13. Bölüm

15.6K 876 199
                                    

"Hadi yürü benim beyaz..... kızıl atım,prensesi kurtarmamız lazım!"

Gülerek Eceyi gösteriyordum, çok eğlenceli bir fikir bulmuştum ama sanırım Yiğit bundan hiç memnun değil gibiydi.

Bana ilk kafasını döndürdü, sonra ani bir haraketle kendimi yerde buldum.

"Yiğit! Bu adil değil, eğlenceli bir fikir demiştin al sana eğlenceli fikir."

Yiğit kurt formundan tekrar eski haline döndüğünde bana sinirli bakıyordu.

"Dolunay bunu kastetmemiştim, at olmak kesinlikle eğlenceli değil."

Hala daha ona gülüyordum Yiğitten güzel at olurdu.

Ecede yanımıza geldiğinde birbirimize bir süre baktık sonra aynı anda gülmeye başladık.

"Beni kurtaramadınız, bir dahaki sefere artık" Dedi Ece.

"Ee şimdi ne yapıyoruz?" dedim Onlara bakarak.

"Dolunay lütfen sen fikir bulma." Dedi Yiğit sırıtarak.

Aniden havadan bir şey yere indi ve önümüzde durdu, bu ormanda gördüğüm şeytandı, her zamanki gibi ciddi duruyordu.

Bize korkunç bir bakış atıp söze girdi.
"Biz türlerimiz yok olmasın diye size yardım ediyoruz, koruyucular ise burada evcilik oynuyor, çok aptalca"

Neden bilmiyordum ama bu şeytana sinir oluyordum, olmadık zamanda her yerden çıkabiliyordu ama kabul etmek gerekirse gerçektende çok havalıydı.

Ne diyorsun sen?! Saçmalama Dolunay!

"Ve aynı zamanda dönüşemediğini bütün sürünün bilmesi gerekmiyor mu doğa koruyucusu?"  Dedi bağırarak.

Bu söylediğini bazı kişiler duymuştu ve hepsi dikkatlice burayı izliyordu.

"Kapa çeneni! Bu seni ilgilendirmiyor." Dedi Yiğit.

Şeytan sanki komik bir şeymiş gibi gülmeye başladı, bir adım attı ve tam önümde durdu, şuanda çok yakınımdaydı, ben kafamı kaldırmadan yere bakıyordum.

"Bir saldırı gerçekleşse daha kendini koruyamazsın, yanında herzaman abin ve arkadaşların olmayacak, o zaman ne yapacaksın? Ağlayarak kenara mı çekileceksin?"

Elini omzumda ki ize götürdü ve yavaşca dokundu, bu hareketiyle keskin bir acı omzuma saplandı, eskiden olduğu gibi kanamıyordu, sadece kızarmıştı ama daha çok acıyordu.

Acıyla inledim ve dizlerimin üzerine düştüm, Yiğit şeytanı ittirdi ve bağırmaya başladı o sırada Ecede yere çömelmiş bana seslenmeye çalışıyordu ama onu duyamıyordum, iz çok fazla yanıyordu.

Şeytan bana son bir bakış atıp büyük siyah kanatlarıni açtı ve gitti, o gittikten sonra omzumdaki acıda yok olmuştu sadece sızlıyordu.

Bir süre daha yerde omzumu tutarak durdum hala daha kızarıktı, yavaşça yerden kalktım ve şeytanın gittiği yöne doğru baktım, ona gerçekten büyük bir nefret besliyordum.

Biraz durduktan sonra sırtımın sızladığını farkettim, sadece belirli noktalar sızlıyordu omzumun acısından farkedememiştim.

Abimler avlanmaya gitmişti, burada değillerdi, gelince kesinlikle nolduğunu öğrenecektim.

Yiğitlerde benimle birlikte duruyorlardı,

"Dolunay iyi misin?"Dedi Yiğit.

Başımı olumlu anlamda salladım. Hala daha bir sorunumuz vardı sürüdekilere açıklama yapmamız gerekiyordu.

Ormanın içinden bir kurt uluması geldiğinde herkes o yöne baktı.

"Bu yardım çağrısı" Dedi Ece.

Uzaktan bir şey buraya doğru geliyordu, tam göremiyordum ama çok büyüktü bu bir yaratığa benziyordu.

Bu bir yaratığa benziyordu...

Biraz daha yaklaştığında onu daha net görebildik, kurda benzemiyordu daha büyüktü ve iki tane kocaman dişi vardı, pençeleride daha sivriydi.

Ece öne doğru atlayarak kurt formuna dönüştü ve önüme geçti Yiğitte aynı şeyi yaptı. İkiside önümde duruyordu, kendimi çok çaresiz hissediyordum, hiç bir gücüm yoktu onlara yardım edemiyordum.

Sürüdeki diğer kurtlarda dönüşmeye başladığında bu yaratıktan bir tane olmadığını anladım.

Birden yakamdan tutulup çekildim,  arkama baktığımda büyük siyah bir kurt ağzıyla yakamdan tutmuş beni duvarın arkasına sürüklüyordu. Bu abimdi.

Bana "Burada kal!" dedikten sonra yaratıkların olduğu yöne gitmeye başladı.

En azından annem klübedeydi, onun için endişelenmiyordum.

Abim önde sürüdeki diğer kurtlarda dahil yaratıklarla savaşıyorlardı ama yaratıkların sayısı çok fazlaydı.

Bir süre sonra yerimde korkudan donup kalmamı sağlayacak o ses arkamdan geldi.

Arkamı korkudan dönemiyordum sadece gölgesini görüyor ve nefesini ensemde hissediyordum...

.......

Bu gerçektende çook uzun bir bölüm oldu:-)

Lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın dostlarım,

Umarım beğenmişinizdir.

Devam edecek...

Dolunayın AltındaWhere stories live. Discover now