AMBER

By pile16

35.2K 6.2K 38.1K

Eski polis Sinâ,küçük kızı Derin ve güzel doktor Amber'in hikayesi...Kapak için @selinhantol arkadaşımıza çok... More

TANITIM
KARAKTERLER
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37.BÖLÜM
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
40.BÖLÜM
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM
44.BÖLÜM
45.BÖLÜM
46.BÖLÜM
47.BÖLÜM
48.BÖLÜM
49.BÖLÜM
50.BÖLÜM
51.BÖLÜM
52.BÖLÜM
53.BÖLÜM
54.BÖLÜM
55.BÖLÜM
56.BÖLÜM
57.BÖLÜM
58.BÖLÜM
59.BÖLÜM
60.BÖLÜM
61.BÖLÜM
62.BÖLÜM
63.BÖLÜM
64.BÖLÜM
65.BÖLÜM
66.BÖLÜM
67.BÖLÜM
68.BÖLÜM
69.BÖLÜM
70.BÖLÜM
71.BÖLÜM
72.BÖLÜM
73.BÖLÜM
74.BÖLÜM
75.BÖLÜM
76.BÖLÜM
77.BÖLÜM
78.BÖLÜM
79.BÖLÜM

8.BÖLÜM

622 116 478
By pile16






Sinâ daldığı derin uykudan,

"Günaydınnnn babacımmmm!Sen niye böyle koltukta uyudun ki,neden yerine yatmadın?

diyen Derin'in cıvıl cıvıl sesiyle uyandı.Kızının neşesine bayılıyordu.En son koltuğa uzanıp polisiye bir film izlemeye başladığını hatırladı.Demek filmi bitiremeden uykuya dalmıştı.

"Sana da günaydın bebeğim!Akşam bir film izliyordum,sonra uyuya kalmışım."

diyerek gülümseyip kızını yanağından öptü.Bu arada Derin'in mis kokusunu içine çekmeyi ihmal etmemişti.Ardından koltuktan kalkıp banyoya ilerledi.Bugünden itibaren,birkaç gün süreyle bir otelin ahşap merdivenlerinin bakımıyla ilgilenecekti.Bu nedenle en geç yarım saat içinde evden çıkmalıydı.

Çok kısa sürede banyodaki işlerini tamamlayıp kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçmişti ki,sokak kapısı açıldı.Sonra da

"Günaydın Sinâ Bey'im,sana da günaydın kuzum."

diyerek Firuze hanım göründü mutfak kapısında.Kahvaltı hazırlığıyla uğraşmasına gerek kalmamıştı genç adamın.Bu sayede işe vaktinde yetişebileceği için sevindi.

"Günaydın Firuze hanım!Benim hemen giyinip çıkmam gerek.Sen Derin'in kahvaltısını hazırlarsın."

dediğinde küçük kız,

"Günaydın Firuze teyzeee!Nasılsın?"

deyip odasından çıkmış,Firuze hanımın kucağına atlamıştı bile neşeyle gülümseyerek.Bugün üzerinde düz sarı bir penye ve açık yeşil şort vardı.

Firuze hanım önce kızı öpüp,

"İyiyim kuzum,seni gördüm daha iyi oldum."

diye karşılık verdi.Ardından devam etti.

"Peki Sinâ Bey'im,ben şimdi kuzumun sütünü,kahvaltısını hazır ederim.Sen merak etme."

Derin araya girerek,

"Ben bugün kahvaltıda 2 dilim kızarmış ekmek,biraz beyaz peynir,3-4 zeytin,bir de çilek reçeli istiyorum Firuze teyze,olur mu?"

deyince kadın gülmeden edemedi.Bir yandan da,

"Şuna bak hele,büyümüş de küçülmüş sanki.Ben şimdi dediklerini hazır ederim."

diyordu.Aradan 10 dakika geçtiğinde tam da Derin'in istediği gibi bir kahvaltı hazırlamıştı Firuze hanım.Küçük kız neşeyle sütünü içip,kahvaltı etmeye başladı.

Bu sırada genç adam odasına geçmiş,giyinmekle meşguldü.Hemen üzerine koyu mavi kot pantolon ve siyah bisiklet yaka bir penye geçirdi.

Klasik kıyafetlerden hiç hoşlanmıyordu.Dolabında farklı renklerde kot pantolon,t-shirt,spor gömlek ve bisiklet yaka kazak haricinde bir şey bulunmazdı.En sevdiği renklerse siyah,beyaz,mavi ve gri tonlarıydı.

Ayna karşısına geçip dağınık saçlarını elleriyle şöyle bir düzeltti.Son olarak mandalina,limon ve bergamot ağırlıklı hafif parfümünü sıktığında hazırdı.

