16. BÖLÜM

19.6K 462 218
                                    

Kafamı yastığa koymamla uykuya dalmam bir oldu. Rüya görmeden sabaha kadar uyumuşum. Sabah, kahvaltıda babama "Baba, ne yapacağız?" dedim. "Neyi ne yapacağız oğlum?" dedi. Bu gördüğüm kabusları işte. Gece geldin ya yanıma; yine o kabusu gördüm." dedim. "Ne diyorsun oğlum? Ben hiç uyanmadım. Gece yanına filan da gelmedim. dedi. O anda aklıma Atakan'ın söyledikleri gelmişti; sadece etrafımdaki yaşlılardan duyduğum efsane tadındaki bir olayı yaşıyordum.

Düşündüm rüya mıydı diye ama emindim; babam yanıma gelip "Tamam oğlum. Uyu sen; yarın hallederiz." demişti. "Baba, ben kendimi iyi hissetmiyorum. Kime gideceksek gidelim artık." dedim. "Tamam oğlum; bizim köyün hocasına bir gidelim. Hoca, hem hafız hem de ilmi derin bir hocadır. Ona bir gösterelim seni. dedi. Gittik hocanın evine. Adamın evi; tek katlı ,kulübe gibi bir yerdi. Babam kapıyı çaldı. "Hoşgeldin." diyerek karşıladı babamı. Tokalaşıp, sarıldılar.

Sonra "Hocam bir maruzatımız var..." demeye kalmadan, "Bunun ne işi var burada?" dedi benim için. "Hocam; bu benim oğlum. Son günlerde hep kabuslar görüyor. dedi babam. Hoca, babamı dinlemeden "Götür bunu buradan. İstemiyorum burada!" dedi. "Hocam, ben size ne yaptım? Sizi ilk kez görüyorum." dedim. Hoca duymuyordu bile beni "Götür bunu buradan! Çabuk götür!" diyordu. Babamla bizi kovdu resmen. Yani başka açıklaması yok; resmen kovdu adam bizi.

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim Where stories live. Discover now