6

3.9K 309 65
                                    

🎶 Gaho-Start Over

Bahçede çilekli sütümü içerken karşıdan koşarak gelen Soobin elini havaya kaldırıp bana el sallıyordu. Tatlı haline gülümsemeden edememiştim. Küçük bir çocuk gibi duruyordu.

"Noona !" Ben de ona el salladığım sırada yanıma gelmiş ve ellerini dizlerine koyup derin nefesler alırken aynı zamanda konuşmaya çalışmıştı.

"Fut...bol tur...nu..va..." Elimi havaya kaldırdım.

"Otur Soobin. Nefes al önce." Soobin dediğimi yapıp yanıma oturduğunda banka koyduğum su şişesini ona vermiştim.

"Teşekkür ederim noona. Duyduğuma göre futbol turnuvası için kurulan paramedik ekipteymişsin. Üstelik Jeon Jungkook ile aynı sınıftaymışsın." Heyecanla konuşan Soobin'i şaşkınlıkla dinlemiştim.

"Sana da merhaba." dedim şaşkınca. Soobin mahçupça gülümsedi ancak söylediğimi duymamış gibi yine aynı konudan bahsetmeye devam etti.

"O gerçekten harika. Daha önce onu hiç futbol oynarken görün mü? O benim idolüm. O dünya üzerindeki en iyi forvet !" Başımı iki yana salladım.

"Senin için ondan imza almamı ister misin ?" Soobin'in gözleri parladığında inanamayarak ona bakmıştım. Sanırım ciddi olduğumu sanmıştı.

"Alır mısın gerçekten ?" Yüzümü buruşturdum.

"Tabi ki hayır!" Soobin omuzlarını düşürüp nerdeyse ağlamaklı bir suratla bana baktığında şaşkınlıktan çilekli süt boğazıma kaçmıştı.

"Ya ! Noona !" Hafif bir kahkaha atıp banktan kalktığımda Soobin'de benimle birlikte ayağı kalkmıştı.

"Maçın başlamasına yirmi dakika var. Ben sahaya gitsem iyi olur." Soobin küçük bir çocuk gibi tekrar omuzlarını düşürdüğünde kaşlarımı kaldırıp yüzüne baktım.

"Tüm okul maçı izleyebilecekken benim izleyemeyecek olmam beni gerçekten çok üzüyor." dedi somurtarak.

"Sen gelmiyor musun ?" diye sordum şaşkınca. Tüm öğretmenler maçı izlememiz için bize izin vermişti. Yani ben görevli olduğum için zaten orada olmak zorundaydım. Lisa, Jennie ve Jisoo'nun öğretmenleri de sınıflara maçı izlemeleri için izin vermişti. Onlar her ne kadar kantinde takılmayı yeğleselerde benim gazabımdan korktukları için maçı en ön sıradan izleyeceklerdi. Tabi bunda yakışıklı futbolcuların etkisi de büyük olabilirdi.

"Maalesef hayır. Bayan Lee ders işleyeceğini ve sadece kendi sınıfımızın maçını izleyebileceğimizi söyledi." Yüzümü buruşturdum.

"Ne saçmalık ama!" Öğrencilik sadece dersten ibaret değildi sonuçta. Biraz eğlenmek ve derslerden uzak kalıp sosyal faaliyetlere katılmak bizim de hakkımızdı.

"Benim için üzüldüysen Jungkook'un fotoğraflarını çekip bana atabilirsin." dedi Soobin şirince sırıtarak. Yüzümü buruşturup ona bir şey demeden halı sahanın olduğu alana doğru yürüdüm.

"Lütfen noona !" Arkam dönükken elimi havaya kaldırıp salladım. Sahte ağlama sesi kulağıma geldiğinde gülmüştüm. Bu çocuk gerçekten Jungkook'a aşık olabilirdi. Gerçi Jungkook'un aurası sadece kızları değil, erkekleri bile etkiliyordu.

Sahaya girdiğimde yedek kulübede oturan Ryujin ve Lia bana el salladığında gülümseyerek yanlarına gitmiştim. Onlarla tanışalı bir hafta oluyordu. Yine de onları çok sevmiştim. İkisi de çok sıcakkanlıydı. Müdür Kang paramedik ekibin tanışma toplantısına oldukça önem verdiğinden neredeyse bir haftadır her gün görüşüp görev dağılımı yapmıştık.

