7

190 26 61
                                    

Bir buçuk hafta falan olmuştu. Gray sözünü tutup arada bana sevdiğim yemekleri getiriyordu. Kötü yanı ise onları getirmediği zaman aç kalıyordum. Bugünde o günlerden biriydi. Dün de gelmemişti. Suyla beslenmekten artık midemin sıvılaştığını hissetmiştim. Zayıflamıştım. Hem kilo hem güç bakımından. Bir gündür duymadığım kapı gıcırdamasını duyduğumda kafamı zorla oraya çevirdim. Gray yanıma gelip önüme pizza kutusu koyduktan sonra aynı kutudan kendi önüne alıp tek kelime etmeden yemeye başladı.

Tabiki de onu yalnız bırakmak olmazdı. O yüzden hiç vakit geçirmeden bende aynısını yaptım.

"Dün neden gelmedin?"

"Ha?? Yoksa beni özlüyor musun??"

Gray aşırı yapmacık bir şekilde konuştuğunda etrafta kusacak yer aradım.

"Seni değil ama yemeği evet."

"Ayıp oluyor o pizza kadar değerim yok mu?"

Büyük bir rahatlıkla kafamı sallayıp rahat rahat tıkınmaya devam ettim.

"Hayır? Hatta vücudunu bile o kadar rezil etmişsindir ki organların bile para etmez."

Gray abartıyla göz devirip son parçayı ağzına atıp içeceğinin pipetini kemirmeye başladı.

"Bir kaç gündür anlattığım olayla uğraşıyorum. Tahmin ettiğim gibi yoğun bakıma kaldırılmış."

Gözlerimi Gray'e çevirdim. Bunu kafasına çok takıyor olmalıydı. Takmakta haklıydı orası ayrı. Ama konu Gray olunca endişe duygusu anlamını yitiriyordu. Onu henüz hiç kendine güvenmezken görmemiştim.

" Yarın dışarı çıkıyoruz. "

Hayret güneş ışığı mı görecektim?

"Ayrıca biraz araştırma yaptım. Avukat beyin karısı duruşmalarını takip etmek için bilgisayarını hastaneye götürmüş. Şuan oranın internetine bağlı. Videoyu da aldım. Henüz izlemedim orası ayrı. İzlemeyi de pek düşünmüyorum açıkçası. Ve senin için güzel bir sistem kurdum hastanede. Kolayca internet ayarlarına ve onun bilgisayarına ulaşabilirsin. "

Bu kadar detaylı anlatmasına, hayır araştırmasına şaşırarak kaşlarımı yukarı kaldırdım.

" Ne videosu? "

Gray telefonuyla beraber yanıma geldi. 45 dakikalık bir video açtı. Videonun ilk yirmi dakikasında falan hastaneye olacak her şeyi anlatıyordu. Kadını tanımıyordum. Ama oldukça güzel bir vücudu vardı. Ama karaktersizdi belli ki. Videoda üç dört kez avukat yerine Gray'in geçmesini istemişti.

Bir insan neden bu denli sikilmek isterdi ki?

Gray kadrajdan büyük ihtimal tümden odadan çıktıktan sonra odaya başka biri girdi. Kamerayı biraz aşağı koyduklarından kadının yüzü görünüyordu. Ama adamın boyundan olsa gerek hiçbir şey belli değildi.

Ben oldukça ciddi bir şekilde izlerken pornoya dönüştüğünde yüzümü buruşturdum. Gray'de benle aynı tepkiyi vermiş, telefonu kapamıştı.

"Şu kadın cidden midemi bulandırıyor. Acaba onu da mı öldürtsem? "

"Her önüne geleni öldürme. "

Gray elinde sigarası tek kaşını kaldırdı.

"Neden?"

"Oklar sana döner."

Oflayarak yere yattı. Birini öldürmeyi neden bu kadar seviyordu ki? Bir süre sonra o da sıkardı.

"Neyse. Sana birkaç parça kıyafet aldım. Benim yanımdan ayrılmayacaksın. Ve hiçbir şeye aşırı tepki verme. Hiçbir şeye. Sanki her şeyi biliyormuşsun gibi davran."

TanrıDär berättelser lever. Upptäck nu