07.05 2020
Uzun süredir pek girmeye vaktim olmadı, halletmem gereken işlerim vardı ve çok şükür hallettim, şimdi tekrar burdayım! 22.bölümü 500den fazla görüldü almış. Galiba sizin "bölüm ne zaman gelecek" merakınızdan. Ve yeni bölüm sizlerle ❤️
Draco ile Hermione'nin konuşması ardından haftalar geçmişti. Hermione için Scorpius ismi ne kadar tuhaf gözükse de, kabul ediyordu. Scorpius'ün hikayesinden dolayı. Peki ya Cassiopée? Hayır buna bir türlü içi ısınmamıştı. Kızı için böyle bir isim istemiyordu. Tamam, bazıları o sadece bir isim, fazla takma diyebilir.. Fakat ya isimden daha fazlası olursa? Ya gerçekten bir manası varsa? Ya gerçekten kızı böyle olursa? Hayır, olamaz... Hem belki iki çocuğu da erkek olur ha? Bu kadar telaşlanmaya gerek yoktu belki de... Fakat o kız istiyordu. Lucius Malfoy'a inat kızı olsun istiyordu.
Haftalar geçmesine rağmen, her akşam aynı senaryo ile karşılaşıyordu Hermione. Akşamları sevmiyordu. Draco'da belli ki sevmiyordu ama buna mecburum diye söyleniyordu. Voldemort'un verdiği emirden dolayı her akşam Hermione ve Draco istemeyerekte olsa çocuk yapmak zorunda kalıyorlardı... Tecavüz müydü peki? Evet. Peki Draco cidden suçlu mu? Hermione bunun cevabına bir türlü karar veremedi. Hiç bir şey bilmiyor... Sonuçta Draco da bunu zorla yapıyor. Suçlu şuan Draco değil de Voldemort mu? Kesin Karanlık Lord, peki ya Draco? İşte bu sorunun cevabını bulamıyordu. Zor geliyordu ona. Draco bundan faydalanmıyordu. Ona gerektiği kadar dokunuyordu sadece. Fazlası hiç bir şekilde olmamıştı. Kendisini çok yorgun hissettiğinde, yatakta uyuyordu. Hermione ile. Ama birbirlerine hiç dokunmuyorlardı. Draco hemen uyuyordu. Fakat Hermione gece yarılarına kadar uyuyamıyordu. Uyuyamadığından bünyesi gün geçtikçe zayıf oluyordu. Severus Snape, yorgunluk için iyi gelen ve vitamin gibi görünen iksiri Hermione'ye hâlâ tavsiye ediyordu. Genç kız pek faydasını görmese bile, en azından durumu kötüleşmiyordu.
Hermione gece yarılarına kadar sürekli düşünüyordu. Bütün bu yaşananları... Harry'yi ve Ron'u düşünüyordu. Onlardan hiç bir şekilde haber alamamıştı. Ne onlardan nede Zümrüdüanka Yoldaşlığından... Voldemort bakanlığı ele geçirmişti, Harry büyük ihtimalle Ron ile bir yerlerde saklanıyordur. Şuan tek umut ettiği onu kurtarmak için saçma bir plan yapmamaları. Kendisi için arkadaşları riske girsin istemiyordu. Harry hayatta kalması lazım, her ne kadar akşamları tecavüze uğrasa bile.. Öncelik Harry olması şart doye düşünüyordu. O olmazsa bu savaş hiç bir zaman kazanılmaz, çocuklarının kehaneti olsa bile. Aslında ikisi de birbirlerine bağlı. Ikisi de tamamlanması lazım. Büyü dünyanın refahlı geleceği için Hermione bütün bu yaşadıklarına katlanmaya hazırdı...
