KENDİNDEKİ SEN

8 1 0
                                    


Zihninizin derinliklerine inin, size verilen bu yaşam, ormanın ıssızlığından gelen gürültülerin, kansere yakalanmış düşüncelerinizi aldattığını göreceksiniz. Kalbinizi dinleyin, kuru ve çatlamış olan toprak parçalarını hissedin, yapacağınız yolculukta fark edin, kendini asan toprak parçalarının azizliğini. 

Bir haydut var bu topraklarda ve güzelliğinin karşılığını alamamış bir süslemeli gelin. Tutun, dalından düşen yaprak tanelerinin kızılımsı kırılgan dürüstlüğünü.

İlerlemelisin, zorundasın da, çünkü zorunlu olduğun yol seni zaferle taçlandıracak; ama asla unutma kazanmak için çok yolun, kaybetmek için ise az zamanın var. Uzat ellerini, gökyüzünde hissettiğin zahmetsiz sevgiye, çıkacaksın hiç bahsedilmemiş zirvenin kendisindeki yüceliğine.

Sen çığlıksın bu hayatta, ayaklarını sürüdüğün taşlı, parçalı toprak ise kaderini duyurduğun dinleti. Taşıyacaksın çığlıklarına bürünmüş arzularını, düşeceksin de yakarışlarının ele verdiği sevgilerden, ancak sen sana eriştiğinde göreceksin yüzündeki silüetini, anlayacaksın da zamanını harcadığın bu yüzeysel uçurumlardaki kayboluşların verimliliğini, çevir karanlıkların temasındaki aydınlığını kendine bu kez zahmetle bağışla, ağaç dallarının teferruatlılığını, es geç gideceğin yolları ve hayali, saniyeleri takip et darağacındaki adaletsizliği biraz da sen bırak kendini kraliyet içerisindeki sehpaya, diz çök ve sinsiliğine bak doğanın; çünkü bu sinsilikten alman gerekecek gücünün geri kalanını, umudunu da öyle, kork korkmalısın da aslında, son bulmuş bedeninin sahtekarlığından öyle ki zamansız verilmiş yaşanmışlıklarda öğreneceksin son bulmayı ve işte yok olduğun zaman kazanacaksın siyahların içindeki beyazlığı.

SIĞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin