15

134 19 33
                                    

"Sen ne yüreği yedin paketimi alıp gitmeler falan?"

Gray sesini duyduğumda korkudan bütün bedenim titrese de dönüp arkama bakmadım. Ne yapacaktı? Öldürür müydü? Önden buyursun.

"Yemedim. Harbiden. Açım bana pizza söylesene."

Madem sıçmıştım bari tamamen sıçsaydım. En azından ölmeden bir pizza yemeliydim.

Gray'in varlığı arkamdan biraz çekildi. Ama hala balkon kapısında durduğunu biliyordum.

"Lyon o koca götünü kaldırıp bize iki pizza söyle."

Şaşkınlıkla kafamı Gray'e çevirdim. O ise balkon kapısını kapatıp yanıma geldi. Balkon demirlerine bıraktığım paketten bir dal alıp ağzına yerleştirdi ve benim parmağımdaki sigaradan kendi sigarasını yaktı.

" Bu paketi bitirseydin seni sütyenle markete göndertirdim haberin olsun."

Hala ona şaşkın şaşkın baktığımı görünse kafasını 'ne var?' der gibi salladı.

"S-sadece.. Gelince boğazıma ya da bir yerlerime bıçak saplarsın diye düşündüm."

Gray yerin tozuna bakıp temiz olduğunu görünce yere oturdu ve sırtını duvara yasladı.

"Ah evet aslında yapıcaktım. Ama Erza sıkıntı yaratıyor. Ayrıca sana zarar versemde bağırmıyorsun. Ha bir de Lyon'un ağzına sıçman hoşuma gitti. O yüzden görmezden gelebilirim."

Bu olay benim götümü git gide kaldırırken garip ama rahat bir nefes aldım.

"Yine de çok pohpohlanma şuankini keyfim yerinde diye affettim. Diğerinde diğer omuzunda sola benzer."

Yutkundum. Sol omuzum gerçekten acımıştı. Ve o acıyı bir daha hissetmek istemiyordum. Yaslandığım korkuluklardan ayrılıp Gray'in yanına oturdum.

"Peki."

"Bak şöyle adam olursan bir süre düzgün anlaşırız."

Eliyle yeni boyanmış saçlarımı karıştırıp bitirdiği izmariti yerde söndürdü.

Belki de o kadar kötü biri değildi. Sadece huyuna gitmek gerekiyordu. Gerçi nereden baksan korkutucuydu. Biraz öyle oturduktan sonra Lyon balkon kapısını açınca ikimizde kordine olarak oraya döndük. Lyon elinde üç pizza kutusuyla yanımıza gelip karşımıza oturdu.

"Senin cüzdandan ödedim. O yüzden bende yicem."

"Boğazında kalsın."

Lyon orta parmağını kaldırıp kutulardan ikisini bizim önümüze koydu ve diğerini açıp yemeye başladı.

"Şimdi onu öldürmezsin anlaşılan, ona başka pantolon bakayım mı?"

"Hayır. Elbise giyecek."

"Giymem."

"Sana sormadım."

Ağzımı tıka basa doldurup kaşlarımı çatıp ona döndüm. O ise eline peçete alıp ağzımın üzerine doğru peçeteyi vurdu.

"Ağzındakini bitir hayvan herif iğrençsin."

Gözlerimi devirip ağzımdakini yuttum.

"Giymem."

"Bacakların lazerli gibi zaten ağda da yapmıcaz neden huysuzluk ediyosun?"

"Oğlum saçmalama kadınlar o kadar zorluk çekerken neden kadın rolüne bürüneyim ki? Elbise giymek bir yerlerinin açık olması demektir. Bir yerlerinin açık olması demek dışardaki abaza orospu çocuklarının sana dokunmak istemesi demektir."

TanrıWhere stories live. Discover now