Yorum yapmayı ve vote atmayı unutmayın.❤
İyi okumalar.❤
Tanrısal Anlatım.
New Orleans da Mikaelson okulunda Blood kuzenlerinin geleceklerini öğrenen öğrenciler arasında büyük bir kargaşa vardı.
Stella, sinirle okulun oturma salonuna doğru yürümeye başladı. Cheryl, solundan çıkmak üzereyken Stella ile çarpıştılar. Stella, Cheryl'i iterek "Çekil şuradan kokuşmuş köpek!" Dedi.
Cheryl'i Stella'yı sertçe itip duvara yapışmasını sağlayıp alayla gülerek "Birileri Klaus tarafından ilgi görmeyince küplere binmiş!" Dedi. Stella, sinirle "Sen nerden biliyorsun!" Dedi.
Cheryl, alayla "Senin sürtüklüklerini bu okulda bilmeyen mi var!" Dedi. Stella, kırmızıya dönerek "Seni öldürürüm Cheryl!" Dedi. Cheryl, sarıya dönen gözleriyle "Gelsene! Söz veriyorum acısız bir şekilde seni öldüreceğim!" Dediğinde etraflarını meraklı ögrenciler sardı.
Cheryl ve Stella birbirlerinin üzerine doğru yürümeye başladığında Rebekah ikisinin ortasına geçip sinirle "Uzaklaşın!" Dedi. Cheryl ve Stella normale döndüklerinde Rebekah, sinirle "İkiniz aranızda ne varsa savunma dersinde çözün!" Dedi.
Stella, sarı saçlarını arkaya atıp "Üzgünüm bayan Mikaelson, Cheryl hala Chris'in onu terk etmesini hazmedememiş!" Dedi ve gülerek salona girdi.
Cheryl, sakin olmaya çalışarak "Üzgünüm bayan Mikaelson." Dedi ve hızlıca odasına doğru yürümeye başladı. Rebekah, etrafında ki öğrencilere bakıp uyaran ses tonuyla "Herkes işine dönsün!" Dedi.
Stella, koltukta yayılan ikizi Chris'in yanına oturup "Bu kızda ne buldun da sevgili oldun!" Dediğinde Chris onu duymamazlıktan gelip Rebekah'ya süzerek "Bayan Mikaelson yine her zaman ki gibi ışık saçıyorsunuz!" Dedi.
Rebekah, alayla "Okulda ki kızlar bitti de sıra bana mı geldi Chris!" Dedi. Chris, güldüğünde Rebekah gözlerini devirip odasına doğru yürümeye başladı.
Elizabeth, Chris ve Stella'ın önüne gelip ciddi bir şekilde "Okulumuza sonradan yeni öğrenciler geliyor! Siz de aptal aptal kavgalara giriyorsunuz." Dedi. Chris, tek kaşını kaldırıp "Yani?" Dedi.
Elizabeth, gözlerini devirip "Okul tarihinde ilk defa birileri sonradan okula geliyor!" Dedi. Stella, kaşlarını çatarak "Gelen kişi kız mı?" Dedi.
Elizabeth, alayla "Bu soruyu senden değil Chris den beklerdim!" Dedi. Stella, gözlerini devirdiğin de Chris, alayla "Gelen erkek mi?" Dedi.
Elizabeth, gözlerini devirip telefon ekranından Leo'nun fotoğrafını Stella ve Chris'e göstererek "Gelen öğrencilerden biri erkek. Chris, senden daha kötü şöhretli biri geliyor." Dediğinde Stella rahatladı.
(Elizabeth'in gosterdiği fotograf)
Elizabeth, telefon ekranını kendine çevirip sinsi bir şekilde sırıtarak Regina'ın resmini bulup Stella ve Chris'e göstererek "Digeri ise kız." Dediğinde Stella, sinirle Regina'nın resmine bakmaya başladı.
Chris, hızlıca telefonu eline alıp Regina'ın fotoğrafına bakarak "Bu taş mı okula geliyor!" Dedi. Elizabeth, alayla "Sabahtan beri bütün erkekler aynı tepkiyi veriyor!" Dedi.
(Elizabeth'in gösterdiği fotoğraf)
Chris, pis pis sırıtarak "Dampirgram'ı var mı?" Dedi ve Elizabeth'e telefonunu uzattı.
(Dampirgram İnstagram gibi)
Elizabeth, gözlerini devirip "Bu fotoğrafları nerden buldum sanıyorsun!" Dedi. Chris, gözlerini devirip "Dampirgram da adı ne ?" Dedi ve telefonunu çıkardı.
Elizabeth, alayla gülerek "Neden vereyim?" Dedi. Chris, ciddi bir şekilde "Ya verirsin ya da gidip o kara büyü kitaplarını bay Elijah Mikaelson'a veririm!" Dedi.
Elizabeth, sinirle "Adı Regina Blood!" Dedi. Stella, ayağa kalkıp sinirden gülerek "Geldikleri zaman güzel bir parti düzenleyelim! Ben bay Mikaelson la konuşurum." Dedi ve gitti.
Elizabeth, Chris'in yanına oturup birlikte Regina'ın Dampirgramına bakmaya başladılar. Elizabeth, alayla "Kız çok güzel ama bir erkek fatma!" Dedi.
Chris, Regina'yı Dampirgramdan takip ederek "Sert kızları severim!" Dedi. Elizabeth ve Chris çocukluklarından beri en yakın arkadaşlar. Elizabeth, alayla "Cheryl gibi bu kızla da eğlenecek misin?" Dedi.Chris, telefonunu cebine koyup çapkın bir şekilde gülümseyerek "Evet." Dedi.
Regina Blood
Biz uçağa bindik ve Ezgi hala şoktan çıkamadı. Salak ya! Çok abartıyor. Neyse biz Leo ile aynı koltukta oturuyoruz. Stefan ve Damon amcam önümüzde babam ve Ezgi arkamızda oturuyor.
Takım elbiseli sapık, bizim için özel bir jet hazırlatmıştı. Biz de ona binmedik. Ben binmek istemedim. Amcalarım ve babam jeti duyunca sinirlenmişlerdi. Takım elbiseli sapık bence çok abartıyor.
Sanki ben prensesmişim gibi özel şeyler yaptırıyor bana. Bu uçağa binene kadar kaç tane hostes gelip bana bir şey isteyip istemediğimi sordu.
Ellerinde olsa beni kucaklarında taşıyarak New orleans'a götürecekler. Zaten duygusal bir zamanımdayım. Üçgen cipslerimi parmaklarımı geçirip yemeye başladığımda Leo, telefonumun tuş kilidini açıp arka kamerasını bana doğrultarak "Poz ver kuzi!" Dedi.
Poz verdiğimde Leo, fotografımı çekti. Leo, gülerek telefonumu bana uzattı. Telefonumu elinden alıp çektiği fotoğrafa bakmaya başladım. Çok tatlı çıkmışım lan! En iyi dampirgrama atayım.
Dampirgrama girdiğimde takipçilerimin tavan yaptığını farkettim. Lan benim sadece bin tane takipçim vardı ne ara yedi yüz bin takipçim oldu! Lan bu mesaj kutusunda ki mesajlar ne!
Fotoğraflarımın altında ki yorumlardan bahsedemiyorum bile! Gözlerimi devirip bütün fotoğraflarımın altında ki yorumları kaldırıp yoruma kapalı yaptım. Leo'nun çektiği fotoğrafı yükleyip Leo'yu etiketleyip yoruma kapalı yaptım.
@Leo-Blood.❤
~Yoruma kapalı~
Evet uçakta telefonum açık. Canıma falan susamış olabilirim yani. Neyse, takım elbiseli sapık bunca saat nasıl Mystic falls geliyor ya. Hiç üşenmedi mi?
Uykusuzluktan ölüyorum! Sonunda uçaktan indik. Havalimanından çıkıp yürüdüğümüzde önümüze limuzin geldi. İçinden bir kaç tane takım elbiseli adam çıktı.
Babam ve amcamalarım onları geri göndermek için konuşmaya başladıklarında biz Leo ile onları takmayıp bir otelin önünde durduk. Siyah sapkamın üzerine swettimin şapkasını geçirip telefonumu ona verip bavullarımla poz vererek "Çek beni kuzi!" Dedim.
Leo, gülerek benim fotoğrafımı çekip telefonumu bana uzattığın da o adamlar çoktan gitmişti. Fotoğrafı dampirgramda durum olarak atıp amcalarımın kiraladığı arabalara bindik.
Yorum yapmayı ve vote atmayı unutmayın.❤❤