on bir

9.9K 747 198
                                    

Uzun bir süredir aynanın karşısında oturduğumu ve her zamanki gibi geç kaldığımı, Songül'den gelen aramayla fark etmiştim.

Dalgın bir şekilde çıkmadan önce çantamı topladım. Aklım dün gecedeydi. Odasından çıktıktan sonra kahvaltıda yüzüne bakmaya bile çekindiğimden henüz yüzleşememiştik. Allah'tan babam kahvaltıda yaptığım keki övmüştü de tamamen ona özel olduğunu düşünmeyecekti. Belki düşünmesi anlaması için daha yararlı olurdu ancak Esra yengenin de söylediği gibi; yavaş olmalıydım.

Kafede oturmaktan sıkıldığımızdan bu seferki buluşma yerimizi Songül ve Esra'nın evi olarak belirlemiştik. Selim, Derin ve Cenk de oradaydı. Bu sefer kemik kadro biraz daha genişlemişti. Cenk'le anlaşabildiğim söylenemezdi çünkü homofobik değilse bile öyleymiş gibi espriler yapıyordu ve bu çok sinir bozucuydu. Selim'in de pek sevmeyeceğini düşünüyordum. Niye geldiği hakkında da pek fikrim yoktu.

Bu sefer kendim gitmek istiyordum bu yüzden konaktan çıkarken korumalara ve şoföre kendimi göstermemeye çalıştım ama pek başarılı olamamıştım sanırım. Araba anahtarıyla tam çıkıyordum ki Salim Abi seslendi.

"Nereye Küçük Bey?"

"Ayy yakalandım!" diye bağırdım ve hiçbir şey söylemeden koşarak aşağı inip arabaya bindim. Dışarıya peşime koştuğunda çoktan çalıştırmıştım bile. Arkamdan bağırdı. Durmadım. İstediğim şeyi yapmama izin vermiyorlarsa zorla yapardım.

Muhtemelen şimdi ya abimi ya da babamı arayacaktı ama umrumda değildi. Kısıtlamadan önce düşüneceklerdi. İyi ki bir kaza yapmıştım yani, herkesin başına gelebilirdi.

"İnşallah çok sövmez arkamdan." diye mırıldandım.

Keyifle arabamı sürerek evlerine vardım. Kendim geldiğim için çok mutluydum. Muhtemelen mutluluğum birazdan abimin ard arda beni aramalarıyla kesilirdi. Hem arabayı kullandığım için hem de haber vermeden dışarı çıktığım için azar yiyecektim. İt, her şeyden bir şey çıkarmaya meraklıydı.

Oturma odasına kendimi attığımda yine assolist gibi geç kalmam hakkında yaptıkları fikirleri umursamadığımı belli etmek için kulaklarımı tıkadım. Sanırım biraz daha geç kalsam dayak da yiyebilirdim. Selim yere oturmuş Songüller'in masada bıraktıkları makyaj malzemeleriyle ilgileniyordu ve Cenk de tahmin ettiğim gibi ona alayla bakıyordu.

"Sen niye geldin?" diye sordum Cenk'e.

Gözlerini üzerime dikti.
"Arkadaşlarım çünkü."

"Aman ya bir anda eve gittiğinde gay falan olursun çok takılma sen bizimle." dedim alayla.

"Ahahaha. Çok komik." dedi o da yalandan.

Göz devirdim. Selim Cenk'i umursuyor gibi durmuyordu.

"Ee ne yapacağız?" dedi Esra'ya.

"Ay film izleriz. Oyun da oynarız. Pizza yeriz. Ne bileyim çok sıkıldım kafede takılmaktan."

"Ben de ya." diye mırıldandım.

Selim'in yanına yere oturduğumda çantamdaki telefonum çalmaya başladı. Başını bana çevirdi.

"Telefonun çalıyor."

Dudak kaleminin kapağına bakarken omuz silktim.
"Biliyorum. Abim arıyor hayatta açmam."

"Abin beni dövmez değil mi? Ya köşede sıkıştırırsa?" dedi korkuyla.

"Yapamaz öyle bir şey. Annemin arkadaşının oğluymuşsun annem onu öldürür."

"Yani annen olmasaydı yapar mıydı?"

Nazende (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin