42.Bölüm

91 12 2
                                    

Çalan telefonuma küfrederek açtım "Dünyanın sonu gelmediyse kapat sonra ara" Telefon kapanıcak diye beklerken onun yerine bir çığlık duyuldu "Kızım kalk sınav sonuçları açıklandı aloo ben kazanmışım veterinerliğii" Azranın bağırması üzerine ayağa kalkayım derken yere kapaklandım "Ya kapat düştüm zaten" Yerden kalıp bilgisayarımı açıp siteye girmeye başladım aynı zamanda da bağırıyordum "Aybars, anne,baba koşun Alpede bakın sınav sonuçlarıda açıklanmış" Odamın kapısını uykulu gözlerle abim açtı gördüğüme göre annem Alpin odasına girmişti babam ise kararsız kalmış olucak ki ortada öylece dikiliyordu."Abi ben bakamicam sen bak" Gözlerimi sımsıkı kapatıp cevap gelmesini beklemeye başladım derin bir sessizlik oldu ardından önce Alpin sevinç nidaları geldi kulağıma ona doğru bağırdım "Sakın benimki açıklanmadan odandan çıkma" "Tamam" Abim kollarımı tutup çekti ve düz bir ifadeyle bana bakmaya başladı "Olmadı mı yapamadım mı" Abim kafasını iki yana sallarken benim gözlerim çoktan dolmaya başlamıştı aniden gülerek bağırdı "İstediğin okula girmişsin kızım psikoloji okuycaksın" İstediğim okul Uzayın gittiği ve Tıp fakültesi ile aynı kampüste olan okulda çünkü Savaş tıp tutturmak istiyordu. Çığlık atıp abimin kucağına atladım "Başardım ben başardım oh çatlayın başardım" Hep beraber sarıldığımızda içindeki mutluluk katlandıda katlandı. "Hadi siz hazırlanında bu gün dışarda kahvaltı yapıcaktık bizimkilerle" Babamın yanağına kocaman bir öpücük bıraktım onlar aşağı inerken Alp ve ben halay çekiyor abimde videoya çekiyordu en sonunda yorgun düşünce hepimiz odalarımıza dağıldık odamın camına çıkıp Savaşa bağırmaya başladım kimseye aldırmadan "Sarı fırtınam lütfen yaptık de" Bu cümlesinden onunda kazandığını anladım "Yaptık bukleli valla yaptık" İkimiz kahkaha atarken Poyraz Savaşın ensesine vurup konuştu "Aferin benim bal böceğime ama gidip hazırlanmazsan geç kalıcaksın" Omuz silkip ikisinede öpücük atarak perdemi çektim. Dolabımdan şort tulumumu ve kırmızı beyazlı kısa tişörtümü aldım ve banyoda giyinip saçlarımı açık bıraktım gri sporlarımı giyip ufak bir sırt çantasına suyumu ilaçlarımı ve kulaklığımı atıp kapattım güneş gözlüğümü takıp odamdan çıkıp abimin odasına çıkmaya başladım aynı zamanda da bağıra bağıra şarkı söylüyordum "Dar geldi sana Ankara şaziyede gaçmış osmana çek çek dünyanın gahrınıda"Kapısı ben açmadan açan abim benim gibi bağıra bağıra söylemeye başladı "Vur vur rakı bira şaraba" İkimizde kahkaha attık aşağı beraber inerken yine ben başlattım "Ay vurur ayan beyan" Abim devam etti "Geldum kapina yayan-" Abimin sözüne merdivenlerin sonunda bize katılan Alp devam etti "Sen değilmisun beni ha bu hallera koyan" Annemler dışarda olduğu için bizde direk dışarı çıktık ve bende durmadan Alpi devam ettirdim ardından el ele tutuşup horon tepmeye başladık kaldırımda bizim evin önüne gelen Kadir amlar ve annemler gülerek izliyordu bizi Azrada hızla bize katıldı ve hep beraber söylemeye başladık "Ya ben anlatamadum ya sen anlamayısun ellere yağmur olup bana damlamıyusun" Horonumuz Savaş ve Poyrazın katılması ile dahada büyürken artık aileler kahkahadan bayılmak üzereydi. Sonunda arabalara doluşup Uzayların oraya ilerlemeye başladık Uzay sabahtan beri kazanıp kazanmadığımla ilgili tam 500 tane mesaj atmıştı ve ben inadına hiç birine cevap vermemiştim. 