Severus Snape bu son zamanlarda haftada bir kere geliyordu. Onun için yeterli olduğunu düşünüyordu, daha fazlasına gerek yoktu zaten diye düşünüyordu. Fakat hamile kaldığında daha sık sık geleceğini de açıklamıştı. Değişen pek bir şey yoktu zaten. Hep aynı kontrolleri yapıyordu. Hamile mi yoksa değil mi diye bir büyü kullanıyordu. Gereken iksirleri haftalık için veriyordu. Hermione'nin hamile kalması için Severus Snape genç kıza yardımcı olacak her iksiri veriyordu. Sonuç pozitif olması gerekiyor... Ne olursa olsun pozitiflik şart. Voldemort'un kesin emriydi bu. Haftalık kontrollere Draco Malfoy hiç katılmamıştı. Narcissa Malfoy arada sırada katılıyordu ve yorumlarını söylemekte çekinmiyordu. Narcissa'nın burada olması ve katılması Hermione'yi gerçekten rahatsız ediyordu. Kim rahatsız olmaz ki zaten?
Annesine ve babasına gelince haftada bir kere görmeye hakkı vardı. Hâlâ zindanlarda kalıyorlardı... Onları orada gördüklerinde Hermione kendini kötü hissediyordu.. Bunu cidden hak etmiyorlar. Onları hep bir şekilde korumaya çalışmıştı ama başarılı olamamıştı. Başarılı olsaydı onlar şuan burda olmazlardı. Hermione bu duruma çok üzülüyordu fakat şuan elinden bir şey gelmiyordu. Draco'ya kaç kere söylemesine rağmen hiç bir şey değişmemişti. Draco sürekli ben kararları vermiyorum diyordu...
Hermione, Haziran ayının son gününde yavaşça uyanmaya başlamıştı. Perde biraz açık kaldığından dolayı güneş ışıklarını yüzünde hissedebiliyordu. Zaten onlar onu uyandırmıştı. Draco yatağın sol tarafında uyuyordu. Dün akşam burda uyumaya karar vermişti, çok yorulmuştu. Bu sıralar bakanlığa çok gidiyordu. Hermione tam olarak ne için gittiğini bilmiyordu. Draco ona bundan hiç bahsetmez. Yakında kokusu çıkar diye kendi kendine söyleniyordu. Ama tek bildiği, Voldemort arzu ettiği sosyal ve siyasal sistemini yavaş yavaş başlatmıştı. Bunu okuduğu gazete haberlerinde görüyordu. Artık bir safkanın bir muggle doğumlu birisiyle evlenmesi kesinlikle yasaktı. Voldemort'un kurduğu yeni düzende sadece bir safkan ve bir muggle doğumlu evlenmişti. Draco Malfoy ve Hermione Granger. Onların durumu zaten çok farklıydı. Karanlık Lord'un kesin bir emriydi. Aynı zamanda, şimdiye kadar yasak olan fakat artık izin verilen kan statü listesi vardı. Bakanlık kan statüsüne bağlı liste yapıyordu. Herkesin bu listelere yazılmaya mecburiyeti vardı. Güçlü, safkan ve zengin olan aileler istediklerini yapıyorlardı. Fakir aileler, muggle doğumlular eziliyordu. Kurulan yeni sistemde, insan ticareti yapılıyordu. Bulanıklar, ihanet edenler satılıyordu. Güzellik kriterlerine giren kızları toplayıp geceliğine satan bir kurum da kurulmuştu. Bu kurum Bakanlığa bağlıydı ve maddi yardım ediyordu. İşte Voldemort'un kurduğu yeni düzen buydu.. Hermione haberleri okuyunca tiksiniyordu. Elinden ne yazık ki hiç bir şey gelmiyordu şuan.
