11

3.5K 284 50
                                    

🎶 DOKO - Psycho

Alarmım neredeyse kulaklarımı delecek yükseklikte çalarken yatağımda dönüp telefonuma uzandım. Telefonumu ararken elim komidinin üstüne duran fotoğrafa çarpmış ve çerçeve yere düşüp kırılmıştı. Homurdanarak yataktan kalktım ve alarmı kapatıp telefonu yatağın üzerine attım. Gözlerimi yere çevirdiğimde kırılan cam parçalarının zeminde geniş bir yer kapladığını görmüştüm. Sabah gerçekten benim için harika başlamıştı!

Kırılan çerçeveyi elime alıp fotoğrafa baktığımda içimde koca bir boşluğun varlığını hissetmiştim. Birlikte çekindiğimiz son fotoğraftı bu. Beşimizin aynı karede olduğu son fotoğraf.

Öyle ki, son zamanlarda bu fotoğrafın burada olduğunu bile unutmuştum. Ben sadece hayatıma devam ediyordum. Ancak o sanki kendini bana hatırlatmak istemişti. Onu unuttuğum için kendime kızdım. Onu en son ne zaman ziyaret etmiştik ? Hatırlamıyordum bile. Hepimiz kendi yolumuzda savruluyor ve bir şekilde hayatı yaşamaya çalışıyorduk. Hayatımızdan bir çok insan eksiliyor ve yenileri giriyordu. Bu yaşamın bir döngüsüydü ancak onu unutmak gibi bir şey söz konusu olamazdı. Çünkü suçluydum. Hayatını yaşayamıyor olması tamamiyle benim suçumdu. Onu koruyamamıştım. Onu anlayamamıştım. Bu yüzden onu unutamazdım.

Fotoğrafa son kez baktım.

Fotoğrafa son kez baktım

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

Miyeon. Kızdığım, sevdiğim, nefret ettiğim, suçlu hissettiğim ama en çokta özlediğim Miyeon.

Fotoğrafı tekrar komidinin üstüne koymuş ve okula hazırlanmak için dolabımın başına geçmiştim. Bugün gerçekten kötü başlamıştı ancak kötü devam etmemesini umuyordum. Giyinmek, kahvaltı etmek, kahvaltıda Alice ile kavga etmek ve evden çıkıp okula yürümek tam olarak bir saat sürmüştü.

Okul kapısının önüne geldiğimde adımı duymamla arkamı dönmüştüm. Başımın tatlı belası Lisa ve onun belası Taehyung. Lisa ve Tae el ele bana doğru yürürken gülümsemiştim. Birlikte çok güzel gözüküyorlardı.

"Rosie Poop!" dedi Lisa yanıma ulaştığında.

"Sevgilin az sonra dünyayı terk edecek. Diyecek bir şeyin var mı ?" diye sordum Tae'ye dönerek. Tae gözlerini büyütüp Lisa'yı kolları arasına aldı.

"Ne yapacaksan ona değil bana yap." Lisa Tae'nin kolları arasında erirken gözlerimi devirip onlara arkamı dönmüş ve okula girmiştim. Lisa arkamdan gelip kolunu omzuma attığında Tae arkamızdan bizi takip ediyordu.

"İyisin değil mi ?" diye sordu Lisa bu sefer gerçek bir ciddiyetle. Başımı salladım ancak bana inanmadığını biliyordum.

"Garip." dedi Lisa kaşlarını çatıp.

"Garip olan ne ?" Diye sordu Tae yanımıza gelip Lisa'nın boştaki elini tutarken.

"Normalde Rosie'nin beni sınıfa kadar kovalaması gerekiyordu." diye cevap verdi Lisa.

You Make Me a Sad Girl | RosékookWo Geschichten leben. Entdecke jetzt