BABAMIN GÜNAHI

By bk4988

30.9K 1K 180

Zeynep, gecenin bir yarısı Gözde'nin yardımıyla annesini aramış korktuğu gibi babası çıkmıştı telefona. Konu... More

1 - "İlk aşk"
2 - "Heyecan"
3 - "Emanet" - (kurt'a, kuzu'yu...)
4 - "Yemek"
5 - "Seni seviyorum"
6 - "Korku"
7 - "Acı"
8 - "Hayalet"
9 - "Düş, Kalk ve Yürü!"
10 - "Yeni Baştan!"
11 - "Kan!"
12 - "Soğuk müjde"
13 - "Karanlığım!"
14 - "Kaçış" - (mektup)
15 - "Yeni insanlar"
16 - "Güven"- (Son yaprak)
17 - "Yemin"
18 - "Telefon"
19 - "Polis" - (Yargı)
20 - "Sır"
21 - "Tesadüf"
22 - "Kaderimdeki ev"
23 - "Öğretmen"
25 - "Yabancı"
26 - "İftira"
27 - "Kocacığım"
28 - "Kâbus"
29 - "Ayrılık"
30 - "Akraba"
31 - "Önyargı"
32 - "Masumiyet"
33 - "Evlilik"
34 - "Hortlayan korku" - (Sıradaki kurban)
35 - "Karanlık pencere"
36 - "Veda" - (Mektup 2)
37- "Nikah" - (Çağlar)
38 - "O benim" - (ölü yada diri)
39 - "Gazete"
40 - "Tarık"
41 . Bölüm - "Beyaz atlı prens ile kırmızı başlıklı kız"
42 . Bölüm - "Biz!"
43 - "Doğum"
44.- Küçük Hayaller
45 - "ACI" 2
DUYURU

24 - "Cinsiyet"

612 24 3
By bk4988

Tarık kahvaltıda yoktu bu sabah. Ali ise uyku mahmuruluğuyla merdivenlerden iniyordu. Bütün gece benim sırrımı ve gözümden akan bir tek damlayı anlamaya çalışmış, düşünmüş belliki!

"Günaydın!" Dedi Gözde masaya oturan Ali'ye o'da umursamaz değilde farkında değilmiş  gibi cevap verdi. Gözde, gülümsemesi solarken Ali'ye uzanıp kolunu sıvazladı.

"Ali iyimisin?" Ali başını sallayıp tabağındaki omlete çatalını batırdı. Gözlerini bana çıkarıp bir kaç saniye baktı. Elindeki çatalı tabağının üzerine bırakıp masadan kalktı.
"Ali nereye?" Diye soran Gözde'yi dinlemeden geri merdivenleri tırmandı.

"Hiç böyle yapmazdı. Ne oldu şimdi birden?" Diye başını salladı Gözde. Sorusu bana değildi kendi kendine konuşuyor gibiydi daha çok.

"Gece odama geldi." Dedim birden. Kim hakkında konuştuğumu anlamayan Gözde tapletinden başını kaldırıp bana baktı.
"

Ali!" Diye devam ettim aynı ses tonuyla

"Neden?" Diye ekledi Gözde

"Dün o arkadaşının söylediği şeyler uyutmamış!"

"Sana... sormaya gelmiş?" Dedi merakla devam etti. "Sen ne söyledin?" Meyve suyumdan son yudumu alıp mendille dudaklarımı kuruladım.

"Gerçekleri! Tarık'ın karnımdaki karanlığımın zevk uğruna yaptığım bir hata olduğunu yani yanlış anladığını söyledim." Kaşları çatıldı Gözde'nin..

"Karanlığın mı?" Diye inanamaz bir bakışla sordu. Elimde olmadan karnımı okşadım.

"Evet! o karanlığın tohumu ve onun ismide bu oldu!" Dedim hiç düşünmeden pişman olacak birşey yoktu. Herşeyi biliyordu zaten.

"Sen kendi yaptığın hatanın bedelini karnındaki masuma yükleme!" Arkamdan gelen sesin sahibine oturduğum sandalyeden kalkmadan döndüm.  Ön yargı Tarık'ın hayat felsefesi haline gelmiş, kırmaktan çekinmiyordu.

"Tarık!" Diye uyardı Gözde.

"Yeter Gözde ona birşey kanıtlamak zorunda değilim. O değil, bütün dünya öğrensede aynı şeyi yapacaklar bu dar kafalılar!" Olduğu yerde donup kalan Tarık göz dahi kırpmıyordu fakat gözleri alev almış, ateş ediyordu.