Aniden kendini kötü hissetti. Aslında her şey normal gözüküyordu. Yeni uyanmıştı. Draco Malfoy hâlâ uyuyordu. Fakat kendisini kötü hissetmesiyle birlikte, mide bulantıları olmaya başlamıştı. Hemen doğrulandı, elini ağzının önüne koydu ve acele bir şekilde banyo girdi. Lavabonun önüne gelince, elini ağzından çekti ve dün akşam yediği yemeği lavabonun içinde buldu. Aynaya baktı. Yüzü bem beyazdı. Ona dokunacak hiç bir şey yememişti. Neden şimdi mide bulantısı oldu ki? Hasta da değildi... Bulantıları devam ediyordu. Başını eğdi ve yine dünden kalan yiyeceklerini lavabonun içinde buldu. Hermione hemen suyu açtı, ağzını ve yüzünü soğuk su ile temizledi. Ve tekrar aynaya baktı.
- Granger ?
Bu Draco'nun sesi. "Hayır... Hayır olamaz. Bu şimdi niye uyandı, niye banyo'nun önünde duruyor?" diye düşünmeye başlamıştı Hermione. Draco'nun gireceğini fark edince, Hermione hemen kapıya doğru koştu ve kapıyı aniden kapattı ve kilitledi.
- Neler oluyor Granger?? Sordu Malfoy varisi.
Hermione bunu duyduktan hemen sonra tekrar mide bulantısı yaşadı. Lavaboya doğru yine koştu ve dün akşam yediklerini içinde buldu. Kendini çok kötü hissediyordu. Niye yemekler bu kadar dokundu diye düşünüyordu Hermione. Fakat dün akşam Malfoylarla yemişti, aynı masada.. Zehirlenmiş olamaz, eee o zaman yemekler niye dokundu diye kendi kendine soruyordu. Yemekler dokunmuş olamaz, belli ki Draco gayet iyi. Onda bir sorun yok. Aynaya bakıyordu. Bir nedeni olması lazım diye düşünürken aniden durakladı. Ya... Hayır böyle bir şey kesinlikle olamaz.. Bu kadar kolay ve hızlı değil... En son ne zaman regl olduğunu hatırlamaya çalıştı. Şuan Haziran sonuydu. Normalde Haziran ortasında regl olacaktı. Niye olmadı ? Niye iki haftaya yakın gecikti? Düşündüğü şey olabilir miydi? Nasıl olurda bunu fark etmemişti? Hamile olma oranı çok yüksekti. Fakat Severus Snape iki gün önce gelmişti ve kullandığı büyüler Hermione'nin hamile olmadığını gösterdi. Acaba iki gün önce çok mu erkendi o büyüler için? Şimdi Severus'ün gelmesine 5 gün vardı...
- Granger!! Kapıyı aç yoksa ben açmasını çok iyi bilirim. Neler karıştırıyorsun böyle? diye seslendi Draco.
Hermione düşüncelerini daldığında Draco Malfoy'u tamamen unutmuştu...
- Ben.. Şey... Tuvaletim geldi de acilen... Hemen koşarak banyoya girdim diye cevap verdi panikleyerek.
- Ve kapıyı açık mı bıraktın?
- Acildi diyorum sana! diye karşılık verdi Hermione.
- Granger ne kadar iğrençsin!
- Böyle şeyler olabil...
- Daha fazlasını duymak istemiyorum Granger! diyerek genç kızın sözünü kesti Draco.
Hermione cevap vermemeye karar verdi. Suyu açtı ve tekrar ağzını ve yüzünü soğuk su ile yıkadı. Draco Malfoy akan suyun sesini duyunca, tekrar Hermione'ye seslenmeye karar verdi.
- Ben aşağı iniyorum. Sende 5 - 10 dakikaya aşağıda ol. Kahvaltının saati geldi. Hepimizi bekletme ve geç kalma.
Bunu söyledikten sonra Draco hemen giyindi ve odadan çıktı. Hermione'yi artık yalnız bırakmıştı.
Kahvaltıya inmesi gerekiyor. Malfoylarla yine. Son zamanlarda buna dikkart ediyorlardı. Istediklerinden değildi aslında ama Hermione'nin neler yediğini ve ne kadar yediğini görmek ve bilmek için aynı masada berabrr yiyorlardı bu son zamanlarda. Çok yemek yerse, hamiledir diye düşüncesindeydiler.