45 dakikalık eğlenceli geçen yolculuğun ardından sonunda o büyülü mekana gelmiştik arabadan iner inmez Uzay koşarak üzerime atladı "Yaptım de" Kafamı eğip bağırdım "Benden kaçarmı lann" Kolunu boynuma atıp zıplamaya başladı "Re re ra ra Liva sen çok yaşa" Bende ona katılırken hep birlikte bir çember oluştumuştuk "Gençler hadi sizi bekliyoruz" Kadir amcanın seslenmesi ile kendimize gelip kahkahalarla kahvaltı masasına ilerleyip oturduk. Masada herkesin yüzü gülüyordu belkide dostlarımızı öyle çok iyi seçmeliydik ki ailemiz olduklarında onlardan çekinmemeliyiz. Şuan ki tablo ise dostlarımı çok iyi seçtiğimi anlatıyodu geçen seneki bana gidip desem ki bir adama çok fena sevdalanacaksın yetmicek abin gelicek onun sevgilisinin kuzeni Azradan daha yakın olucak döner götüyle gülerdi bana hayat işte ne zaman ne getiriceği bilinmiyordu. Yemekden sonra Uzay bize bir süprizi olduğunu söyleyerek çıkarmıştı bahçeye masanın üzerinde gördüğüm su tabancaları ile koşarak oraya ilerledim ve en büyüğünü kendime aldım. "Arkadaşlar takımlar şöyle erkekler ve Ben and Gacılar olucak" Uzayın sırtına elimle vurdum karşı takıma öldürücü bakışlar attım "Buyrun bayrağınız" Onlara mor bayrak verirken bize mavi vermişti ve buda kahkaha sebebi olmuştu. "10 saniyeniz var" Savaş bana kötü kötü bakarken ona dil çıkardım ve aynı anda 10 saniye içinde koşmaya başladık bayrağı Uzaydan kimseye çaktırmadan alıp ormanın içine doğru hızla koşmaya başladım etrafta kimse olmadığını görünce gözüme kestirdiğim ağaca tırmanmaya başladım küçüklükten gelen kedi genim sayesinde en tepeye kadar tırmanıp kendimi kamufle ettim. Bir süre kimse gelmezken uzaktan gördüğüm kadarıyla ise bizden sadece Azra ıslanmış onlardan ise Alp ve Poyraz ıslanmıştı. Savaş ensesinden tuttuğu Uzayla ağacın altından geçerken Savaşı hedef alıp ıslatmaya başladım "Allah belanı ya" Etrafına bakarken beni saklandığım yerden görememişti ve toplanma alanına ilerledi o gelirken Denizde dudak büzerek geliyordu buda demek oluyordu ki abim ve kızıl meleğim kalmıştı."Lan birisi sıktı göremedim siz burdaysanız ya Liva ya Niğda" Sakin adımlarla ağaçtan inip temkinli bir şekilde yürümeye başladım bir yerden abimin mırıltılarını duyunca hızla ağacın gövdesine yaslanıp kafamı çıkarttım elindeki bayrağa küfrediyordu karşıda gördüğüm Niğdayla sırıttım ve elindeki bayrağı işaret edip bende dedim oda kafasıyla onayladı elimle üç işareti yaptığım an Niğda ile beraber su sıkmaya başladık abim küfür ederken kendimi koruyarak elindeki bayrağı aldım ve koşmaya başladım elimde iki bayrakla toplanma yerine geldiğimde tek kuru kalan bendim "Ağlayın zaaa" Bayrakları bir kenara bırakıp kaybeden takımın silahlarını alıp su sıkmaya başladık onlara "Savaş bey o tepenizden ıslatan bendim oh iyi oldu" Savaş kaçarken bağırıyordu "Siz buna nasıl dayanıyorsunuz bu oyun oynarken çok pisleşiyor be" Dil çıkardım sonunda eğlencemiz bittiğinde Uzay herkese ayarladığı kıyafetleri verirken ben onları beklemek amaçlı gördüğüm erik ağacına tırmanıp erik yemeye başlamıştım "Oo bizim kedi yine iş başında" Alp benim yanıma tırmanırken gülümsedim sonra baktım ki yanıdaki erik ağacınada birileri tırmanıyor ve karşımızdakinede 3 çesit erik vardı hepimiz dağılmış bir şekilde ağaclardaydık o an istemsizce bağırdım "Sonsuza kadar beraber olmaya varmısınız" Hep bir ağızdan evet nidaları çıkarken tekrar bağırdım "Ozaman herkes bir erik atsın ağzına" Akşama kadar restorantın etrafında türlü türlü eğlenceler bulmuştuk kendimize akşam ise dışarda sofra kurulmuş babamlar mangal yakmaya karar vermişlerdi herkesi görebileceğim bir şekilde ağacın altına oturup sırtımı ağaca yasladım ardından yanımda bir hareketlilik oldu "İyi ki hayatımıza girdiniz sarı panda amcamlardan Niğdadan başka kimsem yok derken baksana düştüğümde koşan bir ufak kız kardeşim oldu onu geçtim 3 erkek kardeşim sarı kardeşim dışında da 2kız kardeşim oldu.Pınar teyze ve Selma teyze gerçekten teyzem oldu hele Sevgi