18. BÖLÜM

18.5K 430 51
                                    

“Baba, niye öyle bakıyorsun bana, neyim var benim?” dedim. Hiçbir şey demedi. Sadece susuyordu herkes. Kimse bir şey demedi. Zaten psikolojim bozulmuştu. Her gün aynı kabus, hocanın kovması, ailemin sadece başını eğip susması, çok sevdiğim dedemi terslemem… Hepsi çok yormuştu beni.

“Yalvarırım söyleyin; kafayı yiyeceğim!” dedim. “Oğlum” dedi babam “Seni birine götüreceğim. O sana yardımcı olacak.” dedi. “Kim baba? Adı ne?” dedim. İsmini söyledi. “Gitmem ben ona!” dedim. Adamı tanımıyorum ama öyle bir şey var ki tanımadığım adama karşı nefret duyuyorum. Babamla dedem beni zorla ikna ettiler. Ertesi gün dedem, babam ve ben bindik arabaya, gidiyoruz köye doğru. Gideceğimiz köy, bizim köye iki saat mesafede olan bir köydü. 

Neyse vardık bu köye. 9-10 tane ev var. Evler kerpiçten yapılmış. Sokakta da kimse yok. Girdik bu küçük köyün içine. Babam evlerden birinin önüne park etti arabayı. Dedem önde, babamla ben arkada gidiyoruz. Adamın bulunduğu eve gelip çaldık kapısını. Kapıyı, genç bir kadın açtı. İçeride de yaşlı bir adam oturuyordu.

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim Where stories live. Discover now