Draco'nun gittiğini duyunca Hermione belini duvara doğru yasladı ve yavaşça yere oturdu. Gözlerinden yaş akıyordu. Hamileydi. Sevinse mi, üzülse mi bilemiyordu. Sağ elini karnının üzerine koydu. Acaba bebek onu hissediyor muydu? Bebek ve hamile diyor da kesin miydi peki? Asası olsaydı bunu kolaylıkla öğrenirdi ama yoktu işte. Aslında az çok biliyordu. Hamile olduğuna gerçekten inanıyordu. Adeti iki hafta gecikti, sabah kalkarken mide bulantıları var... Başka daha kim bilir neler olacak...?
Hermione ağlamaya devam ediyordu. Bunu şimdi onlara yani Malfoy ailesine nasıl açıklayacak? Aslında onlara söylemek istemiyordu. Mutlu olmalarını istemiyordu. 5 gün boyunca dikkat etmesi gerekiyor. Severus Snape gelene kadar potansiyel hamilelik durumunu hiç bir şekilde belli etmemesi gerekiyor. Zaten Snape gelince öğrenecekler diye düşünüyordu. Öğrenecekler ve sevinecekler. Voldemort'un saflarında durumları iyi olacak bu hamilelik sayesinde. Nede olsa Draco görevini tamamlamış oluyor değil mi? Dahaz fazla burda oyalanmadan, göz yaşlarını sildi, banyodan çıktı ve bugün giyeceklerini giyindi. Giyindikten sonra daha fazla beklemeden kahvaltıya indi.
Yerine oturduğunda, yumurta kokusunun çok ağır olduğunu fark etmişti. Sosis kokusuda ona ağır geliyordu. Tek umut ettiği, bu korkularının mide bulantısı yapmaması. Eğer böyle bir şey yaşanırsa Narcissa Malfoy hemen anlar diye düşünüyordu Hermione. Zorda olsa Hermione yediklerine diklat etti. Ağır kokulu yiyecekleri tercih etmedi. Kahvaltıda bugün meyve yemegi tercih etti...
Hermione zorda olsa hamile olduğunu 5 gün boyunca Malfoy ailesinden gizleye bilmişti. Ama o 5 gün içerisinde, her akşam yine aynı senaryo ile karşı karşıya geliyordu. Draco bilmediği için ona verilen "göreve" devam ediyordu. Hermione günleri sayıyordu. Severus Snape geldiğinde herkes öğrenecek. Bu gizlilik sürecinde hamileliğini tek başına yaşamak istiyordu, tek başına çocuğuyla kalmak... Her ne kadar üzülmüş olsada, kırılmış olsada, o çocuğun hiç bir suçu yoktu.
Sonunda Severus Snape gelmişti. Bugün nedense herkes evdeydi. Lucius bile. Genelde bakanlıkta oluyordu bu saatlerde fakat Hermione'nin duyduklarina göre bugün biraz geç gidecek. Severus Snape geldiğinde helen her şeyi hazırlamıştı. Hermione içeri girdiğinde ortada yine o hastane yataklarına benzeyen yatağın küçük salonun ortasında buldu. Ve yine Narcissa Malfoy, Severus'ün yanında duruyordu. Draco son haftalarda yaşandığı gibi yanda ki küçük oturma salonunda bekliyordu. Son iki haftadır sonuçların pozitif olabileceğini ümit ettiği için öyle olmasını istemişti. Ve bugün yanında Lucius vardı. Hermione hiç beklemeden ilerledi ve sunulan yatağa uzandı. Artık alıştı. Her hafta aynı şeyleri görüyordu ve aynı hareketleri yapıyordu. Bunlar artık ona normal geliyordu. Severus Snape ona baktı ve bildiği soruları sormaya başladı. Hep aynı soruları soruyordu haftalarca ve Hermione bu durumdan gerçekten usanmıştı.
