3. bölüm

29.1K 1.2K 426
                                    

"Offf! Dolunay kalk hadi! Çocuk aşağıda beklemekten ağaç oldu"  Annem yine sabah bağırıyordu. Uykulu bir ses tonuyla anneme cevap verdim.

"Kim beni aşağıda bekler ki benim arkadaşım yok" Sonra aklıma gelmiş olacak ki yataktan sıçradım. "Yiğit!"
     
Çocuğu çok beklettim...

Hemen lavaboya girerek elimi yüzümü yıkadım ve kıyafetlerimi giymeye çalışırken saçlarımı yaptım.

Merdivenlerden atlayarak aşağı indim. Bir gün bunu yaparken yaralanacaktım kesinlikle.
 
"Anne Yiğit'in geldiğini neden söylemiyorsun ne zamandır bekliyor?" Anneme kızgın bakışlar atmaya başlamıştım.

"Ben mi söylemedim? İki saattir seni uyandırmak için uğraşıyorum sonunda gelip su dökücektim de, hadi yine iyisin, kendin uyandın" Annemin sözleri üzerine gözlerimi devirdim yaparmıydı? Yapardı...

"Ben çıkıyorum, görüşürüz" Bir yandan hırkamı giymeye çalışırken diğer yandan da kapıya koşuyordum. Ne macera ama...

"Yiğite selam söyle" Diye seslendi salondan.

"Tamam anne oyalama beni hadi görüşürüz" dedim ve kapıyı kapattım.

Etrafa göz gezdirdim Yiğiti arıyordum. Kesin gitti ama bir yandan haklıda tabi kim o kadar bekler ki... Sanırım sesli konuştum.

"Sorun değil beklerim ama okula geç kalıyoruz." Arkamdan gelen sesle başımı çevirdim.

"Kusura bakma beklettim" apartmanın önünden, yanıma geldi.

"Onu bunu boşver de, zilin çalmasına 5 dk var Dolunay ben geç kalsam sorun değil ama okulun 2. gününde geç kalan birine ne yaparlar bilmiyorum." Gözlerimi kocaman açtım. Her seferinde geç kalıyordum!

"Doğru söylüyorsun hadi ben koşuyorum sen gelirsin" dedim ve arkamdan gelen Yiğit'in gülüş seslerine aldırmadan hızlıca okula doğru yol aldım.

......... 
  
Okula vardığımızda geç kalmadığımı görmemle zaferle gülümsedim.

Bugün dersler normaldi. Dünkü gibi aksiyon yaşamamıştık. Öğle tenefüsünde sıkıldım ve Yiğit dışında hiç arkadaş edinmediğimi farkettim. Sınıftan çıktım ve bahçeye doğru yürümeye başladım.

Etrafa göz gezdirdiğimde Yiğit ortalarda görünmüyordu, koridorda ilerlerken kolumun bir el tarafından tutulmasıyla kaşlarımı çattım ve bakışlarımı beni tutan kolun sahibine çevirdim.

Benim yaşlarımda bir kızdı, arkasında bir kaç arkadaşıyla bana bakıyorlardı.

Kolumu tutan kız dudaklarını büzdü ve başını sağa yatırarak alaycı bir şekilde konuşmaya başladı. "Koruyucu" Duraksadı "Sonunda seninle tanışabildik"

Kıza anlamaz gözlerle baktım ve cevap verdim. "Ben koruyucu değilim. Yanlış kişiyi tutuyorsunuz" dedim ve kolumu elinden kurtardım.

"Daha hiç bir şey bilmiyorsun,  Yiğitten uzak duracaksın bir görevim var ve her şeyi bozuyorsun!" Kaşlarımı çattım ve suratına anlamaz gözlerle baktım. Ne görevinden bahsediyordu?

Ben cevap vermeyince konuşmaya devam etti "Sizin nasıl bir canavar olduğunuzu biliyorum, çok yakında bunu sende öğreneceksin ve o gün geldiğinde seni kendi ellerimle öldüreceğim arkanı kolla..." kulağıma eğilip söylediği sözlerle irkilmiştim.

Konuşmayı bitirdikten sonra sırıttı ve yanında ki arkadaşlarınıda alarak gözden kayboldu. Arkalarından neler olduğunu anlamayan bir ben bırakmışlardı...

Olduğum yerden uzaklaştım ve bahçedeki banka doğru ilerledim. Banka oturup gözlerimi kapattıktan sonra yaşadığım olaylara bir anlam vermeye çalıştım.

Arkamdan bir ses geldiğinde gözlerimi açtım ve bakışlarımı Buraya doğru gelen Yiğite çevirdim.

"Senin derste olman gerekmiyor mu?"
dedim.

"Aynı soruyu bende sana soracaktım, seninde derste olman gerekmiyor mu?" Bu soruya verecek bir cevabım olmadığı için gözlerimi devirdim.

Bunu sırıtarak söylemişti.

"Biliyor musun içimde çok tuhaf bir his var sanki yakında çok kötü şeyler olacakmış gibi..."

Çaresizce iç çektim ve bir süre daha cevap vermedim sonunda karşıyı izlemeyi bırakıp bana döndü.

"Bir şey demiyecek misin?" dedi.

"Ne diyebilirim ki yaşadığımız olaylara anlam veremiyorum ilk omzumuzdaki iz sonra karşılaştığım kızın dedikleri her şey çok ani oldu ve..." cümlemi tamamlamama izin vermeden sözümü kesti.

"Bir dakika karşılaştığın kız sana ne dedi?"

Ona kızın söylediklerini kısaca bir özet geçtikten sonra devam ettim. "Annem bizden bir şeyler saklıyor ve bunu bize söylemiyor... Bu olaylar çok fazla" dedikten sonra rahat bir nefes aldım. Birine anlatmak iyi gelmişti.

"Biliyorum aynı şeyleri bende yaşıyorum gerçekten bende bu olanlara anlam veremiyorum ama hep senin yanında olacağım söz veriyorum bunu birlikte öğreneceğiz.
Şimdilik beklemekten başka çaremiz yok..." dedi ve arkasına yaslanıp etrafı izlemeye başladı.

Neler olduğunu birlikte bulacağız...

Dolunayın AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin