69. BÖLÜM

9.5K 241 82
                                    

O gün yaptığımız şey ve okudukla rımız, ona (gelen şerliye), çocuğun katilini vereceğimize dair bir çağırma şekliymiş, yoksa gelmezlermiş. Ondan dolayı adama “Yalancı!” diyordu çünkü katili vermeyi sözlerle taahhüt ediyor ancak çağırdığını geri yollamaya çalışıyordu. Bize de bu yüzden “Kağıtları okuyun.” diyormuş. Adam okuyordu, biz okuyorduk. Lakin sadece “Yalancı!” diyordu, gitmiyordu. Birden adam sustu. Birdenbire çenesi kilitlendi sanki. Aynaya yüzünü dayamış bağıra bağıra okurken, sadece aynaya bakıp susmuştu.

Biz çağırdığını tekrardan gönderdiğini düşündük; sadece adamın yüzüne baktık. O sırada ayna ince bir şerit halinde çatladı. Adamın elleri istemsizce hareket ediyordu. Sanki içinde biri vardı ve kollarını omuzlarının arkasına götürüyor gibiydi. Oturduğu yerden yere düştü. Kaskatı kesilmişti. Kolları omuzlarının arkasına gidiyor içinden biri ızdırap veriyordu. Çenesi öyle  kilitlenmişti ki dişlerinin gıcırtısı duyuluyordu.

Adam birden çığlık atmaya başladı. Alnında görünmez bir el, küllerle bir şey yazıyordu. Ağır ağır ve derinden yazıyordu çünkü çığlıklar bunu gösteriyordu. Ama o kadar derinden bir çığlıktı ki bu derece pislik bir adama dahi acıyorsunuz o anda. Biz çoktan okumayı kestik; olanları izliyoruz. Alnına yazdığı şey bitince gölgeler kayboldu, rüzgar yok oldu sanki. Kalkıp hemen ışığı açtım. Adam yerde hareketsiz yatıyordu. Atakan benden daha çok korkmuştu zira alnında yazan şeyi okuyordu. Biliyordu Arapça’yı, yazılan şey de Arapça‘ydı.

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim Where stories live. Discover now