Mutfağa gelip,

"Hadi güzelim ben işe gidiyorum,akşam görüşürüz.Dikkatli ol ve Firuze teyzeyi üzme olur mu?"

diyerek kahvaltısına devam eden Derin'i bir kez daha öptüğünde,küçük kız hemen boynuna sarılıp onu öpmüş sonra da

"Tamam babacım,dikkat ederim ve üzmem Firuze teyzeyi."

diye şakımıştı.Siyah spor ayakkabılarını giyip evden çıktı.Arabasına binmek üzereyken,

"Dur hele Sinâ Bey'im,sana kaşarlı bir tost yapıverdim hemen.Evden aç bilaç salmam seni."

diyen Firuze Hanım yetişti arkasından.Elinde içinde peçeteye sarılmış tost bulunan bir poşet tutuyordu.

Kadının hızına şaşırmıştı.Hangi ara hazırlamıştı o sandviçi?

"Çok sağol Firuze hanım."

deyip poşeti aldı ve arabasına binerek otele doğru yola çıktı.Önce atölyeye uğrayıp,gerekli alet ve malzemeleri arabasına yükleyecekti.


Amber otelin kahvaltı salonunda oturmuş,kahvaltısını ediyordu.Bugün hastanede göreve başlayacağı için heyecanlıydı.

Sabah kuş sesleri yerine,yine kurduğu alarmın sevimsiz sesiyle uyanmıştı ne yazık ki.Gece geç saatlere kadar Lâl'in gönderdiği fotoğraflar arasından seçim yapmakla meşgul olmuş,erken uyanamamaktan çekinmişti çünkü.Daha ilk günden işe geç kalmak,hiç ona göre bir davranış değildi.

Vişne reçeli sürdüğü ekmek diliminden bir parça ısırdığı sırada Leyla hanım,

"Günaydın Amber'cim,nasılsın?Ev bulabilmişsindir umarım."

deyip gülümseyerek,karşısındaki sandalyeye oturdu.

Hemen lokmasını yutup,

"Evet Leyla hanım,Çağrı Bey bana tam da hayal ettiğim gibi bir ev bulmamda çok yardımcı oldu.Dekorasyon biraz zaman alacak olsa da önemli değil.Çünkü evi gerçekten çok sevdim."

diye karşılık verdiğinde gülümsüyordu.

"Bu habere çok sevindim Amber'cim.Çağrı işinde çok iyidir.Sana güzel bir ev bulacağından hiç şüphemiz yoktu zaten.İstersen sana evin dekorasyonunda yardımcı olabilecek birini de ayarlarız."

"Çok teşekkür ederim Leyla hanım.O konuda Çağrı Bey'in nişanlısı Lâl yardımcı olacak.Kendisi bir mobilya mağazasında müdürmüş.Belki biliyorsunuzdur,dün Çağrı Bey bizi tanıştırdı.Ama yine de ihtiyaç duyarsam,sizi rahatsız ederim tabi.Şimdi bir an önce kahvaltımı bitirsem iyi olacak.Bugün hastanede göreve başlıyorum da!"

"Aaa!Tamam o zaman canım.Evet bir kez karşılaşmıştık nişanlısıyla.Sana iyi çalışmalar.Görüşürüz sonra.Ne zaman istersen yardıma hazırız biz."

deyip gülümseyerek masadan kalktı ve ofisine ilerledi Leyla hanım bu sözler üzerine.

Amber yalnız kalır kalmaz kahvaltısını bitirmiş,arabasına binerek hastaneye doğru yola çıkmıştı.


Sinâ,atölyeye uğrayıp gerekli şeyleri arabaya yükledikten sonra 15-20 dakika içinde otele vardı.

Hemen aracını 2 katlı otelin giriş kapısına yakın bir yere park edip indi.Otelin ilk katı taştan örülmüş,2.katsa krem rengine boyanmıştı.

Geniş,yemyeşil çimenlerle kaplı bir bahçesi,bahçenin sol tarafında oldukça büyük bir yüzme havuzu vardı.Bahçeden otelin giriş kapısına kadar gri-beyaz parke taşlardan oluşan  bir yol uzanıyordu.

Cam kapıdan içeri girdiğinde elindeki alet çantasını gören resepsiyonda görevli genç çocuk,

"Günaydın,siz Sinâ Bey olmalısınız.Arkadaşlar sizi çalışacağınız yere birazdan götürecek."

diye konuştu.

