48. Bölüm | Bu bir avcı tuzağı!

1K 68 202
                                    


fitolmaderdindebayan 'a ithafen... Uzun bölüm istediğiniz için size upuzun iki bölümle geliyorum, bundan sonraki bölüm büyük ihtimalle haftaya çünkü kurguya çok güzel bir detay eklemeye karar verdim. Güncele düşmeden yetiştirmeliyiz. 

Bölüm 48: "Bu bir avcı tuzağı!"


"Seni kurtaracağız tatlım," diyen Selen durumdan keyiflenmiş gibiydi ama aslında o da korkusunu gizleme çabasındaydı. Burada duygularını açıkça belli eden tek kişi bendim.

"Selen Zebani'yi polislere ihbar edecek. Onlara gerçekçi bir robot resim çizdir ve katilin evinin adresini ver. Mercan'ın söylediği detaylar ile işlediği tüm cinayetleri açığa çıkar. Şansımız varsa onun evinde büyük deliller bulurlar ve katil köşe bucak kaçıyor olsa bile bize vakit kazandırmış olursun."

"Cesetler onda değil, polisler onları aldı."


"Ama kayıp uzuvlar var, belki de onları evinde saklıyor. En azından birkaç resim ya da cinayet silahı bulurlar diye umuyorum."

Selen hızlıca başını onaylarken elime aldığım not kâğıdına aklımda kalan bazı detayları işliyordum. Unuttuğumu sandığım kâbuslarımı her hatırladığımda gözlerimden akan yaşlar kâğıdı ıslatıp yazdıklarımı dağıtırken burnumu çekerek zorlukla yazmaya devam ettim. Kalem avuçlarım arasında titriyor ve Selen' yardımcı olsun diye iğrenç detayları bile ekliyordum.


"Bizden bahsetmemelisin, ormandan tek başına kaçtığını söylemelisin."

"Siz polisi aradığınızı söylemiştiniz, bana elbette gelen ihbar haberini soracaklardır Onu ormandaki hayırsever bir vatandaşmış gibi kullanabilirim."

Bizim peşimize düşmeyeceklerini umdum.


"Selen sen polislerin korumasında olacağın için katil sana yaklaşamaz ama yine de senin korkunç bir ısrarda bulunup 7/24 takip edilmen gerekiyor. Üçümüzden birinin hayatta kalacağının garantisine ihtiyacım var."

"Bu pek teselli edici bir cümle değildi."

"Neyse ki amacım teselli etmek değildi," dedikten sonra devam etti. "Bizde bu sırada ortalıktan kaybolarak kendimizi güvenceye alacak ve Zebani ile ilgili detayları araştıracağız."


"Ne yapacaksınız?" diye atıldı Selen, bakışlarını benim sulu gözlerimden çekip. Ege ayakta dolanmaya ısrarla devam ederken 'Ölümün Tadı'nın etkilerini hatırlamaya çalışıyordum. İlk kâbuslarım düşündüğümden daha silikti.

"Mercan'ın elindeki fotoğrafta adres var. Oraya gideceğiz."

Başımı hışımla kaldırdım. "Baban nerede olduğunu merak edecektir. Okuldaki yoklamaların hala alındığına eminim."


"Babama Selen'in yanında kalmak istediğimi söyleyeceğim. Çok korktuğunu ve en yakın arkadaşımın bana ihtiyacı olduğunu söyleyebilirim."

"Biraz daha ağlamamı ister misin?" diyerek gözlerini belerten Selen'in bunun için ayrıyeten bir çabaya girmesine gerek yoktu çünkü zaten gözyaşlarımız aktı akacak vaziyette plan kuruyorduk. Ya da sadece onlar kuruyor, bende ağlayarak uygulamak için güç topluyordum.

Lanetli Kan | I-II ve IIIUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum