Tanrı

19

Bu.. Fullbuster şirketinin sahibi Silver olmalıydı. Kaç kez fotoğrafını görmüştüm hiç şüphe yoktu.

"Ne var Gray? Şu kedi saçmalığını dinliyorum. O saçmalıktan sonra bu herifin neden dağ evinde olmadığını da dinlemek istiyorum."

Silver fısıldayarak konuşuyordu. Ayrıca oldukça ağır bir aurası olmasından kaynaklı olmalı ki gözünde duygu olmayan Gray'in bile ilk defa ürktüğünü görüyordum.

" Demek sende o toplantıdaydın.. Baba. "

" Evet. Sen girmediğin için giriyordum. Bir ses duyunca bakayım dedim. Bir de ne göreyim. Öldürdüğünü sandığım adamı kız gibi giydirmen yetmemiş bir de arkadaşının nişanına getirmişsin. O da yetmemiş maskeyle geziyorsun. Canına bu kadar çok mu susadın? "

"Mecburdum. İsteyerek yapmadım."

"Mecburdun demek. Bu çocuğu öldürmek o kadar zor muydu?"

Neyden bahsediyorlardı? Tanrı aşkına Gray'in bütün ailesi mi sadistti? Neden bir tane normal adam yoktu ailesinde?

"Teknik olarak evet. İşime yarıyor. Öldürmemem lazım. Ayrıca timsahın ağzına oyuncak diye giderse onu öldürmeye çalışırlar."

"Yine de.. Neden kedi?"

"Güçsüz diye. Timsah neyden bahsettiğimi anlamış olmalı. Onun öleceğini fark etmiştir."

Silver elini yanağına koyup masaya dayandı. Ve bir süre beni izledi.

"Neden yarım saate benim arabamla gitmiyoruz?"

Gray'in kaşlarının çatıldığını gördüm. Eş zamanlı olarak yumruğunu da sıkmıştı.

------

"Epey cılızmış arkadaşın."

"Arkadaşım değil."

Beni yine o lanet yere götürmüşlerdi. Ve kollarım aynı şekilde bağlanmıştı.

"Neden bu kadar salak bir oğlum olmak zorunda ki?"

Gray'i gömse bile gıkını çıkartamıyordu. Bu ondan korktuğunu gösterirdi değil mi? Evet kesinlikle onu gösterirdi.

"Beni gömmen bittiyse neden buraya geldiğimizi açıklar mısın?"

"Neden olacak? Bu çocuğu öldürmek için. Sana kalsa öldürmeyeceksin."

Ah sanırım ölecektim. Aslında ben daha çok yaşarım diye düşünmüştüm. Uçurumda olanlardan sonra Gray'e sormam gereken daha çok şey vardı.

"Korkarım ki yapamazsın."

"Nedenmiş o?"

"O avukatı Natsu olmasaydı bu kadar temiz öldüremezdim. Gerizekalı olabilir ama kafası gerçekten bilgisayara basıyor. Birkaç mevzuyu daha böyle halletmem gerek. En azından o olana kadar onu öldüremem."

"Başka bir bilgisayar uzmanı bulabilirsin. Senin hakkında daha az şey bilen mesela."

Gray yavaş adımlarla gelip yanıma oturdu.

"Korkarım ki onu da yapamam. Avukatı öldürmek için onu kliniğe götürmem gerekti. Herkes bizi sevgili sanıyor. Onu öldürebilmem için düzgün bir plan yapmam gerek."

Silver kafasını geriye atıp derin bir nefes aldı. Ardından Gray'i yakasından tutup kaldırdı. Biraz bakışacaklarını düşünsemde bu olayın filmlerdeki gibi olmadığını Gray'in yediği yumruk sayesinde öğrenmiştim. Gray burnunu tutarak yere yıkıldığında gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Gray bile karşısında elini oynatamıyorsa bu adam ne kadar korkutucuydu?