Bir süre ne diyeceğini bilemediği için sessiz kaldı Gülsün hanım.Ama kendini toparlaması çok sürmemişti.Gülümseyerek konuştu.
"Ben de,baban da iyiyiz oğlum merak etme.Doğa desen,yine evde yok.Arkadaşlarıyla beraber olmalı.Biz de sizin gibi akşam yemeği yiyorduk,bir arayalım dedik.Ama misafiriniz var galiba,rahatsız etmeyelim şimdi.Sonra yine ararız."
Sinâ'nın cevabı hemen gelmişti.
"İyi olmanıza sevindim anne,biz de de her şey bildiğiniz gibi.Bu hafta işlerim biraz yoğundu sizi arayamadım."
Genç adam sözlerini bitirdiğinde Derin'in,
"Selam babaanne!Seni de,büyükbabamı da çok özledimmmmm!"
diyen neşeli sesi duyuldu.Bu sözler Gülsün hanımın yüzündeki gülümsemenin büyümesine neden olmuştu.
"Merhaba kuzum,biz de seni çok özledik."
diye karşılık verdi neşeyle.Derin annesine o kadar benziyordu ki,onu her gördüğünde insan Nil'i görmüş gibi hissediyordu kendini.Bu nedenle herkes ilk başlarda çok zorlanmış,ancak aradan zaman geçtikçe bu duruma alışmıştı.Küçük kız Gülsün hanımın aklından geçenlerden habersiz devam etti.
"Hani misafiriniz var dedin ya büyükanne,o misafir değil.Amber abla komşumuz,bizim evin karşısındaki şu kırmızı eve taşındı.Hem seni de,babamı da önceden tanıyor."
Derin'in sözleri Gülsün hanımın dikkatini çekmişti.Bu genç ve güzel komşu onları nereden tanıyor olabilirdi ki?
"Nasıl yani güzelim?"
diye sordu.Küçük kız kıkırdayarak hemen cevap vermişti.
"Amber abla ve babam aynı okulda okumuş büyükanne.Sen de onun öğretmeniymişsin,öyle dediler bana."
Duyduklarından sonra rahat bir soluk aldı Gülsün hanım.Hayatta bazen böyle güzel tesadüflerde oluyordu işte.Umudu kaybetmemek lazımdı.Zihnini biraz zorladı."Amber" adı çok sık rastlanan bir isim olmayınca,en sevdiği öğrencilerinden biri olan genç kadını anımsaması fazla zaman almamıştı.Bakışlarını Amber'e çevirerek,
"Amber Ataklı,değil mi?"
diye sordu.Genç kadın,
"Evet hocam,hatırladınız.Çok mutlu oldum."
diyerek neşeyle gülümsemişti.
"Nasıl hatırlamam güzelim?Tam 4 yıl en iyi öğrencilerimden biriydin.Şimdi neler yapıyorsun?"
"Çok sağolun hocam,doktor oldum.Hafta başında da burada bir hastanede göreve başladım.Bu arada hiç değişmemişsiniz,hala çok güzelsiniz."
Bu sözler karşısında elinde olmadan kıkırdadı Gülsün hanım ve
"İlahi çocuk,çok teşekkür ederim.Asıl sen,çok ama çok güzelleşmişsin.Doktor olmana da hiç şaşırmadım doğrusu,biyolojide çok iyiydin.Neyse,şimdi kapatalım artık.Sonra yine konuşuruz,öpüyorum hepinizi.Kendinize dikkat edin."
diye konuştu.Aynı anda
"Görüşürüz anne!"
"Görüşürüz büyükanne!"
"Tabi ki görüşürüz hocam,sizi yıllar sonra yeniden görmek çok güzeldi."
diye karşılık verdiklerinde görüşme sona ermişti.Telefonu kapatıp tekrar sehpaya bırakan Gülsün hanım,
"Gördün mü Ethem,ne hoş bir tesadüf!"
diyerek eşine döndü.Bakışlarında muzip parıltılar vardı.Belki Amber oğlu için bir umut olurdu?
Ethem Bey sadece gülümsemekle yetinip yemeğine kaldığı yerden devam etmişti.Bir şey söyleyip karısını fazla umutlandırmak istemiyordu.Söz konusu Sinâ olunca,hiç bir şey belli olmazdı çünkü.
Telefon kapandığında yemek de sona ermişti.Derin hemen yerinden kalkıp,
"Ben biraz odama gidip resim yapacağım babacım,ama önce ellerimi yıkayacağım merak etmeyin.Sen de hemen gitmesen olur mu Amber ablacım?Ben yatana kadar kalırsan çok sevinirim."
diye konuştu neşeyle.Sinâ bu sözleri duyunca,
"Bizim kelebek kendini garantiye alıyor yine,kesin senden yatmadan önce bir şey isteyecek Amber."
diyerek gülümsemişti.Amber'de tıpkı genç adam gibi gülümseyerek,
"Tamam güzelim,sen merak etme kalırım tabi."
dediğinde,Derin hemen,
"Yok babacım,Amber abla biraz daha kalırsa sen de çayını yalnız içmemiş olursun"
deyip muzipçe göz kırptı.Sonra da mutfaktan çıkıp önce banyoya,oradan da odasına geçti.Sinâ kızının davranışına şaşırmıştı.Derin Amber'le ikisini yalnız bırakmak istemiş olamazdı değil mi?
"Umarım Amber yanlış anlamaz."
diye aklından geçirerek,
"Eğer yorulduysan beklemek zorunda değilsin Amber,ben Derin'e durumu anlatırım."
diye konuştu mahçup mahçup.
"Merak etme Sinâ,yorulmadım.Sağolsun Kiraz bana hiç iş yaptırmıyor.Sadece eşyaları getiren arkadaşları,getirdikleri eşyaları nasıl yerleştirecekleri konusunda yönlendirdim gün boyunca.Hem o güzelliğin ricasını nasıl kırabilirim?Öyle tatlı ki!"
Genç kadının kurduğu cümleler sessizce masayı toplamakla meşgul olan Sinâ'yı rahatlatmıştı.
"Peki o zaman.Sen salona geç,ben çayı kupalara koyar gelirim şimdi."
deyip tepsiye fincanları yerleştirerek çayı dökmeye başladı.Amber,
"Peki,nasıl istersen."
diyerek salona geçmişti.
Çok geçmeden salondaki gri koltukta aralarında biraz mesafe kalacak şekilde yan yana oturmuş,çaylarını yudumluyorlardı.Sinâ
"Hayat gerçekten tesadüflerle dolu."
diyerek gülümseyip çayından bir yudum daha aldığında sessizlik yerini sohbete bırakmıştı.Amber
"Gerçekten öyle,yıllar sonra Göcek gibi küçük bir yerde komşu olacağımız kimin aklına gelirdi ki?"
diye karşılık vermişti genç adamın sözlerine.Yüzünde hafif bir tebessüm vardı.
"Hiç kimsenin gelmezdi sanırım.Ama bu güzel oldu bence.O zaman arkadaş olamamıştık,şimdi bu sayede arkadaş olmayı deneyebiliriz değil mi?"
"Aslında haklısın,sana tamamen yabancı,hiç anın olmayan bir yerde geçmişinden birine rastlamak hoş.Neden olmasın,tabi ki arkadaş olabiliriz.Ayrıca ona da dediğim gibi,Gülsün hocayı yıllar sonra tekrar görmek çok güzeldi."
"O da seni gördüğüne inan çok sevindi.Şimdi hatırladım da,okuldayken bazı akşamlar babama senin ne kadar başarılı bir öğrenci olduğundan söz ederdi."
"Ben biyolojiyi onun sayesinde sevdim Sinâ.Çok güzel bir öğretme şekli vardı.İnsan onun dersinde hem bir şeyler öğrenir,hem de çok eğlenirdi.Tıp okumaya karar vermemde Gülsün hocanın çok etkisi var.Ama onun evde benden söz etmesi benim için sürpriz oldu doğrusu."
"Annem mesleğini hep çok sevdi Amber,öğrencilerine de çok düşkündü.E bu durumda evde onlardan sözü etmesi normal."
"Doğru,peki şimdi ne yapıyor?Emekli değil mi?"
"Evet,3 yıl önce emekli oldu.Küçük bir pastanesi var,zamanının çoğunu orada geçiriyor.Halinden de çok memnun."
"Yaaa,ne güzel!"
dediğinde neşeyle gülümsemişti Amber.Ardından devam etti.
"Peki,sen ve Derin buraya ne zaman geldiniz?"
"2 yıl önce.İstanbul'dan çok bunalmıştım.Bir anda karar verip,burada buldum kendimi."