"Sen benimle nasıl konuşuyorsun böyle saygısız. Sınırını aşma..." Sandalyeden kalktım. Önüne üç adımla geldim.

"Sen bir öğretmen olarak bırak öğretmenliği insan olarak utanmıyor musun bilip bilmeden hakkımda yorum yapmaya? Sen asalak bir eğitimciden fazlası değilsin!"

"Zeynep!" Diye kükredi. Ben adım adım geri giderken adımlarımı takip ediyor aynı hızla yürüyordu üzerime. Elini kaldırdı vuracağı sırada havada kalan elini yumruk yaptı.

"İşte sen busun Tarık Ateşoğlu! Gücün, sesin bize bizim gibi zayıf(!) pardon! kadınlara, çocuklara yetiyor değilmi?"  Bir kaç saniye irileşmiş öfkeli gözleriyle bakıp dişlerini gıcırtatarak arkasına dönüp geldiği yere geri gitti.

"Zeynep, neden böyle söyledin şimdi?" Diye beni sorgulayan Gözde'ye açıklama yapmadan arkamdaki sandalyeye tutunarak derin derin nefes alıp veriyordum.
Kendimi savunma gereği duymuyordum. Tamam biraz ağır konuşmuş olabilirim fakat hakettiğinide adım kadar net biliyordum. Sonuna kadar.! Ben cevap vermeyince Gözde bir nefes alıp masadan kalktı.


"Hadi çıkalım! Nüfus cüzdanını aldın mı?" Nefes nefese onu onayladıktan sonra evden çıktık. Gözde'nin arabasına yerleşirken Tarık hala kusamadığı nefretiyle bakıyordu.

"Kemerini bağla canım! Tarık seni yemeden gidelim biran önce!" Birbirimize bakıp  kahkahayla yola çıktık. Gözde'nin Arkadaşının kliniğine yaklaşık yirmi beş dakikada gelmistik. Arabayı otoparka parkedip  asansörle üçüncü kata çıktık.
Kapıda bir hastası ile vedalaşan doktor, Gözde'yi görünce  bize döndü. Beyaz önlüğünün altında kırmızı dizinin üzerine kadar anca gelen, siyah kemerli bir elbise, ayakkabıları ise kemeriyle aynı renkte siyah stiletto!  Sarı saçları kırmızı elbisesinin üzerine dağılmış, hayal kadar güzel bir kadındı.


"Hoşgeldiniz!" Doktorun samimi karşılaşmasıyla ona içtenlikle gülümsedim

"Hoşbulduk!" Gözde bir eli omuzumda beni gösterirken doktor'un uzattığı elini sıktım
"Bu Zeynep! Zeynep bu da arkadaşım Sinem!" Tanışma faslı bitince doktor Sinem, bizi odasına davet edip oturmamız için deri koltukarı gösterdi.

"Evet Zeynep kaç haftalık gebeliğin?"

"Dört ay doldu."

"Yani onaltı hafta..." Dedi doktor sinem eğitimin verdiği bilgelikle ve sorularına devam etti. "Bir sağlık sorunun varmı? Gebeliğin için vitamin yada başka tür antibiyotik falan kullanıyormusun?"

"Hayır ilaç vitamin kullanmıyorum kullanmadım. Ve bir sağlık sorununda yok."

"Tamam, gel bakalım küçük anne, birde ultrasonla bakalım. Cinsiyetini biliyormusun?" Diye sordu doktor sinem.  Kaşlarımı çatıp gülümsedim. Başımı iki yana salladım. Dudaklarını birbirine bastırdı. Gözde heyecanla konustu US odasına girdi.

"Bak kadın zaten sana bunun için geldik. Birde bebeğimizin bir sorunu varmı bak tamam mı?!" Gözde yapay öfkesiyle bazı seviyesiz insanların  tutumunu gösterdi. Doktor Sinem'in sırtını sıvazladı. Doktor Sinem  ultrason aletini yerinden alıp, açtığım karnıma döktüğü sıvının üzerinde kasıklarıma kadar gezdirip monitöre bakarken Gözde'nin yapay öfkesine karşılık bir olayı anlattı.

