63 - ❝Bir kahraman gibi.❞

1.9K 191 80
                                    

HAZİRAN 1997

Harry, ağır adımlarla Hastane Kanadı'na yürürken ruh gibiydi. Ağlayış ve hıçkırık sesleri uzaktan geliyordu. Birkaç kişi dağılmış bir halde koridorlarda dikiliyordu ama onları da görmüyordu.

"Başka biri öldü mü?" diye sordu Harry.

"Bilmiyoruz." dedi James. "Geldiğimizde direkt seni gördük zaten ve peşinden geldik."

"Ama Malfoy- Malfoy birinin üzerine bastığını söyledi."

Valeria'nın yüzünden bir gölge geçti. "Öğreniriz birazdan." diyerek Hastane Kanadı'nın kapısını açtı ve üçü içeri girdi.

Harry'nin gözleri kapıya yakın yatakta yatan Neville'ı gördü. Kötü gözükmüyordu, hatta uyuyor gibiydi. Sonra gözleri en uçtaki yatağa takıldı. Neredeyse herkes oradaydı. 

Adım seslerini duyduklarında yatağın etrafındaki herkesin başı Potterlara döndü.

Ginny, Harry'yi gördüğü gibi koşarak ona sımsıkı sarıldığında Valeria gülümsedi. 

"James! Valeria! İyi misiniz?" Sirius ve Remus da onlara yaklaşmıştı. Sirius'un gri gözleri ikisinin arasında mekik dokudu. "İyiyiz Sirius, siz?"

"Yataktaki kim?" Ginny'den uzaklaşan Harry'nin sorduğu soruyla bir sessizlik çöktü. 

"Bill." dedi Remus. "Greyback saldırdı." Sesi kısık çıkmıştı son cümlelerini söylerken. Kendi yaşadıkları aklına gelmişti bir anda.

Sirius yumruklarını sıktı öfkeyle. "Şerefsiz." diye tısladı. 

"Bir şey- Bir şey olacak mı ona?" Harry'nin gözleri Ginny'nin üzerindeydi. Ginny, kahverengi gözlerini kaçırdı. "Yüzü... Yüzü biraz şey oldu." diye mırıldandı Ginny. "Ama kurtadam olmayacak, yani öyle düşünüyoruz."

Harry yatağa doğru yaklaştığında yüzü tanınmaz hale gelen Bill'i gördü ve yutkundu. Madam Pomfrey yeşil bir merhem sürüyordu yaralarına.

"Dumbledore belki yaralara iyi gelecek bir şey biliyordur." dedi Ron, ağabeyine bakarken. "Nerede o? Bill onlarla Dumbledore'un emri üzerine çarpıştı, Bill'i bu halde bırakamaz-"

"Dumbledore öldü." dedi James.

"Ne?" Remus'un gözleri James'e döndü şaşkınlıkla. Sonra Valeria'ya baktı. "Hayır!" 

Remus bir sandalyeye çöktüğünde Sirius onun sırtını okşadı. Herkes gibi Remus da bunun gerçek olduğuna ihtimal veremiyordu.

"Nasıl öldü?" diye sordu Tonks metanetli kalmaya çalışarak. "Nasıl... Nasıl oldu?"

"Onu Snape öldürdü." dedi Harry öfkeyle. "Oradaydı, gördüm. Dumbledore ile Astronomi Kulesi'ne gelmiştik. Dumbledore biraz hastaydı, zayıf düşmüştü ama ayak sesleri duyunca tuzak olduğunu anladı galiba, bilmiyorum. Beni hareketsiz hale getirdi, hiçbir şey yapamadım. Pelerinim de üzerimdeydi. Malfoy geldi sonra. Onu silahsız bıraktı."

Beni hayatta tuttuğun gibi onu da hayatta tut.

Dumbledore elinden geleni yapmıştı. Valeria dolan gözlerini saklamak için başını eğdi. 

"Sonra başka Ölüm Yiyenler geldi. Sonra da Snape- Snape yaptı. Onu öldürdü."

"Tanrım, hayır." dedi Hermione dehşetle. "Nasıl?"

"Size söylemiştim." Harry bunu buz gibi bir sesle söyledi. "Hepinize- Hepinize teker teker söylemiştim!"

Harry'ye kimse cevap veremedi, haklı olduğunu biliyorlardı çünkü.

𝐊𝐔𝐂𝐔𝐊 𝐁𝐄𝐘𝐀𝐙 𝐘𝐀𝐋𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑 「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」Where stories live. Discover now