29

2.3K 217 25
                                    

🎶 BANG CHAN- I Dont' Want To Accept It

🎶 BANG CHAN- I Dont' Want To Accept It

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Karanlık. Dipsiz bir kuyunun içinde koyu bir karanlık. Gökyüzündeki parlak yıldızları görebiliyorum ancak benden çok uzakta. Elimi yukarı kaldırıp yıldızlara uzanmaya çalışıyorum ama bu imkansız. Vazgeçiyorum. Ancak gözlerimi yıldızlardan alamıyorum. Az sonra büyük bir gürültüyle kuyunun üstüne bir taş koyuluyor. Taş, kuyunun ağzını kapatırken çığlık atmak istiyorum ancak sesim çıkmıyor. Artık yıldızları göremiyorum. Artık tamamiyle karanlıktayım.

"Chaeyoung." Beni içinde bulunduğum dipsiz karanlıktan kurtaran ses Lisa'ya aitti. Gözlerimi hafifçe araladığımda Lisa'nın endişeli yüzüyle karşılaştım. Lisa'nın arkasından görüş açıma Jisoo ve onun arkasından da dolan gözleriyle Jennie girdiğinde gözlerimi tamamiyle aralayabilmiştim. Derin bir nefes alıp doğrulmaya çalıştığımda Lisa omuzlarımdan tutup beni yatmam için zorlamıştı.

"Kalkma." dedi endişeyle. "Doktor Lee dinlenmeni söyledi." Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde oldukça aşinası olduğum revirde olduğumu anlamıştım. Bu sefer yatakta uzanan bendim. Normalde her zaman yatakta yatan kişiye ilk yardım yapan ben bugün burada hasta olarak uzanıyordum. Bu gerçekten garipti.

"Ben iyiyim." dedim doğrulmaya çalışırken. Lisa bu sefer kolumu tutup doğrulmaya yardımcı oldu.

"Ne oldu bana ?" diye sordum başımı ovarken. Başım gerçekten ağrıyordu ve sanki dünyanın döndüğüne canlı canlı şahit oluyordum.

"Lia yaka kartlarını almak için gittiğini ve geri dönmediğini söyledi. Ben de seni kontrol etmek için geldim ve sen öylece yerde uzanıyordun." Lisa gözlerini kapatıp başını iki yana salladı. "Ah, berbattı. Bunu bir daha görmeye gerçekten dayanamam Chae." dedi Lisa gözlerini üzerime çevirip.

"Neyin var ? Neden bize anlatmıyorsun ?" diye sordu Jisoo yanıma gelip elimi avcunun içine alırken.

"Doktor Lee bunun stresten kaynaklandığını söyledi." dedi Jennie göz yaşlarını silmeye çalışırken. Gülümsedim ve diğer elimi ona uzattım. Jennie hemen yanıma gelip elimi avcunun içine aldı.

"Merak etmeyin." dedim kısık sesimle. "İyiyim."

"Sana inanmıyoruz Rosie." dedi Lisa ciddi görünmeye çalışarak. "Okuldan sonra size geliyoruz. Ne olup bittiğini bize anlatacaksın." Başımı salladım.

"Maç ne oldu ?" diye sordum endişeyle aniden hatırladığımda.

"Henüz bitmedi." dedi Jisoo ve saatine baktı. "Beş dakika kalmış."

Jungkook'un durumunu merak ediyordum. Woojin ile arasında bir kavga olmuş muydu ? Başını belaya sokmuş muydu ?

"Ne düşünüyorsun ?" diye sordu Lisa. Omzunuz silktim.

"Hiç." Gerçekte kim olduğunu bilmediğim, yalan söyleyip söylemediğini anlamadığım, tanıdığımı sanıp aslında tanıyamadığım biri için endişeleniyordum sadece. Bunun için kendime kızmalı mıydım yoksa karar verdiğim gibi ona güvenmeli miydim bilmiyordum.

Kızları derse gitmeleri için zorla revirden gönderdikten sonra aklıma birden düşünceler doluşmaya başlamıştı. Bu notları yazan kimdi ? Miyeon'un ve Jungkook'un tanıştığını ben bile bilemezken o nasıl biliyordu ? Bu notları yazan kişi benden ne istiyordu ?

