41. Bölüm

12.1K 806 599
                                    

Wuhuuu yeni bölüm geldi kxndksnsm. Multide ki şarkıyı isterseniz dinleyebilirsiniz bebeklerim.

İyi okumalarr ❤

Bakışlarımı yanımda ki kurttan çektim ve dalgalı denizde gezdirdim. Neredesin şeytan?

"Savaş!" Ciğerlerim çok fazla yanıyordu. Son gücümle bir kez daha ayağa kalkmaya çalıştım ama başaramıyordum.

Gözümde ki yaşları sildim ve boğazımın acısını umursamadan konuştum. "Neden yaptın ki bunu?" Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

Şeytanın beni ittirdikten sonra tek hatırladığım şey, onunda arkamdan atlamasıydı. Gözlerimi açtığımda ise tanımadığım bir kurt tarafından denizden kıyıya çekiliyordum.

Başımı çevirip siyah yeleli kurta baktım. Beni neden kurtarmıştı? Kim olduğunu bilmiyordum, sadece yanımda durup bana bakıyordu...

Önüme gelen ıslak saç tutamlarını elimle kulağımın arkasına verdim. Yağmur şiddetini azaltmıştı. Şeytan ise hâlâ ortalıkta gözükmüyordu. Ya bir şey olduysa?

Başımı önüme eğdim ve dişlerimi sıktım. Onun kanatları yok muydu? Belki de kendini kurtarmıştır bende burada durmuş enayi gibi onu arıyorumdur?

Sinirle nefesimi dışarı bıraktığımda, ciğerlerimin yanmasıyla kısık sesle inledim. Nefes bile alamıyordum.

Arkamda öylece dikilen kurt yanıma geldi ve burnunu koluma sürttü. Başımı kaldırıp ne yaptığını anlamaya çalıştım. Neden konuşmuyordu? Başıyla kayalıkların olduğu yeri gösterdiğinde kaşlarımı çatarak bakışlarımı oraya çevirdim.

Şeytanı gördüğümde derin bir nefes aldım. Yavaşça buraya geliyordu. Sırılsıklam olmuştu ve başı kanıyordu.

Kahverengi saç tutamları ıslandığı için düz bir şekil almıştı. Kanatlarının da ıslak olduğunu, parlamasından anlıyordum.

O da mı denize düşmüştü?

Başını kaldırdı ve kısık gözlerle bana baktı. Sonrada bakışlarını yanımda ki kurta yönlendirdi. "Aptal kurt" Dedi dişlerinin arasından.

Kurt başını eğip hırlamaya başladığında kaşlarımı çattım. Yavaşça ayağa kalktım ve Savaşa bakıp konuştum. "Neden yaptın bunu?" dediğimde gözlerini kurttan çekip bana baktı. Sinirli bakışları, bana döndüğünde yumuşamıştı. "Ya bir şey olsaydı?" diye devam ettiğimde dudaklarını ıslattı.

"Bir şey olmadı, o kurtun seni kurtaracağını biliyordum..." dedi ve tekrar kurta baktı. "Ama beni engelleyeceği hiç aklıma gelmemişti"

"Sen?" dedim kısık bir sesle. "Seni kim kurtaracaktı Savaş?"

"Beni değil sadece kendini düşüneceksin" dediğinde titrek birer nefes aldım ve ona doğru bir adım attım.

"Her gittiğinde sana bir şey olacak diye korkan ben, kendimi düşüneceğim öyle mi?" Gözümde ki yaşı elimle sildim. "Söylemesi ne kadar kolay değil mi Savaş?" Başımı salladım. "Beni uçurumdan aşağı itmene rağmen sana bir şey olacak diye korkuyorum" dedim ve dişlerimi sıktım. "O yüzden bana bir daha sakın sadece kendini düşün deme şeytan!"

Gözlerindeki kızgınlığın yerini çaresizlik almıştı. Yanıma yaklaşıp ellerini belime doladı ve bana sarıldı. Başını boynuma yaslayıp yavaşça iç çekti. "Özür dilerim..." dediğinde gözlerimi kapattım. Göz yaşlarımı bir türlü durduramıyordum.

Yavaşça benden ayrıldı ve yere oturup beni de kucağına çekti. Başımı göğsüne yasladım. Arkamızda duran kurtun bakışlarını üzerimizde hissedebiliyordum. Sessizce bizi izliyordu.

Dolunayın AltındaWhere stories live. Discover now