"Ben Jeon Jungkook. Ve bu da küçük kızım Rosie." Dudaklarımdan küçük bir kıkırtı kaçmıştı. Jungkook gözlerini kısıp anlamak ister gibi yüzümü inceledi. Tuttuğu elimi geri çekip gülümsememi yüzümden silmeye çalıştım.
"Ah, özür dilerim. Köpeğinle adaş...
Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.
"Bu sefer bitti." dedi Lisa elini masaya vurup. Başımı iki yana salladım. Bunu kaçıncıya duyduğumu hatırlamıyordum bile. Sanırım 35'ten sonra saymayı bırakmıştım.
"Tanışma yıldönümünüzü unuttu diye ayrılman biraz....." dedi Jisoo ama devamını getirecek cesareti kendinde bulamıyordu sanırım. Lisa kaşlarını kaldırıp Jisoo'nun cümlesini devam ettirmesi için bekledi ama neyse ki melek Jennie'miz, Jisoo'nun imdadına yetişmişti.
"Mantıklı bir karar." dedi başını sallayıp gülümserken. Bir yandan da yan gözle Jisoo'ya bakıp susması için işaret vermeye çalışıyordu. "Jongin'de tanışma yıldönümümüzü unutsa, ben de ayrılırdım."
Lisa sandalyesinde geri yaslanıp gözlerini Jennie'nin üzerinde gezidirdi.
"Sen önce bir Jongin ile tanışsan mı ?" İstemsizce güldüğümde Lisa'nın ateş saçan gözleri beni buldu. "Aramızdaki en umutsuz vaka Rosé bile Jungkook'u kaptı. Sen hala uzaktan izlemeye devam mı ?"
"Ya ! Lalisa !" diye seslendim sesimdeki ciddiyeti koruyarak. Lisa bana döndü.
"Ya ! Park Chaeyoung !" diye bağırdı beni taklit edip.
"Konu ne ara bana döndü ?" diye sordum şaşkınca.
"Jennie, Jongin ile ne zaman tanışacaksın ?" Jisoo aramızdaki gerginliği yok etmek için araya bir soru atmış ama Jennie'nin başını yakmıştı. Lisa ilgisini benden çekip Jennie'ye verdi.
"Gerçekten bu konuyu artık ele alıyorum. Rosie ve Jungkook ile işim bittiğine göre size yoğunlaşabilirim." Başımı iki yana salladım.
"Gerçekten." dedim hayranlık barındıran bir ses tonuyla. "Bu işte Lisa'nın üstüne yok." Lisa kibirle gülümseyip saçlarını geri attı. Dönüp Jennie'ye baktığımda yanaklarının kıpkırmızı kesildiğini görmüş ve gülümsemiştim. Gerçekten çok tatlıydı.
"Bugün derse giriyor musunuz ?" diye sordum Jennie'yi biraz olsun rahat bırakmak için arkama yaslanırken. Jennie ellerini yanaklarına götürüp kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Yan gözle ana bakıp gülümsedim.
"Ben maça geliyorum." dedi Jisoo. "Jin'in takımı oynayacak bugün."
"Ya ! Fizik dersi var bugün." dedi Jennie Jisoo'nun derse girmeyecek olmasına isyan ederek. Lisa gülümsedi. Sanırım yine aklındaki tilkilerin kuyruklarını birbirine bağlıyordu.
"Sen de maça geleceksin." dedi Jen'e dönüp. "Jongin paramedik ekipte değil miydi ?" Başımı salladım.
"Rosie, burda işin büyük bir kısmı sana düşüyor." dedi Lisa gözünü kırpıp gülümserken. Baş parmağı havaya kaldırıp onayladım. Jennie iki saniye içinde örgütlenmemizi hayretle izliyordu.
