109. BÖLÜM

7.6K 149 38
                                    

Bunu söyleyince, kadınlar direkt yüzüme ve ayaklarıma baktılar. Gayet yumuşak bir ses tonuyla birisi “Otur oğlum; buyur.” dedi. Oturdum ”Beni hoca yolladı eğer sizde varsa ayna istiyorum.” dedim. “Hayır mı şer mi oğlum?” dedi kadın. Diğeri hiç konuşmuyor, sadece yaşlı gözlerle beni süzüyordu. “Şer.” dedim. Kadının yüzü düştü. “Evimizin içinde ayna yoktur oğlum. Zamanında bütün aynaları ahıra kaldırmıştık; orada olacaktı, onları alabilirsin.” dedi.

Yanındaki küçük çocuğa Arapça bir şeyler söyledi. Kafasıyla beni işaret etti. Sanırım “Yardımcı ol!” diyordu. Çocuk, kendisini takip etmemi istedi. Ayağa kalktım; tam odadan çıkacakken hiç konuşmayan kadın birden bana seslendi ve “Yanındaki bizim evimize giremez ancak kapıda seni beklemeliydi. Neden seninle?” dedi. Dilim tutuldu sanki! “Yanımdaki kimmiş?!” dedim. “Kapıda seni bekleyen.” dedi. “Kapıda kimse yok. Ben yalnızım.” dedim. “Emin misin?” dedi. Hiçbir şey diyemedim. Direkt kapıya yöneldim; çıktım odadan.

Bu yaşlı kadın niye öyle demişti bana? Kimdi yanımdaki? Bu gibi sorular beynimi istila etmeye başladı bir anda. Aklıma; içerideki kadınların, ayakları üzerine oturdukları geldi birden. Dikkat etmemiştim ayaklarına. Geri dönüp baksa mıydım acaba? Bu düşünceleri beynimden kovup, çocuğu takip ederken gözlerim ayaklarına kaydı. Normaldi ayakları. Bir anda rahatladım. Kapıyı açtı çocuk. Dışarı çıkmıyordu. “Gel; ahırdan ver aynaları.” dedim. “Sağ tarafta duvara dayalı aynalar. Ahır orası.” dedi ve kapattı kapıyı yüzüme.

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें