8.Bölüm

259 27 2
                                    

Herkes spor salonundayken ben tek başıma tuvaletteydim. Tam çıkıcaktım ki içeri konuşarak giren kişilerle yerimde kaldım hatta beni görmemeleri için biraz daha geri gittim kabinde ve konuşmalarına kula verdim "Ya bu yeni gelen kızlar ne iş sen net biliyorsundur Derya" Arkadaş beni çok tanımasada biliyor canım ya "Biliyorum tabiki ikiside önüne gelene kuyruk sallıyor gerçi Azra denen kız biraz pısırık duruyor ama" Aklıma gelen şeyle ses kaydını açtım "Geçen hafta okula ilk geldikelrinde sarışın olanın sana kantinde söylediği neyd peki" Aferin kız seni böyle azcık ucundan böyle zerre kadar hoşlandım bak sevmedim "Ya boş boş atıp tutuyor işte beni Savaşın eski sevgilisi olarak biliyor ya ondan dolayı ona yürüyemeyrceğini biliyor kuyruk acısı yani" Kız bir kahkaha attı kızım senden nefret etmeye başladım yazık ediyorsun kendine "Peki sence Alpe yürüsem bir sıkıntı olur mu sonuçta hem parası var hem yakışıklı" "Ay yürü kız bakarsın sevgili olursunuz bende ordan Savaşa yürürüm" İkisi tuvaketten çıkar çıkmaz hızla spor salonuna koştum okulun dışında olduğu için biraz vaktimi almıştı kapıdan girip Savaşla Azranın ortasına attım kendimi "Alp nerde?" Azra kafasıyla ileriyi gösterdi baktığımda beden hocasının yanında olduğunu gördüm. "Sen nerde kaldın sarı fırtına merak ettim" Kafamı Savaşa çevirip kirpiklerimin altından baktım ona "Şöyle tatlı tatlı bakma valla öperim" Hemen kendime çeki düzen verince Azra gür bir kahkaha attı "Ya siz baya iyi oldunuz ha" Onun omzuna vurunca oda benim omzuma yattı "Azra bazen tam olarak istediklerimi yapıyorsun ya seni çok kıskanıyorum" Savaşa ikimizde güldük "Savaş ödeşmiş oluruz kardeşim çünkü Alp seni Savaşaşkım diye kaydetmiş" İşte buna kahkaha atardım ve attımda Alp yanımıza gelirken hoca bağırdı "Arkadaşlar serbestsiniz" Azra Alpin uzattığı eli tutuo kalktı "Şimdi canlar biz sevgilimle bir takımız e sizde iki sap bir takımsınız" Omuz silktim Alp böyle konuştukça ona söyleyesim geliyordu ama tepkisinden çok korkuyordum "Ne oynicaz" Alp elindeki basket topunu Savaşa fırlattı Savaş ise hızla tuttu "Alp emin misin Azra ile takım olmak istediğine" Azra yalandan gülüp göz devirfi bana"Sarışın ben oynamayı sevmiyorum yoksa oynamayı biliyorum" Savaş potanın altına geçip konuştu "Ozaman başlayalım" Topu bana fırlattığı an oyun başlamıştı ve Alp taktik yapıp benim üzerime gelmeye başlamıştı ama ben bu oyunları yemezdim çünkü Alp herzaman üzerinize koşar ve sizi panik yaptırırdı. Kendimi yorgunlukla yere attım ve bağdaş kurdum."Alp şanslı kişi sensin gidio bize su ve yemek alıcaksın vr yanınada şanslı kişi olarak Savaşı veriyorum" İkiside bana omuz silkti "Gel Savaşaşkım gidelim" Savaş sırıtıp Alpin uzattığı elini tuttu ve yerden kalktı onlar bizden uzaklaşır uzaklaşmaz Azraya döndüm "Bana bak sana bişey dinleticem" Sweatimin cebinden telefonumu çıkarıp ses kaydını dinletemeye başladım "Bak hemen celallenme tamam mı bu elimizde bir koz ki ilk koz değil şimdi bir iki gün gözlem yapalım" Kafa salladı "Zaten kızın kim olduğunu bilmiyorsun doğal olarak Alpe yaklaşmasını beklicez" Ona yumruğumu uzattım