"Ben Jeon Jungkook. Ve bu da küçük kızım Rosie." Dudaklarımdan küçük bir kıkırtı kaçmıştı. Jungkook gözlerini kısıp anlamak ister gibi yüzümü inceledi. Tuttuğu elimi geri çekip gülümsememi yüzümden silmeye çalıştım.
"Ah, özür dilerim. Köpeğinle adaş...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
11.02.2021 #rosekook #1 Teşekkür ederim bebeklerim. Desteğiniz için çok teşekkür ederim. Son olarak doğum günün kutlu olsun Chaeyoung.
🌹
"Chaeyoung." Tanrım. Onu görmüştü. Ellerini yumruk yaptığını görebiliyordum. Gözlerimi gökyüzüne çevirdim ve bugün bu sahanın savaş alanına dönmemesi için dua ettim.
"Ya ! Beni duyuyor musun ?" Lisa, Tae'nin yanından nihayet gelebilmişti. Maç başlayana kadar benimle birlikte yedek kulübesinde bekleyecekti. Bunun amacı ise paramedik ekipte olan Jongin'i Jennie'ye ayarlayabilmekti.
"Sabır." dedim sadece. Lisa sırıtıp gözlerini benden çekti. "Hah, geliyor." dedi koluyla beni dürterken. Ben ise gözlerimi Jungkook'tan çekemiyordum. Bu yüzden Lisa'nın kimden bahsettiğini de anlamıyordum. Şu an için tek dileğim Jungkook'un sakin kalmasıydı. Woojin yüzünden başının belaya girmesini istemiyordum.
"Selam." Jongin yanımıza geldiğinde gözlerimi anlık ona çevirip selamına karşılık verdim. Çok geçmeden Lisa, Jongin ile muhabbeti ilerletmişti bile. Gerçekten ona hayrandım. İnsanları kendine çekmekte üstüne yoktu.
Az sonra takımlar giyinmek için soyunma odasına ilerlediğinde derin bir nefes alıp dikkatimi Lisa ve Jongin'e verdim. Lisa ona bir şeyler anlatırken aniden bana döndü.
"Değil mi Chaeyoung ?" Anlayamayarak yüzüne baktığımda Lisa bana sinirli bir köpek gibi dişlerini gösterdi. Açıkçası çok korkutucu görünüyordu.
"Düşüp bileğimi burktum ya." dedi dişlerinin arasından. Tam 'Ne zaman ? Ben bilmiyorum.' diyeceğim sırada durdum. Ona ayak uydurmalıydım. Lisa'nın aklında yine binbir tilki geziniyordu anlaşılan.
"Ah evet. Senin adına çok üzgünüm." Lisa yüzünü buruşturup başını salladı.
"Bu arada Jennie nerede ? Onu arayayım." Lisa ellerini ceplerine götürdü ve dudaklarını şaşkınlıkla araladı.
"Telefonum yok. Ah hemde ona beni sınıfta beklemesini söylemiştim. Şimdi hatırladım." Lisa eliyle başına vurdu.
"Ne kadar aptalım." Oscar'lık performansını hayretler içinde izlerken Lisa Jongin'e döndü.
"Rica etsem onu buraya çağırabilir misin ? Benim bileğim sakat olduğu için yürüyemiyorum." Jongin önce şaşırarak Lisa'ya baktı ancak daha sonra başını salladı.
