Sırlar Dünyası - Yükseliş

-23-

"Hoşgeldin Türkiye" diyerek oturması için sandalyeyi işaret etti Birleşmiş Milletler. Odada acayip derece de bir gerginlik havası vardı. Birleşmiş Milletler tebessüm ederek "Camı açmak isterdim ama şu an kar yağıyor. O yüzden üşütebiliriz." diye açıklama yaptı. 

Türkiye ve Yunanistan Birleşmiş Milletleri umursamayarak birbirlerine ölümcül bakışlar atmaya devam ettiler. Herkes bunun farkındaydı. Lakin kimse bir şey demek istemiyordu. Çünkü karşılarında iki tane patlamaya hazır ülke vardı.

Almanya "Başlarım bu ikisinin sinirine." diye mırıldanarak sahte bir öksürmeyle bütün dikkatleri üstüne çekti. Ama hala Yunanistan ve Türkiye birbirlerine bakıyordu. Almanya göz devirerek "Resmi şekilde mi konuşayım yoksa insanlar yok diye rahat mı olayım?" diye sordu. İsrail "Nasıl istersen fark etmez şu an." diye cevaplarken Nato kenarda elindeki belgelere bakarak "Şu toplantıyı hemen bitirin de ne yaparsanız yapın." diye cevap verdi. 

"Tamam o zaman." diyerek nefes alıp verdi Almanya. "Şimdi. Konumuz herkesin bildiği gibi Doğu Akdeniz sorunu." diyerek söze başladı. Gözlerini deviren iğneleyici bakışlarıyla Fransa "Madem herkes biliyorsa niye söylüyorsun Almanya?" dedi.

Almanya umursamadan "İki tarafta ortak bir yolda buluşmalı. Böylece her iki tarafın da istediği olur." diye açıklama yaptı. Yunanistan sinirli bakışlarını Almanya'ya çevirerek "Biz zaten anlaştık. Afrika ülkeleri ve ben hakkımız olan doğalgazı çıkaracağız." diyince sinirli bir şekilde ayağa kalkan Türkiye "Siz benle dalga mı geçiyorsunuz! Orada benim de hakkım var!" diye bağırmaya başladı.

Ona karşılık Yunanistan da ayağa kalkarak Türkiye'ye karşı bağırmaya başladı.

Afrika ülkeleri birbirlerine bakarken İsrail göz devirerek "Aha! Yeniden başlıyoruz." diye mırıldandı. Mısır, İsrail'e dirseğiyle vurarak "Zaten ortalık karışık daha fazla karıştırma Yahudi." diye uyardı. İsrail saçlarını savurup "Bu seni ilgilendirmez Firavun kılıklı." diye cevap verdi.

Odadaki yüksek sesli kavgadan bıkmış olan Birleşmiş Milletler ellerini masaya vurarak "Arkadaşlar! Biz buraya kavga etmeye değil orta yol bulmaya geldik!" diye bağırınca herkes yerlerine oturup sustu.

Birleşmiş Milletler beyaz ceketinin yakalarını düzelterek "Teşekkürler. Avrupa devam edebilirsin." dedi. Avrupa birliği at kuyruğu olan lacivert saçlarını sarı bir yıldız şeklinde toplayarak ciddiyetini daha çok arttırmıştı.

Kafasını nazik bir şekilde sallayarak "Bu konu dört birliği de ilgilendirmeye başladığı için gerilim çok arttı." diyerek söze başladı. "Tabiki de herkes kendi üyelerini düşünüyor ama bu Doğu Akdeniz sorununun daha çok büyümesini kimse istemez."

"Türkiye Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz sorununda anlaşmama halimizde size yaptırım uygulayacağımızı bildirmek durumundayım."

"Sıkışınca hemen yaptırım uygulayın zaten." diye mırıldanan Türkiye gözlerini kaçırdı. Türk Keneşi Türkiye'nin omzuna dokunarak "Türkiye." diyerek uyardı.Omuzlarını silkerek umursamamayı tercih etti Türkiye.

.

.

.

"Hop! Hop! Durun orda. Ortak yol bulalım dediğiniz benim Doğu Akdenizden çekilmem mi!?" diye bağırdı Türkiye. Türk Keneşi engel olmaya çalışmadı. Avrupa buna sinir olsa da bir şey diyemedi.

Almanya, Türkiye'yi omzundan iterek sandalyesine geri oturtturdu. "Yeğen sakin ol. Doğu Akdeniz seninde hakkın var ama sakin olman gerek." Türkiye oflayarak kollarını göğüs hizasında birleştirdi. Yüzüne en büyük somurtma ifadesini takındı.