Bölüm 38

29.8K 1.8K 372
                                    

Operasyon sonrası eve geldiğimde ilk iş güzel bir duş aldım ve daha sonra Nazenin'i almaya gittim. Onunla uzun zamandır yüz yüze görüşmüyoruz.

Yurdun önüne geldiğimde dışarıda beni beklediğini gördüm. Önünde durduğum an hemen arabaya bindi ve boynuma sarıldı.

"Ablacığım. İyi misin?"
"Gayet iyiyim çiçeğim. Sen nasılsın?"
"Sen iyiysen ben de iyiyim."

Gülümseyerek saçlarını karıştırdım ve arabayı çalıştırdım.

"Gidiyoruz."

•••••

Nazenin tabii ki bende olan durgunluğu fark etmiş ve sorgulamaya başlamıştı. Ben de dayanamayıp ona da her şeyi anlattım. Yoksa kurtulamazdım.

"Abla... Sen verdiğin tepkide son derece haklısın. Senin yerinde olsam ben de aynısını yapardım. Hatta senin kadar beklemezdim bile. Bilmiyorum doğru olan bu gibi geliyor. Ama... Şimdi ne olacak? Bitti demişsin. Bu küçük bir şey değil."

Cevap vermek üzereyken kapı çaldığında onu bekletip kapıya bakmaya gittim.
Yine...

"Ne var Çağatay?"
"Anlatacağım dedim. Operasyon dönüşü sana her şeyi anlatacağım dedim. Karargahtan çıkmışsın ben rapor verirken. Az önce geldim kapıyı açmadın. Konuşmazsak hiçbir şeyi çözemeyiz Açelya."

Büyük ihtimalle Nazenin'i almaya gittiğim zamandan bahsediyordu. O kadar dalgın ki arabamın olmadığını bile fark etmemiş.

"Bir şeyleri çözmek istediğimi nereden çıkardın?"
"Açelya, yapma n'olur. Bu kadar basit olamaz. Bitti dediğin an bitiremezsin."
"Hiçbir şey basit olmadı Çağatay. Ama sen beni o kadar ciddiye almadım ki bu olanlar sana basit geliyor. Ben karşında sinir krizi geçirirken bile umurunda değildim ama şimdi aklın başına geldiyse her şey için çok geç kaldın."
"Açelya beni dinlemiyorsun."
"Sen de beni dinlemedin Çağatay."

Derin derin nefesler aldı ve tek elimle tuttuğum kapıyı aniden itti ve içeri girdi.

"Ne yapıyorsun sen? Çık dışarı!"

Oturma odasına girdiğimde korkuyla bana bakan Nazenin'i gördüm.

"Abla?"
"Bir şey yok Nazenin. Odana git."
"Ama..."
"Nazenin odana gider misin lütfen?"

Daha fazla ısrar etmeden odasına gittiğinde arkasından kapıyı kapatıp sinirle Çağatay'a döndüm.

"Neydi şimdi bu? Maganda mısın sen? Haneye tecavüz bu yaptığın senin!"
"Dinle beni."

Bağırıp çağırmak hatta ağzını burnunu kırmak istiyordum. Her şeyi, her yeri yıkıp dökmek ve rahatlayana kadar bağırmak istiyordum. Ama sadece Nazenin için kendimi tuttum. Onun yanında bunların hiçbirini yapamazdım.

"Tamam. Hadi anlat. Dinliyorum anlat!"
"Deniz time katılıp operasyona gitti. Döndüğünde kimsenin haberi olmasa da yara almıştı. Fiziki olarak sıkıntısı yoktu o yüzden antrenmanlara bile katılabiliyordu ama uzun süre söylemese de sonradan her şeyi anlattı. Psikolojik sorunlar yaşıyor. Bu yüzden yardım alıyor. Bana gelip bunları anlattı. Ona bir süre ara vermesini söyledim. Kabul etmedi. Doktordan çalışabilir raporu aldı ve albaya gösterdi. Bu sayede devam etti. Daha sonrasında ise durumu daha da karıştı. Ailesi onun içinde olmadığı bazı sebepler yüzünden birbirine girdi. Bunu gerçekten ben de bilmiyorum. Bunlar yüzünden durumu daha da kötüye gitti. Bunları da bana anlattı çünkü ben ısrar ettim. Durumunun kötüye gittiğini o yüzden moralsiz olduğunu sanmıştım. Ama başka sebeplerden olduğunu öğrendim. Daha sonra da arkadaşları ile kafeteryada konuşurken tesadüfen duydum. Birinden hoşlandığını anlatıyordu. Daha sonra onun da Barış olduğunu öğrendim. Çok geçmeden o da benim bunları bildiğimi öğrendi ve kimseye bir şey söylememem konusunda uyardı. Onların arasında geçen herhangi bir şey umurumda olmadığı için konusunu dahi açmadım. Bana sorduğun gün sana anlatmama sebebim de buydu. Benden böyle yapmamı istediği için. Ama aramız bozuluyor ve ben bunu istemiyorum. Bu kadar Açelya. Basit ve ikimizi de ilgilendirmeyen konular."

Bordonun AşkıWhere stories live. Discover now