yirmi dokuz

8.5K 592 357
                                    

bölüm sonuna Karaca'yı bıraktım. o kadar Karaca hissiyatı veriyor ki bu çocuk direkt bu çocuk yani bu.

————

Eve geçtiğimde annemlere yardım etmek için her ne kadar peşlerinde dolansam da hepsinin zaten bir işin ucundan tuttuğundan ve kalabalıktan dolayı benim yapacak bir şeyimin olmadığını fark ettiğimden Esra yengeye bakmak için odasına girmiştim. Arkadaşlarıyla beraber olduğunu biliyordum ancak yine de benim de yanında olduğumu görsün istiyordum. Hep yanındaydım ve hep olacaktım da.

"Yenge." diye seslendim. Etrafındaki kızlarla birlikte çiçek buketi yapmaya çalışıyorlardı ancak bunun ne işe yaradığını ve ne için yapıldığını bile bilmiyordum.

"Söyle yengem." dedi kısaca bana bakıp gülümseyerek.

"Nasılsın? Bir şeye ihtiyacın var mı?"

"Yok kuzum, sorman yeter. Ben iyiyim sen nasılsın?"

"İyiyim ben de." Kızlara döndüm. "Siz de hoş geldiniz, söyleme fırsatı bulamadım kusura bakmayın."

"Hoş bulduk." dediler. Hepsi çok tatlı insanlara benziyordu.

"Ayy Karaca sen miydin?" dedi içlerinden biri.

"Evet." dedim hafifçe gülerken. İsmimi bilmesine biraz şaşırmıştım.

"Ay ben Esra'nın attığı fotoğraftan gördüm de... Fiziğine bayıldım! Fotoğrafı büyültüp büyültüp inceledim! Fotoğraftakinden de güzelmişsin ama sen."

"Ya değil mi?! Bakın hani bazen bazı erkeklerin böyle aşırı çekiciliği olur ya fazla maskülen veya fazla feminen olarak. Bu çocuk tam ortası. Yaydığı enerji çok hoş."

"Bir de çok bakımlı! Ben kuaförden çıkmam, benden bile çok kuaför gördüğüne eminim!"

Hepsi birden beni övmeye başladığında hayattaki en sevdiğim şey iltifat almak olduğundan aklımı kaybedecek kadar çok sevinirken hepsine binbir teşekkür ve karşılık olarak iltifat ettim. Sohbetlerine daha fazla katılmak isterdim ancak telefonum çalmaya başladığında ekranı kaldırıp baktım. Yusuf arıyordu.

"Esra yenge bir ara cidden konuşmamız şart. Çok önemli bir şey oldu." dedim telefonu sıkarken.

Yengem elindeki kurdeleyi bıraktı.
"Ne oldu? Merak ettim. Yeşil gözlü olan mı?"

Başımı salladım.

Gözleri büyüdü.
"Yoksa... Yuh!"

Doğru anladığından dolayı hafifçe omuz silkebildim sadece. Elindekileri bırakacak gibi oldu ancak sıkışık olduğundan sadece derin bir nefes verdi.

"Bu gece her zamanki yerimizde."

"Yok yenge çok teşekkür ederim ama senin düğün stresin zaten sana yetiyor şimdi beni düşünmen gereken durumda değilsin."

"Ya ne olacak sanki? Zaten her şeyi Serhat ve kızlar hallediyor. Anlatmak istemiyorsan orası ayrı."

"Hayır hayır! Kesinlikle istiyorum da ben senin için dedim."

Telefon kapandığı gibi tekrar çalmaya başladığında yengem başıyla kapıyı gösterdi.

"Koş sen koş, gece gel."

"Tamam!"

Dışarı çıkarken aynı zamanda telefonu yanıtladım ve kulağıma götürdüm.

"Alo?" dedim stresle. İlk kez birisiyle böyle bir şey deneyecektim.

"Alo? Niye açmadın?" Direkt olarak sorduğunda görmese bile hafifçe omzumu kaldırıp indirdim.

"Ev çok kalabalık, yengeme düğün için yardım ediyordum o yüzden."

Nazende (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin