Chapter 21 | "Luck Angel."

9.9K 491 130
                                    

Bölüm şarkısı | Katy Perry - This Is How We Do

|| MIRANDA SKYNER ||

Kuvvetli bir hapşırık sesiyle bükük boynumu doğrulttum. Kaskatı kesilen boynumu sağa sola yatırıp ovmaya başladım. Gözlerimi aralayıp yatakta uyuyan Zayn'e baktım. Ve birer birer dünden kalan görüntüler hafızamda birleşti.

Dün, hastaneden eve geldiğimizde yanımızda Harry yoktu. Beni kısa zamanda evine götüreceğine dair söz verdikten sonra şahsına ait arabayla evinin yolunu tutmuştu. Zayn eve geldiğinde yorgundu, kendini odaya zor atmıştı. Attığı gibi de uykuya teslim etmişti. Gece uyuyamayıp durumuna bakmak için yanına gelmiştim. Geliş o geliş...

Ayağa kalkıp üzerini örttüm. Uyurken deli gibi hareket edebiliyordu...

Alt bölgemde hissettiğim ıslaklıkla kendimi odanın içindeki banyoya attım. Altıma kaçırma ihtimalim yüzde kaçtı?

Aceleyle külodumu sıyırdım. Gördüğüm manzarayla derin bir iç çekerek, "Ah. Hayır şu an olamaz." diye mırıldandım.

"Regl mi oldun cici kız?"

Siktir. Siktir. Siktir. Görmüş olabilir mi? Tanrım, bu iğrenç!

"Ne dediğini anlamıyorum. Ben yukarıdayım." diyerek koşar adımlarla odama çıktım.

Ne dediğini anlamıyorum mu? 'Pardon, regl ne demek? Açıklar mısın?' demekle aynı şeydi bu. Ne aptalca bir cümle sarfetmiştim öyle. Şansıma sıçayım yani, cidden.

Üzerime yeni bir şeyler giyip kendimi dışarı attım. Pantolonun üzerine rastgele bir eşofman üstünü bağlamıştım. Bu, okulda düştüğüm zor durumlarda beni hep korumuştu. En azından hiç rezil olmamıştım. Çıkarken Zayn'i görmemem büyük şanstı. Aslında markete gidip gerekeni aldıktan sonra evime kaçsaydım iyi olmaz mıydı? Eh, her türlü beni bulurdu. Evimi, yani eski evimi biliyordu. Bilmese kesin kaçardım şu an... Yani, büyük ihtimalle kaçardım.

Kahretsin, tamam belki de hiç kaçmaya tenezzül etmezdim.

Markete geldiğimde o lanet olası şeyi alarak kasaya ilerledim. Kasiyer fiyatını okuturken cebimi yokl- Bir dakika ya, yanıma para almamıştım ki ben.

Kasiyerin benim yaşlarımda, genç bir erkek olduğunu farketmem birkaç saniyemi aldı. Bugün ikinci kez şansıma küfrettim.

"Şey, onu biz şey yapalım... Geri bıraksam?" diyerek fısıldadım. Sırada birkaç kişi beni bekliyordu.

İşaret parmağını ona yaklaşmam gerektiğini söylercesine salladı. Başımı ona doğru eğdim.

"Acil gerekli olmuşa benziyor. Bunun parasını ödeyeceğim." diye fısıldadı.

"Ah, hayır. Ben bunu kabul edemem. Para-"

"İllaki parasını ödemekte ısrar edeceksen bir ara uğrar ödersin, bu markette çalışıyorum sonuçta." dedi. "İnsanları şu an bekletmeyelim."

Arkamı dönüp giderek büyüyen ve tuhaf mırıltılarla bizi izleyen kalabalığı görmemle önüme dönmem bir oldu.

"Çok teşekkür ederim, ismin ne peki?"

"Rica ederim. Adım Liam. Liam Payne."

"Pekala. Hoşçakal, Liam. Kısa sürede gelirim." diyerek poşeti kaptığım gibi eve koşmaya başladım.

Kahramanım Liam Payne, sana borcumu ödeyeceğim.

Cebimden anahtarı çıkarıp içeri girdiğim anda Zayn ile çarpıştım.

Boss' Prisoner | 1DSA YAZ 2014 EN İYİ ZAYN HİKAYESİOnde as histórias ganham vida. Descobre agora