Aniden aklıma düşen bir şüphe içimde büyümeye başlarken yattığım yerden doğruldum. Bu notlar Woojin'in işi olabilir miydi ? Sonuçta Jungkook'tan hoşlanmıyordu ve ona zarar vermek için böyle bir yolu deniyordu. Olabilir miydi ?

Beni düşüncelerimden sıyıran şey kapının hızla açılarak gürültülü bir ses çıkarmış olmasıydı. İrkilerek gözlerimi kapıya çevirdim. Jungkook ıslak saçlarıyla karşımda duruyordu ve yüzünde belirgin bir endişe vardı. Hızlı adımlarını bana yöneltip yanıma vardığında beni sıkıca kolları arasına almıştı. Kolları arasında nefes almak gerçekten zordu.

"Jungkook." dedim nefes almamı engellediğini ima ederek. Jungkook geri çekilip yüzümü incelemeye başladı.

"Nasıl hissediyorsun ? Daha iyi misin ? Hastaneye gidelim mi? Neden bayıldın ? Bu aralar fazla stres altındasın. Özür dilerim zamanında yetişemedim." Jungkook beni tekrar kolları arasına aldığında derin bir nefes aldım. En azından bu sefer nefesimi kesecek kadar sıkı sarılmıyordu.

"Maç bitti mi ?" diye sorduğumda Jungkook tekrar geri çekildi ve yatağın baş ucundaki sandalyeye oturup elimi avcunun arasına aldı.

"Maçı boşver. Sen iyi misin ?" Kaşlarımı çattım.

"Maçta bir şey mi oldu ?" Jungkook derin bir nefes aldı.

"Sadece fazla agresif oynadığım için, koç beni ikinci yarıya almadı. Ben de biraz sinirlenince..." sözünü kestim.

"Biraz mı ?" Jungkook gözlerini kaçırdı.

"Tamam. Birazdan fazla." Biliyordum. Sinirlerine hakim olamayacağı zaten oldukça açıktı.

"Saçların neden ıslak ? Hava serin. Üşüyeceksin." Jungkook güldü.

"Revirde olduğunu duyunca kurutamadım. Sakın bir daha hastalanma. Aklım çıktı. Buraya koşana kadar aklımda ne senaryolar döndü." Bu sefer de ben güldüm.

"Buraya koşarak mı geldin ?" Jungkook bir bebek gibi başını salladı.

"Evet. Koşarken bileğimi burktum hatta." Güldüm. Bir bebek gibi davranıyordu. Eskiden onu böyle bir halde görebileceğim aklımın ucundan geçmezken şimdi bu haldeydik. Üstelik ben hiçbir zaman duygularını saklayan biri olamamıştım. Bir şeye kızarsam, üzülürsem ya da sevinirsem bunu hemen söylerdim ancak bugün bunu yapamıyordum. Jungkook'a Miyeon hakkında sorular sormak istiyordum. Gerçekleri sorgulamak istiyordum ama ağır basan bir yanım ona güvenmek ve suskunluğunu koruyup hiçbir şey olmamış gibi davranmak istiyordu. Bazı cevapları duymak beni korkutuyordu. Gerçekleri öğrenmek yerine kendi hayal dünyamda yaşamayı tercih ediyordum. Bu beni bir aptal mı yapıyordu ? Bunun cevabını veremiyordum.

"İlk yarıda gol attın mı ?" diye sordum gülümseyerek. Jungkook bana doğru yaklaşıp dudaklarıma art arda üç öpücük kondurdu.

"Demek üç gol attın." Jungkook gülümsedi ve başını boynuma gömdü.

"Sağlıklı ol Rosie. Hastalanma." Elimi saçlarının arasına getirip usulca okşarken Jungkook derin bir nefes aldı. Belki de ona hiç sormamalıydım. Gerçekleri öğrenmek bana bu anı kaybettirecekse, belki de sorularıma cevap aramamalıydım.

🌹

🌹

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
You Make Me a Sad Girl | RosékookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora