14. BÖLÜM

20.9K 500 134
                                    

Sonra birden kafasını bana çevirip, gözlerimin içine baktı. "Hayır." dedi. Ben de "Ne hayırı?.." derken şekildeki mumlardan bir duman çıktı; sanırsınızki oda yanıyor. Atakan "Gidin hemen!" dedi. Dumanlar kayboldu. Sonra bana "Işığı aç hemen!" dedi. Açtım ışığı. "Ne yapıyorsun, sana sessiz ol demedim mi?" dedi. Ben de "Bana bakıp hayır dedin. Ben, bana söylediğini zannedip 'Ne hayırı' dedim sadece." dedim.

"Sana söylemedim onu. Bir daha sana söylediğim şeyden dışarı çıkma!" dedi. "Ne oldu? Kusura bakma yanlış bir şey yaptıysam." dedim. "Yaptın! O kolye sayesinde seni gizlemiştim onlardan ama artık biliyorlar seni." dedi. "Atakan, senin ne dediğini anlamıyorum. O kolye beni nasıl gizleyecek ve kimden gizleyecek? Bu yaptıklarımız normal şeyler değil." dedim. "Senden tek isteğim; bu kabuslardan kurtulup, eskisi gibi olmak. Eğer benden rahatsız oluyorsan evi arayıp geleceğimi söyleyeyim; sen kal burada, ben giderim. dedim.

"Bak kardeş! bu şerlileri aslında sen istedin." dedi. "Ulan ben neyi istedim?! Sen zorla beni bu olaya şahit yaptın!" dedim. "Hayır, ben sana her seferinde sordum. Sen 'Tamam' diyerek, buna dahil olmayı kendin seçtin. dedi. "Burada daha fazla duramam Atakan. Sen normal değilsin." dedim. Aradım evi; bizimkiler köydeymiş, üzüm kaynatmaya gitmişler pekmez yapmak için. "Ben geliyorum." dedim. "Niye geliyorsun, ne oldu?" dediler. "Patronla anlaşamadık. Boşuna burada durmayayım." filan dedim.

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim Where stories live. Discover now