doğum günün, unuttun mu? Resmen on dokuz yaşındasın artık."

Kaşlarım çatıldı. Martta olduğumuzu biliyordum bir tek, hangi günde olduğumuzu tamamen unutmuştum. 

Gerçi doğum günüm pek umurumda değildi. Kutlamasam, unutsam bile olurdu. Valeria yokken hiçbir şey umurumda değildi.

Dokuz ay.

Aramadığım yer kalmamıştı. İngiltere, İskoçya, İrlanda, Amerika... Aklıma gelebilecek her yere bakmış, Valeria'yı aramıştım. İçimdeki büyü özünü bile yoklamıştım defalarca ama bir işime yaramamıştı.

"Unutmuşum." dedim mırıldanarak ve kendimi koltuğa attım. "Çok yorgunum, hiç kutlama havamda değilim."

Yoldaşlık görevleri yorucuydu. Ölüm Yiyenler ile sıklıkla karşı karşıya geliyor, onları yakalamaya çalışıyorduk. Tabii bir savaşta olduğumuz için elimden geleni yaptığıma memnundum ama yoruluyordum işte.

Bir de Dumbledore meselesi vardı ki en sinir bozucu yanıydı tüm her şeyin. Valeria'nın yerini bildiğini biliyordum, bundan emindim ama ne kadar ısrar edersem edeyim ağzından hiçbir şey çıkmıyordu! Araştırdıkça Valeria'yı tehlikeye atacağımı söylüyordu devamlı.

Anlamıyordum. Nasıl tehlikeye atabilirdim ki? Niye gitmişti? Delirecektim!

"Hadi ama Çatalak!" dedi Kuyruk. "Aylardır ruh gibisin, biraz iyi hissetmeni istiyoruz sadece."

Kuyruk'a baktım uzun uzun. "Sence ben de istemiyor muyum?" diye sordum. "Ama Valeria olmadıkça bu imkansız."

"Aylardır arıyorsun James." dedi Lily. "Dumbledore'un dediği gibi ya onu aradıkça onu tehlikeye atıyorsan? Valeria bizi arkasında bırakıp gittiyse gerçekten büyük bir sorun vardır, bunu sen de biliyorsun."

"Ne sorunu olabilir ki?" dedim öfkeyle. "Çözemeyeceğimiz ne olabilir?"

Pati ofladı. "Sanırım annemle babamın da haberi yok, Patiayak olup eve gizlice girdim -hey bakmayın öyle- ama Valeria'nın adı bir kere bile geçmedi."

Pati de endişeliydi aslında. Valeria'nın onun için bir kız kardeş, yakın bir dost olduğunu hepimiz biliyorduk ama o, Valeria'nın yaptıklarına saygı duyuyor ona çok ulaşmaya çalışmıyordu. 

Ona göre Valeria bir şeyi yaptıysa çok geçerli bir nedeni vardı.

Diğerleri de Dumbledore'a çok güvendiklerinden ve inandıklarından Valeria konusunu ilk üç aylık süreçten sonra kenara bırakmış, sadece bir gün Valeria'nın geri döneceğini ümit etmeye başlamışlardı.

Ben ise bunu yapamıyordum. Valeria'yla olmadığım her gün daha çok deliriyor, ona ihtiyaç duyuyordum. Varlığı içime o kadar çok işlemişti ki onsuz kendimi eksik hissediyordum.

Onunla konuşmayı, ona sarılmayı, kokusunu içime çekmeyi ve onunla en saçma şeylere bile gülmeyi çok özlemiştim.

"Anlamıyorsunuz." dedim nefes vererek. "Boş veremiyorum, Valeria en iyisini biliyordur diyerek kenara çekilemiyorum. Birlikte aşamayacağımız ne olabilir? Birbirimizi çok seviyorduk, bu sıradan bir bağın ötesindeydi ve Valeria bunu niye bırakıp gitti? Bana ihtiyacı varsa niye onun yanında olmama izin vermiyor?"

𝐊𝐔𝐂𝐔𝐊 𝐁𝐄𝐘𝐀𝐙 𝐘𝐀𝐋𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑 「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」Where stories live. Discover now