Chapter 17 | "What's your idea?"

12.4K 542 70
                                    

|| MIRANDA SKYNER ||

Dün, tüm gece boyunca neler yapacağımı düşünmüştüm. Kevin ile yaşananlardan sonra her şeyi düzeltmek istiyordum. Çünkü yanında kaldığım bu adam, benim için aslında inanılmaz şeyler yapmıştı. Belki de o benim şansımdı. Fakat ben onun başına sadece bela olmuştum. Belki de Zayn'in yaptığı tüm aptallıkları bir kenara itecek kadar ileri derecede Pollyannacılık yapıyordum...

Fakat biliyordum ki o gün, o otel odasında Zayn yerine başkası olsa şu an bu kadar rahat olmayacaktım.

Bu nedenle beynimi parlak fikirler bulma adına ciddi anlamda zorlamıştım. Fakat olmamıştı işte. Teknolojinin gelişimiyle başvurduğum yollar ise kocaman bir hayalkırıklığıydı. Çünkü bir taşla iki kuş vurduğumu sanırken aslında hem parti hem Yetimler Projesi için bir ortak nokta bulmuştum. Katie... Ve onu sevdiğim söylenemezdi.

Hem partide Zayn'in onun yüzünden bana bağırdığını hissediyor, hem de Zayn'in Yetimler Projesi'nde Katie ile olduğu gibi samimi olamayacağını ve bir daha öyle gülmeyeceğini biliyordum.

Bazı konularda aptal olmadığım kesin. Ve kötü hissediyorum, içimde tuhaf bir sıkıntı var.

"Sana diyorum, çukurlu?"

Afallayarak yerimde doğruldum. "Ne?"

Dudakları düz bir çizgi halini alırken, kaşları öne doğru eğilmişti. "Sen beni dinlemiyor musun?"

"Yo, hayır. Dinliyorum aslında. Ben... Sadece dalmışım." diyerek açıkladım.

Dudakları zevkle kıvrılırken onlara dili yardımıyla ıslaklık kazandırdı. Bedenini hızlı bir hamleyle oturduğum koltuğa hareketlendirip kucağıma yerleşti.

"Eğlenceli bir şeyler yapalım diyordum... Sen ve ben. Arabada..."

Gözlerini gözlerimden ayırmadan, saçlarımla oynayan ellerinin altında bedenim adeta eriyordu. Ne diyeceğimi bilemedim.

"...Hem kapıyı açacak hiçbir gereksiz insan yok Mira."

"Ah, yok." Sesim gereğinden fazla boğuk çıkmıştı ve neden bu kadar istekli olduğum konusunda bir fikrim yoktu. Nefesinin kokusu bile beni baştan çıkarabilecek seviyedeydi.

"Kesinlikle, bebeğim." diyerek beni tekrar onaylayıp rahatlamamı sağlarken baş parmağı hariç diğer parmaklarını çenemin altına sabitlemiş, baş parmağıyla da sol yanağıma nazikçe daireler çizmeye başlamıştı. Vücudumda hissettiğim şey eşittir elektrik akımı...

Dudaklarımı araladığımda dilini dilimle buluşturdu. Ellerimi boynuna, ayaklarımı da beline dolamadan hemen önce kapıyı açtım.

Kalçalarımı kavrayıp dudaklarının temasını kesmeden kapıyı açtığında sırtım soğuk rüzgârla buluştu. Bulutların dünyadaki tüm canlılara bahşettiği ıslaklıktan eser kalmamıştı. Etrafa göz attığımda her tarafın ağaçlarla kaplı olduğunu gördüm. Ciğerlerime has oksijen çekerek Zayn'in arka kapıyı açıp bedenimi içeri yerleştirmesini izledim.

Alt dudağını dişlerimin arasına alıp ısırdıktan sonra gülerek geri çekildim. "Çukurlu ha?"

"Sayısını söyleyince etkilendin değil mi? Diğer tüm gamzeli kızlar gibi aptalsın, kısa tarifeli fahişe."

Bilmiyorum neden yaptım... Belki de ciddi değildi, fakat suratına tokat attım. Evet, delirmiş olduğumu düşünebilirsiniz ama yaptım.

Yüzündeki alaycı ifade kaybolurken, suratının rengi kırmızıya çalmaya başladı.

Boss' Prisoner | 1DSA YAZ 2014 EN İYİ ZAYN HİKAYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin