-20-

351 21 484
                                    

-1945 Sovyetler Birliği'nin Evi-

"Çiiiin!"

"Bulut!?"

"Bağımsız bir ülkeyim artık!" diye bağırdı ellerini havaya kaldırarak. Çin inanmayarak bakmaya başlamıştı. "Nasıl yani abim izin mi verdi!?" diye sordu şaşkınca Çin. Kafasını iki yana sallayarak "Ben kendim bağımsızlığımı kazandım" dedi. Çin hızlıca mavi ülkeye sarılarak "Senin adına çok sevindim Bulut!" dedi heyecanlı bir şekilde. 

Mavi ülke Çin'e sıkıca sarıldı ve "Ülke yönetimine sen geçince artık komşu olacağız" dedi. Çin kafasını mavi ükenin omzuna koyarak mırıldandı. Mavi ülke Çin'i omuzlarından tutarak kendinden uzaklaştırdı ve "Düşünebiliyor musun? Sen Kominist Çin ve ben Doğu Türkistan artık komşuyuz" diye haykırdı. 

Çin ilk Doğu Türkistan'ın bağırmasından korkmuştu. Doğu Türkistan bunu fark eder etmez özür dilemişti ve Çin'e sarılmıştı. Çin de kısa sürede sakinleşerek ona sarılan mavi ülkeye karşılık olarak sarılmıştı.

İki ülke o gün hatta o yıl birlikte koşuşturmuştu ve mutluluk çığlıkları atmıştılar. Tabiki mutluluğun kısa süreceğini kimse bilmiyordu...

-1949 Çin Halk Cumhuriyeti/Pekin-

"Bulut gerçekten ben bunu istemedim. Yemin ederim ki seninle komşu olarak kalmak istiyordum" diye açıklama yapmaya çalışıyordu Çin. Doğu Türkistan yaşaran gözlerine aldırış etmeden gülümseyerek "Biliyorum Çin merak etme" demişti. 

Çin'in yanından hızlıca koşarak geçmişti. Mavi ülke, ülkesinde bulunan kendi evine doğru koşuyordu. Koşarken gözlerini sıkıca yumarak ağlamamaya çalışıyordu. Lakin onun bu çabaları evini görmesiyle bitmişti. 

Mavi ülke evini görür görmez bağırarak ağlamaya başlamıştı. Onun mavi ve beyaz tonlarına bürünmüş evi yıkılmıştı. Bütün eşyaları, hatıraları, babasından ve dedesinden kalan her şey o yıkıntının altında kalmıştı. Dizleri üstüne düşmüş olan ülke bağırarak çığlık atarak ağlamaya başlamştı. 

Bütün çaresizliği hayal kırıklığı apaçık ortadaydı. Bütün kurduğu hayalerde aynı o yıkıntının altında kalmış eşyalar ve hatıralar gibi yok olmuştu. 

Mavi ülke "Hayır orda dedemden kalma eşyalar var onları almam lazım onları orda bırakamam!" diye bağırarak yıkıntıya koşmaya başlamıştı. Lakin bir iki adım attıkdan sonra saçlarından şiddetli bir şekilde çekilmesiyle geriye doğru toprağa yapışmıştı. Acıdan dolayı attığı çığlığı bütün dünya duyabilirdi ama saçını çeken ülkenin onun karnın tekme atmasıyla sözcükleri boğazına düğümlenmişti. 

"Hadi şimdi de artistlensene mavi pislik" diye bağırarak Doğu Türkistan'ın karnına ayağını bastırmaya başlamıştı ülke. Acı dolu çığlıklar atan ve bağıran Doğu Türkistan'ı saçlarından çekerek diz üstü pozisyona getirmişti. Kafasını onun yüzüne görebilecek kadar eğerek "Hadi bağır! Çığlık at! Benden merhamet dilen!" diye bağırmıştı. 

Doğu Türkistan dişlerini sıkarak sessiz kalmıştı. Ülke sinirlenerek Doğu Türkistan'ın suratına yumruk atarak "Yalvarsana işe yaramaz pislik!" diye bağırdı. Doğu Türkstan hissettiği acı yüzünden bağıracaktı ki dişlerini sıktı. Kafasını kaldırarak "Bir şeyi unuttun Tayvan" diyip Tayvan'ın saçını tuttuğu elin bileğini sıkarak "Biz Türkler kimseye yalvarmayız!" diye bağırarak Tayvan'ı ileri doğru attı. 

Tayvan acıdan dolayı çığlık atıp kıvranmaya başlamıştı. Doğu Türkistan ağzının kenarından akan kanı elinin tersiyle silerek "Artık sen de işe yaramaz bir ülke parçasısın!" diye bağırarak arkasına döndü ve gözleriyle arkasına bakarak "Tek farkın senin ülke benim ise özerk devlet olmam" dedi soğuk bir sesle.

Sırlar Dünyası - YükselişWhere stories live. Discover now