"Size de günaydın,evet ben Sinâ.Peki bekliyorum öyleyse."

diye karşılık verdikten çok kısa bir süre sonra başka bir genç adam yanına gelmiş,

"Beni takip edin lütfen."

diyerek merdivenlerin yanına getirmişti onu.Çocuk

"Hemen şuradaki odada üstünüzü değiştirebilirsiniz,kolay gelsin!

dedikten sonra Sinâ'yı yalnız bıraktı.Genç adam ilk iş gösterilen odada üzerine tulumunu giymiş,ardından ahşap merdiveni iyice inceleyip kafasında bir çalışma programı oluşturmuştu.

Açık renk ahşaptan yapılan merdiven epey yıpranmış görünüyordu.Basamaklarda oldukça fazla sayıda delik vardı.Ama halledilmeyecek bir şey değildi.Etrafın oluşacak toza karşı önlem olarak,büyük naylonlarla kaplandığını görünce memnun oldu.Rahat çalışabilecekti

Vakumlu zımpara makinesini eline alıp,ilk etapta 40 kumluk bir zımpara kullanarak basamakların yüzeyindeki cilâyı sökmeye başladı.Daha sonraki aşamalarda 120 ve 220 kum zımparalar yardımıyla,yüzeyi iyice pürüzsüz bir hale getirecekti.2-3 gün içinde bu işi halledebileceğini tahmin ediyordu.

Zımpara işlemi tamamlandığında sıra etrafı tamamen tozdan arındırıp,ahşabın rengine uygun renkte macun kullanarak yüzeydeki boşlukları doldurmaya gelecekti.

En son aşamadaysa,istenilen boya ve cilânın sürülmesi vardı.Tüm aşamalar bittiğinde,merdiven yepyeni olacaktı.

Sinâ'nın mesleğinde en sevdiği şey de buydu zaten.Eskimiş bir eşyaya yeniden hayat vermek veya ahşaptan yepyeni bir eşya yaratmak.

Hayat ne kadar da tuhaftı.Babası Ethem Bey,yıllarca marangozluk yaptıktan sonra işleri büyütüp bir sandalye fabrikası kurmuştu.Genç adamın hayaliyse,liseden sonra işletme okumuş olmasına rağmen iyi bir polis olmaktı.Ethem Bey'in anlayışı sayesinde bu hayalini gerçekleştirmeyi  başarmıştı da.Ama şimdi,yıllar sonra babasının başladığı yere geri dönmüş,kendisi de marangozluk yapıyordu.

"Hayat"

diye mırıldanıp,gülümseyerek işine devam etti.


Amber hastaneye ulaştığında,arabasını park yerine park ederek inmiş ve içeri girmeden önce derin bir nefes alarak binayı şöyle bir incelemişti.

Hastane 2 katlı,silindir biçiminde bir yapıydı.Binanın dış yüzeyi gri plakalarla kaplanmıştı.Ayrıca yüzeyin bazı kısımlarında dışa doğru açılan ve içeriyi göstermeyen pencereler göze çarpıyordu.

Kırmızı-gri parke taşlarıyla döşenmiş yolda ilerleyip,binanın giriş kapısının önündeki basamaklara ulaştığında aklından

"Umarım beni burada güzel günler bekliyordur."

düşüncesi geçiyordu.Gülümseyerek basamakları tırmandı ve kapıdan içeri adımını attı...


Herkese merhaba 🙋‍♀️🙋‍♀️🙋‍♀️Yepyeni bir bölüm getirdim☺️☺️☺️Umarım keyifle okuduğunuz bir bölüm olmuştur 🙏🙏🙏Bol bol yorum yapmayı ve ⭐️⭐️basmayı unutmayın olur mu 🙈🙈🙈Çok sevgi❤️❤️❤️bol öpücük 😘😘😘


Bölüm elif1w ,narsuyum ,5_Bookstagram_5 ,mavi_leyal ,geceninellitonu_ ,selinyilmaz113565 ,gediznare2 ,Alselzede ,Suzerayyildiz ,selfinaz52 ,papatyahikayeleri ,AcelyaTunclar6 ,yazarpoliskiz ,toutelanuit ve flamingosever28 olmak üzere tüm takipçilerime hediyemdir💘💘💘

Continue Reading

You'll Also Like

229K 22.5K 32
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
573 29 2
Adalet okuyan , adalet isteyen bir kız için ne kolaydı anlamadan , hüküm kesmek , yargılamak . Ama genç kız yargıladığı kişinin günahını çekecek v...
502K 32.6K 49
Dünyası karanlık, ruhu rengârenk olan bir kızın öyküsü bu. Gözleri görmese de hayatı seviyordu. Önüne bir yığın engel çıksa da o sabırla tüm...
41.1K 3.4K 12
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !