Bölüm 33

30.5K 1.7K 85
                                    

Arabadan indikten sonra bir süre Çağatay'ı bekleyip gelince içeri girdim. Bir süredir antrenman yapmıyordum ve zaten dikişlerin olduğu için yapamıyordum da. Şimdi de hastaneye dikişleri aldırmaya geldik.

"Elimi tut."
"Sebep?"
"Kaybolurum Açelya!"

Sinirle söylendi ve elimi tuttu. Kendi kendine odun diye mırıldandığını duymuştum. Tam bir temas bağımlısı gerçekten. Yan yana otururken bile ya elimi tutuyor ya da bacağımın üzerine elini atıyor. Uzanırken gelip karnıma yatıyor ya da kendisi yatıp beni üzerine çekiyor. Asla temas etmeden duramıyor. Ayağa kalkıp bir yere gideceğim zaman bile elimi ben gidene kadar tutuyor aramıza mesafe girince zorla bırakıyordu.

"Kayıt yaptırayım ben sen otur bekle istersen."

Kafasını iki yana salladı ve benimle beraber sırada bekledi. Kayıt yaptırıp pansuman yapılan odaya gittik. Sırayı beklerken arkamdaki duvara yaslanıp Çağatay'ın ceketini tutup kendime çevirdim.

"Ne zaman antrenmanlara başlayabilirim?"
"Bilmiyorum. Onu doktorun ile konuşman lazım."
"Of, onlara kalsa ben geri kalan hayatımda hareket bile etmemeliyim."

Gülerek elimi kaldırıp öptü birkaç kez.

"Söylediklerini yapmak zorundasın. Ben kaç haftadır boş boş duruyorum haberin var mı senin? Tam başlayacağım derken tim gitti bu sefer."
"Öyle ya. Ama gelince başlarsın işte. İstersen yerlerimizi değiştirebiliriz. Ben yönetirim sizi. Nasıl olur?"

İzin vermeyeceğini bildiğimden sırıtarak ve alayla sorduğumda bana bakıp gülümsedi.

"Olabilir."
"Gerçekten mi?"
"Evet. Uzun zamandır bir şeyler yapmadığım için doğru düzgün bir antrenmana ihtiyacım var bir süreliğine."
"Elime düştün Çağatay."
"Senin sıran."

Tuttuğu elimden çekiştirdi ve odaya ilerledi. Beraber içeri girdik ve koltuğa oturdum hemen.

"Neyiniz vardı?"
"Dikişlerim alınacak."
"Peki. Siz uzanın isterseniz."

Oturduğum koltuğa uzanıp bir bacağımı diğerinin üzerine attım. Karnımı açmak için uzanacağım sırada Çağatay elini çekmeyince aşağıdan ona baktım.

"Ne yapıyorsun Çağatay?"
"Ne yapıyorum?"
"Bıraksana elimi."
"Neden?"

Cevap vermeye üşendiğim için elimi tutmasına izin verdim ve sol elimle üzerimi açtım. Sargıya uzanıp yavaşça açmaya başladığımda Çağatay hemen elimi çekti.

"Sen dur ben yaparım."

Bantları çıkarırken o kadar yavaştı ki delirecektim birazdan.

"Bugün biter mi Çağatay?"
"Hmm, ne?"
"Bugün diyorum biter mi? Çıkarsana artık Çağatay yarım saat sürdü ya."
"Tamam bitti işte."

Odaya başka bir adam girdiğinde içerideki kadın ona bir şeyler verdi ve yanıma o geldi.
Çağatay nihayet bantları çıkardı yanımdan çekildi.

Elindeki makas benzeri aletle başımda dikilirken dikişleri görünce biraz şaşırıp bana döndü.

"Bu yaranın nasıl olduğunu sorabilir miyim?"
"Hayır."

Kesin cevabım üzerine bakışlarını benden çekip dik dik Çağatay'a baktı. Sanki o yaptı bakışlara bak.

"Pardon da sen yapacak mısın işini artık?"
"Tabii ki. Merak ettim sadece."
"Fazla merak... İyi değildir."

Küfürlü bölüm yerine daha kibarca uyardım onu.

"Kardeşim ne bakıyorsun sen bana öyle? Ben mi yaptım anasını satayım?"

Bordonun AşkıWhere stories live. Discover now