yedi

9.9K 761 333
                                    

Bir pazar günü klasiği olarak her zamanki kahvaltı vaktimizin geçe sarkmasıyla biraz daha tadına varabildiğim uykumdan beni uyandıran Rojin ve Baran olmuştu.

Uykum dağılmak üzereyken, bacaklarımın arasında bir yastık kısacık geceliklerim ve dağılmış saçlarımla uyurken ikisi içeriye girmişti. Uzun zamandır beni o uyandırmadığından algılamam uzun sürmüştü.

Ben elimi yüzümü yıkamak için ayağa kalktığımdaysa çoktan çıkmışlardı.

Bir gün onunla aynı yatakta, onun kollarında uyanmayı her şeyden çok istiyordum.

Üzerime bir şeyler geçirip kahvaltı masasına oturmak için yürüdüm. Cebimdeki telefondan sürekli bildirim sesi yükseliyordu. Ebrar ve Songül yine bir şeyler öğrenmişlerdi.

Mesajlarına sakin kafayla bakmak üzere masaya oturup herkese ithafen günaydın dedim. Abimin karşısına, annemin yanına oturmuştum.

"Bugün ne yapacağız?" dedim gülümseyerek. Her pazar birlikte bir şeyler yapardık.

"Misafir var bugün kuzum." dedi annem.

Abim her zamanki açlığıyla yemek yerken başını 'Hayırdır' der gibi salladı. Göz devirip çatalımı tabağımdaki zeytine batırdım.

"Kim gelecek?"

Annem Baran'a baktı.
"Kardelen'le ailesi gelecek bugün."

Zeytinim havada öylece kalırken Baran hızlıca anneme baktı.

"Neden?" diye sordu.

Annem göz kırpıp omuz silkti.
"Bilmem."

Babam kaşlarını kaldırdı.
"Yine babalar en son duyuyor."

Baran elindeki çatalı kenara bıraktı.
"Yok Amca duyulacak bir şey yok. Daha hiçbir şey olmadı. Bu olay neden bu kadar gereksiz yayıldı anlamadım."

Annem ve babam konuşmaya başladığında abim ağzı doluyken Baran'ın omzuna vurdu.
"Konuşmaya başladınız mı?"

Baran her zamanki o ufak tebessümüyle cevap verdi.
"Yok. Kız kaç gün önce istek atmış girmiyorum diye görmemişim."

"Öküz. Kabul ettin ama?" dedi abim.

"Ettim."

"Geri dön."

"O ne oluyor?"

"Karşılıklı takipleşme işte."

"Niye karşılıklı takipleşiyoruz ki?"

"Ulan kız senin ilgi duyduğunu başka nasıl anlasın?"

"Yani geri dönünce ilgi duymuş mu oluyorum."

"Gibi bir şey."

"Sen herkese geri dönüyorsun lan."

"Sen ben misin oğlum?"

"Gerçekten ilgi duyuyor musun?" dedim şaşkınlıkla. Halbuki şaşkınlığımın altında büyük bir korku yatıyordu.

Bir gün bunun olacağını biliyordum ama kabullenmek çok zordu.

Baran gözlerime baktı. Bir an ne diyeceğini bilemez gibi dilini dişlerinde gezdirdi.
"Sanırım." diye mırıldandı.

Hiçbir şey söylemedim. İçimden tabağımı ittirip kalkmak gelse de sonrasında bunu kimseye açıklayamayacağımı biliyordum. O kahvaltı masası o sabah bana zehir oldu. Ağzıma bir zeytin bile atamamış öylece kalakalmıştım.

Kahvaltıdan sonra amcalarım, halalarım eşleriyle birlikte bir yerlere gittiler. Konakta az kişi kalmıştık. Baran'la Kardelen'i yapmaya çalışan halam sırf onlar için konakta kalmıştı. Tabii biz de...

Nazende (bxb)Where stories live. Discover now