29. Bölüm

13.6K 832 153
                                    

Ben geldimmm. Oy vermeyi unutmayınnn

İyi okumalar bebeklerim 💕 💕

Bilincimin yerine geldiğini hissediyordum ama kirpiklerim birbirine yapışmış gibi açılmamakta ısrar ediyorlardı. Gözlerimi açmak için biraz daha zorladım. Sonunda açılmaya karar verdiklerinde gözüme gelen ışığı engellemek için elimi yavaşça kaldırıp güneşin geldiği yere siper ettim.

Acıyan boğazımı biraz yumuşatmak için yavaşça yutkundum ve güçlükle derin bir nefes aldım. Başımın ağrısı çok zorluyordu. Çokta fazla aralanmayan gözlerimi başıma şiddetli bir ağrı daha girmesiyle kapadım ve acıyla inledim.

Kurumuş dudaklarımı dilimle ıslattım ve elimi yüzümde çekerek neler olduğunu anlamak için yerimden hiç istemesemde doğruldum.

Gözlerimi tekrar araladım ve gördüklerimle irkilip kendimi geriye doğru itekledim. Yatakta olduğumu hesaba katmamış olacağım ki kendimi yerde bulmam saniyelerimi aldı.

"Şapşal" Şeytanın dalga geçen sesini duydum ama onu takmadım. Koltuğa oturmuş yerdeki bana bakıyordu. Şuanda dikkatimi ona değil, sırtımdan yere doğru uzanan kanatlarıma vermiştim. Buna alışık olmadığım için uyandığım anda biraz irkilmiştim.

Kaşlarımı çattım ve merakla kafamı yana yatırıp beyaz renkte olan kanatlarımı incelemeye başladım. Bu çok değişik bir histi. Sanki dört tane kolum varmış gibi onları oynatabiliyor ve hissedebiliyordum.

Bakışlarımı alışık olmadığım kıyafetime çevirdim. Sırtı açık, beyaz ve sade bir elbise giymiştim. Aklıma gelen düşünceyle bakışlarımı elbisemden şeytana çevirdim. Ne düşündüğümü anlamış olacak ki sırıttı.

"Merak etme üzerindekini ben giydirmedim. Ece yardım etti" dediğinde rahat bir nefes aldım.

İlgimi tekrar kanatlarıma verdiğimde şeytandan bir iç çekme sesi geldi. "Yakışmış" Dedi ve ayağa kalkarak yanıma geldi. "Bütün gün orada durmayı düşünmüyorsun herhalde"

Başımı olumsuz anlamda salladım ve ayağa kalkmam için uzattığı elini tuttum. Yavaşça ayağa kalkıp dolabıma ilerledim. Bu elbiseyle durmaya devam edersem soğuktan donarak ölecektim sanırım...

Dolabımın kapağını açtığımda gördüğüm görüntüyle gözlerimi şaşkınlıkla açtım. Hiçbir bir kıyafetim yoktu, onun yerine üzerimdeki gibi sırtı açık elbiseler vardı. Başımı şeytana çevirdim ve konuşmaya başladım. "Bu ne?"

Bana anlamaz bakışlar attı ve dolaba baktı sonrada sırıtarak konuştu. "Kıyafet" dediğinde ona ciddi misin der gibi baktım.

"Cidden mi" dedim ve gözlerimi devirdim.

"Normal kıyafetlerini giyeceğini düşünmüyordun heralde" Dedi ve dolabın kapağını kapatıp karşıma geçerek üzerimde ki elbiseye bir bakış attı. "Bence üzerinde ki gayet iyi"

"Evet, donarak ölmemi istiyorsan çok güzel bir seçim" dedim ve sırıttım.

Kaşlarını çattı. "Üşüyor musun?"

Başımı yavaşça salladım. "Evet, üşüyorum ve biraz daha böyle kalmaya devam edersem donarak öleceğim şeytan" dedim ve yanından geçerek odamın kapısına ilerledim.

Her şey güzel gidiyordu ta ki... Kanatlarıma takılıp düşene kadar...

Kapının önüne geldiğimde alışık olmadığım ve nasıl duracağını anlamadığım kanatlarımın üzerine basarak düşmekten, şeytanın beni son anda kolumdan yakalamasıyla ucuz kurtulmuştum. Kanatları artık bir fazlalık olarak görüyordum...

Dolunayın AltındaWhere stories live. Discover now