ve topuz olan saçımı açıp dağıttım "Okul çıkışı alışverişe gidelim şu isteme için bişey bulamazsak zeynoyla bir daha gideriz" olur anlamında kafa salladı ve tam o anda iki tane çocuk oturdu "Selam hanımlar nasılsınız" Gözümü kırpıp hayırdır gibi kafa salladım "Yanlış anlamayın lütfen amacımız kötü değil sadece tanışmak istiyoruz" Azraya bakıp alayla güldüm "E iyi ozaman geldiniz konuştunuz şimdi gidebilirsiniz çünkü biz tanışmak istemiyoruz" Çocuk elini uzatıp saçıma dokunucakken Alpin sesi duyuldu "Eğer kardeşime dokunursan sana öyle bir dokunurum ki üff" Çocuk elini geri çekip ayağa kalktı yanındaki çocukta ayağa kalkınca bizde kalktık "Ya dokunursam" Savaşın çenesi seğrimeye başlamıştı Alpin anlamaması için laf söyleyemiyordu onu sakinleştirmek için elindeki tostu alıyormuş gibi yapıp elini okşadı ama bakışları bir saniye kumral çocuğun üzerinden çekilmedi en sonunda da dayanamayıp konuştu "Eray uzatma defol kimsenin canını sıkma" Eray göz devirdi "Yani siz şimdi aynen böyle yaparsam kötü olur mu diyorsunuz" Biz daha ne olduğunu anlamadan Eray eğilip yanağımı öptü Alp hızla üzerine atlamak için hamle yapmıştı ki Azra koluna yapışınca atlayamadı "Ara beni sarı" Eray yanımızdan giderken sinirle bağırdım arkasından "Eray annene söyle parası komidinin üzerinde gece iyiydi hakkını alsın" Eray birden duraksadı ve bana dönüp bağırdı olduğu yerden "Ne diyorsun lan sen" Dudağımı ısırdım eğer biraz daha burda kalırsa ne Azra Alpi tutabilirdi nede ben koluna girdiğim Savaşı ama işte salak gibi dilimide tutamamıştım "Diyorum ki dün gece gayet iyiydi baya inletti evi" Erayın yanındaki çocuk zar zor onu götürürken Azra Alpi sakinleştirmeye çalışıyordu Savaş mı bir süre boş boş yere baktı ardından elindekileri yere bırakıp hızla kolunu benden kurtardı ve sert adımlara soyunma odasına ilerledi. Azra bana başıyla Savaşı gösterince kafa sallayıp hızla bende soyunma odasına yürümeye başladım. Arkadaşlar iki tane sinir kontrolü sıfır insanla uğraşmak çok zor ben size söyliyeyim ama Alpe iki nefes alıştırması yapınca sakinleşiyor şimdi ben Savaşı nasıl sakinleştiricem. Kapıyı tıklattım "Her kimsen siktir git ve girme" Kapıyı yavaşça araladım "Şey bende mi dahilim bu kadroya" Kafası ellerinin içindeydi ve dizleri titreyip duruyordu yüzüme bakmadan konuştu "Liva hadi güzelim kapat kapıyı ve çık" Omuz silktim ve içeri girip kapıyı arkadan kitledim sonrada Savaşın önüne oturup bağdaş kurdum ve kafamı yan yatırıp yüzünü görmeye çalıştım "Ben özür dilerim" Kafasını sonunda kaldırıp eladan kahverengine dönen gözleriyle yüzüme baktı "Sen niye özür diliyorsun o şerefsizin özür dilemesi gerekiyor" Elini avuç içime aldım "Tamam diler ama sen sakin ol olur mu çünkü ben bir tık tırstım" Gözlerini kapatıp bir süre öylece kaldı sonra birden ayağa kalktı ve volta atmaya başladı bende oturduğum yerden kalkıp tabureye oturdum "Olamıyorum sakin falan olamıyorum geldi yanımda sevgilimi öptü ve ben bir bok yapamadım" Kapıyı açmaya çalıştı ama kitlediğim için açamadı "Liva aç şu kapıyı dövüp sinirimi atmam lazım" "Ya bir tek sen güçlü değilsin tamam mı ya sana zarar verirlerse" Sinirle saçlarını çekiştirdi bu çocuk niye her haliyle yakışıklı kendi kendime tokat atıp kendime getirdim ve ayağa kalktım "Bak seni nasıl sakinleştiricem bilmiyorum ve biraz endişeleniyorum lütfen sakin ol" Durup yüzüme baktı ardından kolumdan çekip göğsüne bastırdı "Seni korkttuysam özür dilerim ama düşündükçe deliriyorum" Kollarımı sıkı sıkı sardım ona "Hayır sen korkutmuyorsun ben sana bişey olucak diye korkuyorum" Saçıma bir öpücük kondurup iç çekti "Ben Deryayla sevgiliyken hiç böyle değildim Liva ben onu hiç kıskanmadım ben daha yeni yeni anlıyorum ben sana aşığım ama o geçici birşeydi" Hızla ondan ayrıldım "Salak bunu yeni mi anlıyorsun birde gelmiş bana anlatıyor zaten ona saldırmamakniçin zor duruyorum birde sen anlat" Kaşlarını çattı "Ne oldu ki" Omuz silktim "Bişey olmadı genel" Tam kapıya ilerlicektim ki tekrar kolumdan tutup çekti ve dudaklarını dudağımla buluşturdu bir süre sonra geri çekilip sırıttı "İşte şimdi çok sakinim ve sende öyle" Utanmak diye bir kelime hayatımda olmamıştı ama şuan bir utanmıştım sanki ilk defa öpüyormuş gibi hızla odadan çıkıp bizimkilerin yanına ilerledim burası bir sıcak mı oldu. Alp Azranın omzunda yatmış gözleri kapalıydı "Biz yedik sizinkilerde burda birazdan zil çalıcak hızlı yiyin" Tostumu elime alıp yere bağdaş kurdum çünkü böyle daha rahat ediyordum "Alpişim az bak hele" Alp gözlerini açıp yüzüme baktı "İyi misin sen" Kafa sallayıp doğruldu "Asıl sen iyimisin o an fark edemedim sinirden ağlamışsın sende saol Savaş yanlız bırakmamışsın" Azraya bakınca çaresizce omuz silkti yerimden doğrulup Alpin boynuna sarıldım "Ama ben seni yerim çocuk bak ciddiyim" Alp gülüp kafamı öptü zil çalınca hepimiz ayaklandık ve son dersimize girdik. "Ben oturucam bu ders siz oynayın" Hepsi beni kafasıyla onaylayıp yanımdan ayrılınca bende tribüne kuruldum ve bacağımı önümdeki koltuğa uzatıp tenefüste içemediğim limonatamı yudumladım. "Seni Savaşla beraber spor salonundan çıkarken gördüm" Yanıma oturan Emine bakma zahmetine bile girmeden konuştum "Eee sadete gel" Hafifçe güldü "Ve telefonum sizi çekmiş bulundu" Ona döndüm "Ya çocuk sana kaç kere söyledim beni tehdit etme icrât göster ki bende sana karşı bişeyler yapayım" Ayağa kalkıp bir kez daha konuştum "Bak beni bir daha tehdit edersen seni öyle bir beter ederim ki aklın şaşar" Belimde bir el hissettim "Bir sorun mu var hayırdır bu yavşak niye burda" Omuz silktim "Bir sorun yok güya sevgilsini korumak için beni düşürcek falan ama zaten gidiyordu" Emin bize sırıtıp gitti giderkende yüzüme doğru eğilip konuştu "Sen kaybediceksin" Ona el sallayıp tekrar yerime oturdum "Alpler nerde bu arada" Kafasını omzuma koyup brnim gibi bacakalarını uzattı "Azra uykum geldi diyince sınıfa çıktılar" Kafa salladım vr kafamı kafasına koydum. Biz alışverişe gelirken Savaşlar bizim işimiz var diyip gitmişlerdi. "Liva acaba bizde eve mi gitsek benim hiç alışveriş yapasım gelmedi" Sanki bunu söylemesini bekliyormuş gibi hızla ona döndüm "Bana kahve yapıp karnımı doyurcaksan size gidelim" Gülüp kafasını salladı ve yolumuzu değiştirip Azralara ilerlemeye başladık.

~Oy vermeyi unutmayınn ❤️😃

Kendi Numaram ✔️Where stories live. Discover now