Tanrı

18

Beni beklemiyodunuz di mi?

MERHABALAR AQ

Dün akşama doğru gerçekten kliniğe gidip ufak tefek testler ve filmlerle bilmem ne damarımda bilmem kaç şeyli tıkanıklık olduğunu kesinleştirmiştik. Pazar günü ameliyat edecekti. Açıkçası bir sadistin sedyesine yatmak beni ürkütse de onun bir doktor oluşuyla içimi rahatlatmaya çalışıyordum. Ayrıca şuan daha büyük sorunlarım vardı.

"Sen... Kilo mu aldın?"

"Nerden bileyim?"

Önceden baktığımız üzerime tam oturan elbise şuan beli dar geliyordu. Bu büyük bir sorundu. Nefes almam açısından özellikle.

Gray yanıma gelip kürek elleriyle belimi kavrayıp kendine çektiğinde içimdeki çenesine yumruk atma isteğimi dizginledim. Her şeye aşırı tepki verirsem ağzıma sıçardı. Sakin olmalıydım.

"Çok garip belin neredeyse hiç kalınlaşmamış. Dön bi."

Beni belimden çevirdikten sonra 'hee' tarzı bir ses çıkartıp elbisenin belindeki aptal bağcıkları çözdü. Onunla beraber derin bir nefes alırken Gray sırtımdaki bağcıkları düzgünce bağlayıp kendi kravatı için aynaya geçti.

İşkencenin gücü adına diyip susardım. Şuan bir elbise giyiyordum. Ayrıca dudağıma nemlendirici sürmüştüm.

Çilekli.

Tadı güzeldi.

"Yüzünü buruşturup durma."

"Sen giy o zaman soktuğumun elbisesini?"

"Kadın değilim."

"Ben de değilim yarrağım."

"Az sessiz olsana.."

Gray saçlarını iyice dağıtıp esnedi.

"Sadece bir saat gidip döneriz. Çok konuşmamaya çalış. İnce bir sesin olsa da erkek olduğun belli."

Adem elmam gözükmesin diye fular bağlamıştık. Ayrıca konuşmamam gerekiyordu. Dediğine göre beni travesti sanabilirlermiş.

Şuan bir farkım yoktu zaten.

"Bir saat sonra dönüp üstümdekileri değiştiricem değil mi?"

"Evet."

"Bir saati geçerse gece seni uyutmam."

Gray ayakkabısının bağcığını bağlarken yukarıya doğru bakıp sırıttı.

"Bunu nasıl yapacağına bağlı olarak gecikebiliriz biraz."

"Sevmeyeceğin şeyler yapacağıma emin olabilirsin seni pis sapık."

"Sapık mı? Kim sapık? Ben sapıksam, yeryüzünde görebileceğin en saygılı sapığımdır."

Gözümü devirip zar zor topukludan vazgeçirip aldırdığım babeti giydim. Biraz haklıydı. Çoğu onun gibi kişiler tecavüz ve taciz konusunda çok umursamazlardır. Gray ise tam tersi bu konuda çok hassastı.

------

Nişanı daha çok kokteyl gibi yapmışlardı. O yüzden biraz şanslıydık. Masalar küçük ve birbirinden uzaktaydı. Ben Gray ile konuşsam bile kimse sesimi duymazdı. İçeceğimden kafamı kaldırıp Gray'e baktım. Böyle sesli ortamlardan hoşlanmadığı çok belliydi. Acaba migreni mi vardı? Geldiğimizden beri başını ovalıyordu.

"Sen iyi misin?"

"Önemsiyormuşsun gibi yapmasana mide bulandırıcısın."

Gözümü devirip takım elbise gitmiş kızıl saçlı kadınla çok güzel bir abiye giymiş beyaz saçlı kızın dans edişini izlemeye başladım.