"Geçenlerde eşi doğum yapmak üzere hastanemize gelen çok ünlü bir işadamı  erkek bir meslektaşıma karısının doğumunu yaptırmasına izin vermemiş meslektaşım ise bana yönlendirdi. 'Sinem bir kadın doğuma girecek acil girmen lazım' dedi sorgulamadan girdim. Sonradan öğrendim ki bu adam kızların okumasının gereksiz olduğunu düşünen biri... Gelde gülme düşüncesi nereye yaptığı iş nereye..."

"Keşke o anda düşüncesini biri, ona hatırlatsaydı!" Diye kızdı Gözde.

"Bak Zeynep..." Dedi doktor Sinem parmağı ile monitöri gösterdi. "İşte küçük misafirimiz!"

Siyah görüntünün ortasında avucum büyüklüğünde beyaz birsey vardı. O, karanlığım dediğim bembeyaz duruyordu. Herşeye inat bana, Tarık'a ve diğer tüm yargılara, kötülüğe inat orada kendi hakimiyetini sürdürüyordu. Varolan tüm gücüyle!

"Kalp atışlarını duymak ister misin?" Ekranı izlerken bir ses bir umuttu. Bu ses benim kalbimden geliyordu sanki. Kulağıma dolan karanlığımın kalbinin sesi ile gülümsüyor dudaklarımın kenarındaki kısılmalara göz yaşım birikiyordu. Ben mutluluktan ilk defa ağlıyordum.

"Cinsiyetini açıklıyorum! hazırmısınız?"

"Dur!" Dedi Gözde. Doktor Sinem ve ben şaşırmış halde Gözde'ye bakarken sevimli görüntüsü ile gülmeden edemedim. Benimle beraber doktor'da kıkırdayınca Gözde tahmin yürütüyordu.

"Kız, hayır erkek yok kız , kız olsun ya lütfen Allah'ım! Sinem kız tamam mı?" Doktor Sinem  Gözde'ye göz deviriken o an geldi.

"Açıklıklıyorum..."  Derin bir nefes aldım.
"Zeynep'ciğim size yaramaz bir... bebek geliyor!"

"Bebek olduğunu biliyoruz Sinem, cinsiyetini söyle sen." Tekrar Gözde'nin bu hareketine kıkırdadığımız sırada doktor yeniden elindeki aleti kasıklarıma uzun bir baskı yaptı konuşurken.

"Hadi dön seni yaramaz! Dönmüyor utangaç mı, yaramaz mı anlamadım?" Doktor Sinem gulumseken gözlerini ekrana odaklı konusuyordu. Gözde ise baskın heyecanı ile tırnaklarını yiyor arada dudaklarınıda dişliyordu. Doktor Sinem'in heyecanlı sesi ile birlikte kendini saldı.

"Heh döndü seninki Zeynep, gördüm şimdi istersen geri dön!" Heyecandan anlamayacak durumdaydım.

"Pembeleri hazırlayın kızlar! Kızın olacak Zeynep'ciğim Allah analı babalı büyütsün." Heyecanla alt dudağımı ısırıyor gözüme dolan yaşların verdiği buğulanma sebebi ile ekranı görmekte zorlanıyordum.  Gözde çığlık çığlığa sevinçten Sinem'in omuzlarına yapışarak hoplayıp zıplıyordu. "İşte bu kızım ne!" Gibi heyecanını yaşıyordu.
US. Odasından çıktığımızda Gözde beni unutmuş doktor Sinem'in yanına ileleyip, uzattığı vitamin ve d vitamini elinden aldı. Eczaneden almamız gereken diğer ikinci vitamin reçetesini çantasına koydu. Doktor bana bazı tavsiyelerde bulunup, bir daha ki randevu tarihini verdikten sonra vedalaşıp klinikten çıktık.


B. S.
❣️❣️❣️

Continue Reading

You'll Also Like

158K 8.5K 52
Anneannesini görmek için gittiği şehirde üsteğmen Göktürk ile karşılaşan Efsun hiç beklemediği gerçeklerle de karşılaşır ___ " sen benim hayatımda h...
432K 26.4K 48
17 yıl önce annesi tarafından ölü olarak bildirilen Neva... Yıllardır onun hasretiyle yanıp tutuşan Akay ailesi... Ama... Ortada bir sorun vardı.Neva...
1.3M 91.3K 59
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
7.3M 420K 84
Sevdiği çocuk yerine yanlışlıkla okulun serserisine yazan Ece, başına çok büyük bir bela aldığını fark ettiği an onu engeller. Fakat her şey için ço...