-Çık dışarı.

-Malesef. Burada durmam söylendi.

Demir bir hışımla kalkıyordu ki elinden tutup engelledim. Hemen elime dokunup geri oturdu.

-Nasılsın? Konuş benimle.

-Naıl bu kadar yoğun kokabiliyorsun.

-Anlamadım?

-Kokun çok keskin.

-En sevdiğinden.

-Sen sus..

-Deniz kokun konuşsun diye tamamladı. Gülümsedi. Fakat o kadar kısaydı ki emin olamadım. 

-Kay o zaman dedi.

Usulca kaydım. Yanıma uzandı. Saçlarımı kokladı. 

-Uyu dedi.

-Daha yeni uyandım.

Kulağıma eğildi ve 

-Uyumadığını biliyorum uyu dedi.

Bir şey demedim ve gözlerimi kapattım. Uyumamam gerekiyordu. An bulmam gerekiyordu. Demir Yüksel'in yanından kalkmam gerekiyordu. Yoksa dayanamayıp üzerine kusacaktım. Biraz zaman geçmesini bekledim. Nefesi hızlıydı fakat uyumadığını biliyordum. Benim bildiğim ve benim tanıdığım Demir Yüksel böyle uyumazdı. 

Kasıldığımın farkındaydı. Biraz bedenimi gevşettim. İşte şimdi gerçekten uyuduğumu düşünmüştü. Çünkü 1 2 dakika sonra nefesi normalleşti. Biraz daha bekledim. Kapıda bekleyen salak uyuduğumuzu düşünüp kapıyı kapatarak çıktı. Demir benden tarafa doğru homurdanır gibi döndü. 

Kalkmak için hareket ettim. 

-Camdan izliyor sakın kıpırdama dedi. Çok kısık sesle söylemişti. Bir an kendim uyduruyorum sandım düşünün. Olduğum yerde kaldım.

-Herkes elinde, kimsenin yanına gidemezsin, kimseden yardım alamazsın. Karşı koyma ne istiyorlarsa yap Alya. Bizi kurtarmanın yolunu bulacağım. 

Bende cama sırtımı verecek şekilde yan döndüm.

-Anahtarım nerde dedi.

-Ne

-Anahtarım.

-Duymuyorum bu nasıl ses tonu.

-Anahtarım nerede Demir.

-Pusat'da

-O anahtarı alman lazım. O odaya girmen lazım. Kapının sağında..

Kapı açıldı. Adam Demir'e sesleniyordu. 2. seslenişinde Demir uyanmış gibi yaptı. 

-Ne var?

-Seni bekliyor.

Yanağımda dudaklarını hissettim. 

-Halledeceğim.

-Hadi Demir!

-Tamam lan dedi ve kapının kapanma sesini duydum. Buradan çıkamayacaktım. Her gelen hemşireye dikkatle bakıyor ama en ufak ipucu göremiyordum. Daha fazla dayanamadım ve ayağa kalktım. Kolumda ki serumu bir hışımla çıkarttım. Boran içeri girdi.

-Napıyorsun dinlenmen gerek.

-Yatağını da, odasını da, hastanesini de. Gitmek istiyorum. Yeter. İyiyim işte. Hayde. Aval aval bakma suratıma. Çıkar beni burdan. Ara abini mi kimi arıyorsan. Siktirtmesin şimdi belasını. Çıkartsın beni burdan.

-Tamam bekle sen 2 dakika hemen konuşup geliyorum.

-Valla ben bilmem. Giyiniyorum ona göre dedim ve üstümü çıkartmaya yeltelendim. 

-Tamam tamam perdeyi indir giyin. Sonra çıkarız diyerek dışarı çıktı. Bende perdeyi kapattım ve üstümü değiştirdim. Şimdi başlıyoruz Pusat Bey. Oyun asıl şimdi başlıyor.

***

YAZARIN AĞZINDAN:

Genç adam hastaneden çıkar çıkmaz bir sigara yaktı. Gözleri dolu doluydu. Bunun sebebi kesinlikle mutluluk değildi. Sevinmesi gerekiyordu. Alya hatırlıyordu. Ama genç adam sevinemiyordu. Gözünden bir damla yaş aktığını hissetti. Hemen sildi. Alya hatırlıyordu. Evet ama Alya'nın bakışlarında ki nefreti en derinlerinden hissediyordu.

Pusat'ın yanına gitmeden hemen önce uğraması gereken bir yer daha vardı. Korka korka, usul usul yürüdü. Gideceği yere vardığında, toprağa uzun uzun baktı. Önce dün gelemediği için özür diledi. Sonra gelemediği için Alya adına özür diledi. toprağa bol bol su döktü. Sonrada Erez Ailesi Yazılı olan taşı güzelce yıkadı..

***

BEBEKLERİİMM UMARIM BEĞENİRSİNİZ. GİDİŞATLA İLGİLİ YORUMLARINIZI LÜTFEN BELİRTİN. MÜMKÜN OLDUKÇA CEVAP VERMEYE ÇALIŞIYORUMM. BAZI BÖLÜMLERDE DE DEĞİŞİKLİK YAPMAYA BAŞLADIM. ONLARA DA GÖZ ATARSINIZ. BAŞLIKLARA ^^ BU İŞARETİ KOYARIM. SİZLERİ SEVİYORUM. YILDIZLAMAYI UNUTMAYIN. ÖPÜLDÜNÜZZZZ 😘😘🥰🥰🧚‍♀️


Ajan Kız^^(DÜZENLENİYOR) #WATTSY2022Where stories live. Discover now