-9-

396 26 105
                                    

"Keneş seni dinliyorum. Bu Ermenistan rahat durmuyor farkındayım çıkardığı savaşı kesinlikle desteklemiyorum ama şimdi bunun arkasını elbet biri toplamak zorunda o yüzden ben burdayım" dedi Rusya. Çok sakindi oysaki odada Azerbaycan ve Ermenistan arasında bir buz kutpu vardı. Türk Keneşi gözlüğünü düzeltti ve "Biliyorum Rusya. Bende Azerbaycan'ın tarafında olmak için geldim. Türkiye'nin görüşmeye katılmamasını siz istediniz. Bu yüzden adaletli olması için bu görüşmenin benim katılmam daha doğru olur" dedi. Rusya kafasını salladı ve "Haklısın Keneş ama Türkiye katılsaydı bu görüşmeden kan çıkardı. Ve şuan bu benim en son istediğim şey. Bu Ermeni yüzünden başkanımla ters düşmek istemiyorum yoksa direkt ne hali varsa görsün diyeceğim ama malesef yapamıyorum" diyerek kendini savundu. Azerbaycan öfkeyle "Boşu boşuna gelmedim ben buraya hakkım olan yerleri istersem savaşla da alabildiğimi gösterdim. Artık Karabağ benim ve silahla kazandığım yeri masada kaybetmeyeceğim. Qarabağ mənimdir və mənim də olacaq!" dedi. Türk Keneşi gurur duyuyordu. Oğlu gibi gördüğü ülke şuan çok önemli bir savaşı kazanmıştı. Şuan kendi ülke topraklarını ve halkını savunuyordu. Bu konuda Azerbaycan için asla taviz vermeyecekti.

Rusya derin bir iç çekti ve " Sizin ailede genetik sanırım bana güvenmemek" dedi. Türk Keneşi pek tepki vermedi. Azerbaycan kıkırdadı. Aslında bu Rusya'yı biraz sinirlendirdi. Azerbaycan gülerek "Hepiniz aynı halt olduğunuz için olabilir mi?" dedi. Rusya sinirliydi ama şuan en son şey kavga olmalıydı. "Herneyse hadi şu ateşkesi yapalım da bitsin" dedi. Çabucak bu işten kurtulmak istiyordu.

/

"Karabağı vermem"

"Olmayan şeyi veremezsin zaten!"

"Sen ne dedin!"

"Karabağ benim onu senin vermenle almıyorum"

"Karabağ benim"

"Daha 2 gün önce yok olmak üzereydin. Hala neyin kafası bu!?"

"Her türlü orası benim!?"

-GEÇMİŞ-

Karabağ'da savaş hala sürüyordu. Azerbaycan üstündü şuan. Çoğu yeri almıştı. Türk siha ve ihalarının gelmesiyle Ermenistan yenik duruma düşmüştü.

"Heh Noldu Ermeni?"

"Barbar soykırımcı"

Azerbaycan sinirle Ermenistan'ın yarasına silahını bastırdı. "Sen hala konuşuyor musun pislik!?" diye haykırdı.

"Karabağı bırakmam sana"

"Bir bardak soğuk su ister misin? Çünkü kaybettiniz!" dedi ve ordan uzaklaşmaya başladı.

"Barbar abisinin kuzusu"

Azerbaycan bu sözü duyunca öfkelenmişti. Hızlı bir geri dönüş yaparak Ermenistan'ın yarasına ayağıyla bastı. "Onun adını ağzına almadan önce besmele çekip saygı duruşuna geçeceksin şerefsiz yoksa senin leşini köpekler bile bulamaz!" diye haykırdı.

-ŞİMDİ-

"Barbar kuzusu"

"LAN SEN AKILLANMADIN MI!? ONUN ADINI ÖYLE SÖYLEYEMEZSİN! SEN ONUN ADINI SÖYLEMEYE LAYIK DEĞİLSİN!" diye haykırıp yumruk attı Ermenistan'a. Türk Keneşi hızlı bir hareketle Azerbaycan'ı tutmuştu. Onu tutmakta zorlanmıyordu ama bunu yaparken onun canını acıtmamaya çalışıyordu. Rusya artık sıkılmıştı bu ikisinden. Her seferinde kavga ediyorlar ve kaos çıkarıyorlardı. "Agh sıktı artık sizin kavganız" diyerek araya girdi Rusya. Ermenistan da Azerbaycan da çok sinirliydi. Azerbaycan Türk Keneşi tutmadan önce Ermenistan'a bir yumruk atıp yere düşürmüştü. Rusya bu ikisini sakinleştiremezdi. Hatta daha çok sinirlendirebilirdi. Bu yüzden toplantıyı kısa kesip orta yol bulması gerekiyordu.

Sırlar Dünyası - YükselişWhere stories live. Discover now