Ryujin'in yanındaki boş yere oturduğumda bana görev kimliğini uzatmış ve gülümsemişti. Paramedik ekipten olduğumu belli eden kimliği boynuma asıp teşekkür etmiştim.

"Diğerleri nerde ?" dedim gözlerimi etrafta gezdirirken.

"Eun Woo soyunma odasına gitti. Sanırım arkadaşlarından biri bugün oynayacak takımlardan birindeymiş. Jongin'i ise görmedim." Başımı sallayıp Lia'yı onayladım. Ekip üç kız ve iki erkekten oluşuyordu ve herkesin sağlık alanında bir eğitimi vardı. Yine de birinin sakatlanma ihtimali beni geriyordu. Birini acı çekerken görmeye gerçekten dayanamıyordum. Tek dileğim maçın sağ salim sona ermesiydi.

Maçın başlamasını beklerken telefonu elime alıp bugün saha boşken Ryujin'in çektiği fotoğrafımı atmaya karar vermiştim.

rosesarerosie: match day ⚽️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

rosesarerosie: match day ⚽️

Fotoğrafı attıktan sonra biraz İnstagram'da gezinmiş ve arkadaşlarımın fotoğraflarını beğenmiştim. Bir kaç dakika sonra karşıma çıkan fotoğrafla parmaklarım ekranda sabitlenmişti.

 Bir kaç dakika sonra karşıma çıkan fotoğrafla parmaklarım ekranda sabitlenmişti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

765 kişi beğendi, 147 yorum
jungkookjeon: Bana şans getir ⚽️ #11

Fotoğrafını dakikalardır incelediğimi fark ettiğimde başımı iki yana sallamış ve ekrana iki kere tıklayarak benden sonra attığı fotoğrafı beğenmiştim. Demek bugünki maçta o da oynayacaktı. Geçen günlerde profiline girdiğimde numarasının 11 olduğunu görmüştüm. Sürekli bu numarayı seçmesinin bir sebebi var mıydı acaba ? Kim ona şans getirecekti ? Sevgilisi maçı izlemeye gelecekti belki de ?

Kafamdaki soru kaosundan sahanın birden dolmasıyla birlikte kurtulmuştum. Maça nerdeyse beş dakika kalmıştı. Telefonu cebime koyup ayağı kalktım. Lisa, Taehyung, Jennie ve Jisoo sahaya girip en ön tribündeki yerlerini aldıklarında gülümsedim. Jennie ve Jisoo'nun gelme sebepleri yakışıklı oğlanlardı tabiki. Lisa büyük ihtimalle gözüne kestirdiği birini bana ayarlamaya çalışacaktı. Taehyung ise Lisa'nın gazabından korktuğu için el mahkum gelmişti buraya. Gerçi arkadaşı Jungkook'un maçı bugündü. Belki de onu izlemek için gelmişti. Bilmiyordum.

Az sonra takımlar ısınmak için sahaya çıktığında tribünlerden büyük bir ses yankılanmıştı. Herkes sahaya giriş yapan iki takımın isimlerini bağırıp tezahürat yapıyordu. Bu manzaraya ister istemez gülümsemiştim. Ortamın şenliği gerçekten insanın içine mutluluk ve enerji veriyordu.

Gözlerim sahada koşup ısınmaya çalışan Jungkook'u bulduğunda nedense yutkunma gereksinimi duymuştum. O gerçekten Soobin'in abarttığı kadar vardı. Formasının içinde nefes kesici gözüküyordu. Uzun saçlarına taktığı bant yüzünün güzelliğini daha da ortaya sermişti. Okulun altın çocuğu lakabını gerçekten hakediyordu.

Hey, hadi ama! Bu benim düşüncem değildi elbetteki. Okulumuzdaki kız ve erkek farketmeksizin herkes böyle düşünüyordu. Ben ise sadece onlara katılıyordum.

You Make Me a Sad Girl | RosékookWhere stories live. Discover now