teyze nerdeyse beni Aybarsın yerine koydu onun dışında derdimi çekinmeden anlatabileceğim 2 psikoloğum oldu 1 tane gamsız bir arkadaşım var. İyi ki hayatımdasın sarı deli" Gülerek kafamı omzuna koydum "Sende iyi ki varsın iyi ki o gün bana laf atmışsın" Kahkaha attı "Aslında benim hiç huyum değildir tanımadığım biriyle konuşmak ama arabanın Aybarsa ait olduğunu bildiğim için laf atmıştım sana" Omzuna vurdum ve etrafta koşturan ailelerimizi kahkahaları duyulan dedikodu yapan kızlara mangal yakmayı milli bir mesele haline getirmiş babalara onları dikkatle izleyen sevgilim ve kardeşlerime baktım uzun uzun "Aslında ben çok şanslıyım biliyormusun çok büyük bir ailem beni seven bir sevgilim güvenilir dostlarım ne olursa olsun koruyan abim ve ikizim var. Ayrıca sende sandığından daha şanslısın yetimhanede büyümek yerine bu güzel insanlarla büyümüşsün belki annen baban kadar olamaz ama sonuçta onlarda seni evlatları yerine koymuşlar belki aşktan yana yüzün gülmedi ama etrafına baksana tekim dedikçe bir yerden fırlıyabilecek kapasitede dostların var hepsi seni kardeşi olarak görüyor ha bu demek değil ki aşktan yana yüzün gülmicek belki iki sene belki bir ay eminim seninde gönlün kadar temiz biri karşına çıkıcak" Kollarını bana sarınca bende ona sarıldım "Herkes çıksa bile sen çıkma hayatımdan lan" Ensesine vurup ayağa kalktım "Hadi kalk gidip bir işin ucundan tutalım yoksa aç kalıcaz" Gülerek beni takip etmeye başladı annemlerin yanına uğramadan babamların yanına ilerledim onlara gelinleri yardım ediyordu zaten ben gidip mangal izlemek istiyordum. Savaşın ensesine vurup gülümsedim "Naber lan tırrek" Abimler kahkaha atarken Savaşda gülümsüyordu "İyidir başkan senden" Omuz silktim "Aynı iş güç" Babamlar kendi aralarında muhabbet ettiği için bu kadar rahattım. Sofra kurulduğunda yine kahkahalar eşliğinde koyu sohbetler dönen bir yemek olmuştu gece yarısına kadar kimi zaman şarkı söylemiş kimi zaman kalkıp oynamıştık çok kalitei bir gün geçirmiştik. Eve gelir gelmez kendimi duşa attıp uzun bir duş aldım ardından Tweetyli ince askılı beli lastikli üstümü ve altımada aynı takımın şortunu giyip saçlarımı kurutmaya başladım kuruyunca ise iki yandan balık sırtı örüp bağladım yüzümü temizleme aşkı doğduğu için bir maske yapıp mutfağa indim ve bardağa su doldurdum tam içicekken konuşan abimle kahkaha atmaya başladım "Allah belamı versin ki çarpıldım zannettin tipe bak ne lan o yüzündeki" Suyu tezgaha bırakıp konuştum "Maske abiciğim yüz temizliyor sanada yapalım mı" Olur anlamında kafa sallayınca kolundan tutup hızla sürüklemeye başladım odamda ona maske yaptıktan sonra beraber bir kaç poz çekilip gruba attık.
*Hoş Geldin Boş Git*
Liva: Abim diye demiyorum çok şirin
Yakışıklım: Kardeşim diye demiyorum taş
Kızıl yengem: Sevgilim ve görümcem diye demiyorum allah özene bözene yaratmış
Çocukluğum:Abimiz olaydı bizde yapardık
Poyraz karayelimsi: Dur kız yarın beraber yaparız
Buklelim: Bu adam benimle pes oynamıyor lan
Boncuk yengem: Uzayyy
Uzay Boşluğu: Olur boncuk beraber yapabiliriz bende var bu sarının maskesinden
Benden Önceki:Savaşkım biz bize kaldık
Kızıl Yengem: Benide aranıza alırmısınız ya
Yakışıklım:Sevgilim ben pas hakkımı kullanıp seninlede yapabilirim
Bukleli: Sarı fırtına nasıl ekildi oynat bakalım
Liva:Ben Gedirem Bö Şeherden.
Liva:Şaka Maka Mada Faka
Liva:Neyse iyi geceler gençler. Yüzümü yıkayıp nemlendirci sürdüm ardından ışığımı kapatıp kendimi yatağıma bıraktım ve dua etmeye başladım hayatımın her günün böyle huzurlu ve mutlu geçmesi için hemen ardından da uykuya teslim oldum.

~Oy vermeyi unutmayınn 🕳👩‍🦯

Kendi Numaram ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin