-8-

434 26 87
                                    

2012 İsvişre-Cenevre Eski Milletler Cemiyeti Binası

"Artık bir karar almamız lazım" dedi Birleşmiş Milletler. "Zamanı geldi yani" üzgün bir sesle söyledi Avrasya. "Malesef ki zamanı geldi" diye ekledi Türk Keneşi. "İnsanlar akıllanmadığı sürece bu Dünya düzelmeyecek" dedi Asean. "En iyisi bu" diye ekledi Şanghay ve Avrupa Birliği. İslam birliği bir umut arayarak "Bunun elbet başka bir çözümü olmalı di mi?" dedi. DSÖ başını olumsuzca sallayarak "Başka bir çözüm yok İslam Birliği" dedi.

"İki tane dünya savaşı oldu ama hala akıllanmadı insanlar. Bundan sonra onlara şans tanıyamayız. Bu onların son şansıydı ve onlar bu şansı kullanamadılar" diyerek sinirini belli etmişti Birleşmiş Milletler. Nato duvara yaslanmış ellerini göğsünde birleştirmiş bir şekilde duruyordu. "Silahları ortaya mı çıkaracağız?" diyerek konuşmaya katıldı Nato. Birleşmiş Milletler üzgündü bunu yapmak istemiyordu. İnsanların bencillerinden sıkılmıştı artık. Hükümetlerin aç gözlülüğü yüzünden daha önce birçok ülke ölmüştü. Ama en kötüsü onlar yüzünden bir birlik ölmüştü.

Bütün ülkeler Birleşmiş Milletler'e bakıyordu. Ondan gelecek cevap her şeyin herkesin belki de Dünya'nın kaderini belirleyecekti.

"Hazırlanın 10 yıl sonra her şey değişecek"

-Şimdi-

"Nato lütfen dur bir dinle beni"

"Neyini dinleyeceğim bütün umudumuzu bütün planımızı mahvettin"

"Ya hiçbir şey mahvolmadı bir dinle"

"SENI DİNLEMEYECEĞİM"

"BENİ DİNLEMEDEN YARGILAMA"

"Babanın çeyreği kadar değilsin ve olamayacaksın"

Nato son sözünden çok pişman olmuştu. Birleşmiş Milletler'in bu konuda çok hassas olduğunu en iyi o biliyordu. Şuan sadece sinirle söylemişti. Bundan çok pişmandı. Özür dilemek için arkasını dönmüştü. Keşke dönmeseydi...

Çok sert bir tokat yiyen Nato afallamıştı. Sadece yanağını tutuyor ve karşısındaki sinirli Birleşmiş Milletler'e bakıyordu. Birleşmiş Milletler çok sinirliydi ama bir yandan da ağlıyordu. İslam Birliği araya girmek istemişti ama Türk Keneşi onu bileğinden tutuyordu. Gitmesine izin vermiyordu. Avrasya şaşkınlıktan elleriyle ağzını kapatmıştı. Avrupa Birliği ve Şanghay sadece cama bakıyordu. İkiside buna karışmak istemiyordu. DSÖ sadece onları izliyordu. O da karışmayacaktı. Hepsi Nato'nun kızgın olmasına hak veriyordu ama o sözü söylememesi gerekiyordu.

Birleşmiş Milletler daha çok ağlamaya başlamıştı. Nato şoku atlatmıştı. Birleşmiş Milletler'i sakinleştirmek için ona yaklaşmaya başlamıştı ki...

Birleşmiş Milletler'in "SAKIN YAKLAŞMA!" diye bağırmasıyla durmuştu. Asean hiçbir şey düşünmeden koşarak Birleşmiş Milletler'e sarılmıştı. Birleşmiş Milletler Asean'a hiçbir şey yapmamıştı. Kanatlarıyla Asean'ı çevreleyerek ona sarılmıştı. Bu hareket babasınındı. Ona bunu Türkiye anlatmıştı. O da herkese böyle sarılmaya başlamıştı.

Nato, Birleşmiş Milletler'in sakinleştiğini düşünerek ona yaklaşmaya başlamıştı. Asean'a daha sıkı sarılıp onu çevreleyen kanatlarını açtı. "Sana YAKLAŞMA DEDİM" diye bağırarak kanatlarını hızla çırptı. Nato, Birleşmiş Milletler'inin kanatlarının rüzgarıyla duvara çarptı. Birleşmiş Milletler Asean'la birlikte yürümeye başlamıştı. Asean şuan sadece onun yanında kalıp onunla yürüyordu. Birleşmiş Milletler birkaç adım attı ve durdu. Gözlerini arkaya çevirip sadece iki kelime söyledi.

"Yalan söyledim"

Nato pişmanlıkla ağlamaya başlamıştı. Avrupa Birliği ve Şanghay koridordan ayrılmaya başlamıştı. Avrasya da ablasını takip ederek koridordan ayrılmıştı. DSÖ çoktan gitmişti. Türk Keneşi, İslam Birliği'ni bileğini tutup peşinden götürmeye başladı. İslam Birliği "Canımı acıtıyorsun" diyince durdu Türk Keneşi. "Üzgünüm sadece onların yanında güvende olmazdın. O yüzden seni götürdüm" dedi pişmanlığını belli ederek Türk Keneşi. İslam Birliği hiçbir şey yapmadı sadece Türk Keneşi'ne sarıldı. Türk Keneşi de ona sarıldı.
.
.
.
Bütün birlikler Nato'ya bakıyordu. Ama Nato hiç umursamıyordu. O şuan sadece kola içiyor ve üzülüyordu. Şanghay ve Asean hiç umursamadı onu. Zaten bugün yeterince toplantıya ve derslere katılmıştılar. Avrupa Birliği zaten aynı birliğindeki ülkeler gibiydi kendine dokunulmadıkça umrunda değildi. İslam Birliği, Nato'nun yaptığı şeyi yanlış buluyordu ama onun böyle olmasını istemiyordu. Türk Keneşi içinden "Daha beter olun hepiniz" diye beddualar okuyordu.

Sırlar Dünyası - YükselişWhere stories live. Discover now