"İstanbul'un keşmekeşi bazen çok yorucu oluyor,insan kaçmak istiyor haklısın."
diye karşılık verirken,bakışları çok kısa bir an genç adamın gözlerine takıldı Amber'in.O mavilerde derin bir acının izleri saklıydı.Buna şaşırmış ve biraz da merak etmişti.Ama Sinâ'ya soramazdı.Çünkü henüz genç adamın acısını paylaşacak kadar ona güven duymadığının farkındaydı.
Bir süre ortalığa sessizlik hakim oldu.Bundan faydalanan Sinâ çayları tazelemiş ve
"Birazdan Derin uyur,senden uyumadan önce ona masal okumanı isterse şaşırma,olur mu?"
deyip gülümseyerek ortamı neşelendirmeye çabalamıştı.Banyodan gelen seslere bakılırsa Derin yatmak için hazırlanmış,dişlerini fırçalıyordu.Az sonra küçük kızın,
"Babacım,ben hazırım.Bu akşam beni Amber abla yatırsa olur mu,üzülmezsin değil mi?"
diyen neşeli sesi duyulduğunda Sinâ gayet sakin,Amber'se biraz şaşkındı.Genç adam,
"Ben demedim mi?"
diyerek göz kırptı ve ekledi.
"Sen nasıl istersen kelebeğim,ben üzülmem merak etme."
Derin hemen
"Peki babacım,artık Amber abla gelebilir."
diye kıkırdamıştı.Genç kadın yerinden kalktı ve sesi takip ederek küçük kızın odasına girdi.Derin pijamalarını çoktan giyip yatağına uzanmış,onu bekliyordu.
"Hangi masalı okumamı istersin güzelim?"
diye sordu ve gülümseyerek Derin'in istediği kitabı almak için odadaki küçük kitaplığın yanına geldi.Derin çok kısa bir süre düşünmüş,sonra da kararını vermişti.
"İkimizin de saçları uzun olduğuna göre,Rapunzel olsun!"
"Güzel seçim tatlım,ben de Rapunzel'i çok severim."
dedi ve kitabı alarak yatağın yanındaki sandalyeye ilerledi.Tam oturup okumaya başlayacağı sırada küçük kız ona engel olmuş,yatağında yana kayarak onun için yer açmıştı.Biraz şaşırsa da,kendisi için açılan küçük alana yerleşti.Ardından kitabı açıp,yumuşak bir ses tonuyla okumaya başladı.
Aradan 10-15 dakika geçtiği halde Amber hala yanına dönmeyince,genç adam meraklanmıştı.
"Ne oldu acaba?"
diye kısık bir sesle mırıldanıp odaya ilerledi.Hafif aralık kapıdan içeri baktığında gördüğü manzara onu çok şaşırtmıştı.Minik kelebeği başını Amber'in göğsüne yaslamış derin derin uyuyor,genç kadınsa küçük kızın saçlarını nazik hareketlerle okşuyordu...
Herkese iyi akşamlar 🙋♀️🙋♀️🙋♀️Bir haftalık bir aradan sonra taptaze bir bölüm getirdim size☺️☺️☺️Umarım keyifle okuduğunuz bir bölüm olmuştur🙏🙏🙏Bol bol yorum yapmayı ve ⭐️⭐️⭐️basmayı unutmayın olur mu 🙈🙈🙈çok sevgi♥️♥️♥️bol öpücük 😘😘😘
Bölüm bluee_black24 ,SudeKaya314 ,OzgeYildirim8 ,mislinakisa ,Senaristcimiz ,KubraKksal0 ,paragonahope ,blue00moon ,flamingosever28 ,selfinaz52 ,mavi_leyal ,geceninellitonu_ ,selinyilmaz113565 ,EsraSolmaz0 ,5_Bookstagram_5 ,mnexkaracaa ,serseri_arduc ,papatyahikayeleri ,Papatyajuly ,shiansra ,seherkuloglu0 ,sevvalnaztunay ,thevaleni ,gokyuzununcicegi ,narsuyum ,yourfaceismyoxygen ,Mermaidbaby4 ,BurcuAley ,AcelyaTunclar6 ,birayfa ,KbraBaykat3 ,yaghazask97 ,yaghaz1839 ,gokceguc ,Suzerayyildiz ,mervegoktaas başta olmak üzere tüm takipçilerime hediyemdir.