- Umarım olumlu sonuçlarla karşılaşırız. Sizin için, Malfoylar için ve benim için pozitif sonucun olması gerekiyor açıkladı Severus Snape monoton bir ses tonunu kullanarak.
Hermione sessiz kalmayı tercih etti. Konuşmaya gerek yok diye düşündü.
- Anlattığınıza göre size verdiğim iksirleri aldınız diye devam etti.
- Evet diye cevap verdi genç kız.
- Peki, her hangi bir değişiklik hissetiniz mi?
- Hayır.. diye yalan söyledi Hermione.
Severus Snape daha fazla beklemeden son haftalarda kullandığı hamile testi büyüsünü fısıldadı asasını Hermione'nin karnına doğru uzatarak. Aniden yem yeşil bir ışık gözüktü havada ve göbeğin yakınlarında. Bu küçük salonda olan üç kişi bunun ne manaya geldiğini biliyorlardı. Hamilelik testi pozitif çıktı. Hermione hamile. Narcissa Malfoy sevinçten bağırdı. Oğlu görevini yapmıştı. Kurulmuştu. Oğluna zarar gelmesini hiç bir şekilde istemiyordu sonuçta. Narcissa'nın bağırmasını duyan Lucius ve Draco yanda ki oturum salondan küçük salon'a geldiler.
- Anne iyi misin? diyerek Draco, Narcissa Malfoy'un yanına geldi.
Hermione'yi fark etmemişti. Küçük salonz giren Lucius Hermione'nin göbeğini ortasında ve havada duran o yeşil ışığı gördü. Karanlık Lord sevinecek diye gururlandı oğluyla fakat bu da safkan kanın sonu muydu Malfoylar için?
- İyiyim tabii ki Draco. Hayırlı olsun, baba oluyorsun dedi sevinerek Narcissa oğluna.
Draco duyduklarına başta inanamadı. Baba mı oluyor? Görevini tamamladı mı artık? Başını sola doğru dönderdi ve Hermione'ye baktı. Evet oda sonunda o yeşil ışığı gördü...
- Pek şaşkın gibi değilsin söyledi Lucius Hermione'nin gözlerinin içine bakarak.
- Olması gereken bu değil miydi zaten? Hamile kalmam? Neden şaşırayım.. diye karşılık verdi genç kız.
Ve beklenmedik bir anda Lucius Hermione'nin zihnine girdi. Ve istediğine hemen ulaştı. Hermione cevabını verirken 5 gün önce banyoda yaşaklarını düşünerek Lucius'e böyle cevap vermişti. Zihnine girince ilk gözüken hatırada oydu. Hermione bunu farkedince Lucius Malfoy'u hemen zihninden çıkarttı. Hermione hemen ayağa kalktı ve Lucius'e güçlü olduğunu göstermek için karşısına geçti.
- Seni pis bulanık! Sen bunu biliyordun ve bizden gizledin!!! diye bağırdı ve asasını ona doğru uzattı.
Hermione'nin cevabını beklemeden artık yasak olmayan laneti kullandı.
- Crucio ! Seslendi Malfoy ailenin başı.
Hermione aniden yere düştü. Her şeyi bekliyordu ama bunu değil. Sonuçta hamile olması Malfoylar için önemliydi. Önemliydi çünkü Voldemort istiyordu. Ve şimdi ise Lucius Malfoy ona bir crucio yapmıştı. Hermione aci içinde kıvranıyordu. Araya hemen Severus Snape girdi. Lucius'ün asasını küçük salonun diger ucuna fırlattı.
- Yeter artık Lucius! Ne yaptığını sanıyorsun!
- Bunu biliyordu, hamile olduğunu biliyirdu ve bunu bizden gizledi. O bunu hak etti Severus! Bağırdı Lucius Malfoy.
- Ne olursa olsun bunu yapamazsın, kendine gel! Dünya etrafında dönmüyor Lucius.
Lucius Malfoy ne diyeceğini bilmediği için susmaya karar verdi. Narcissa yanına gelmişti. Eşini teselli etmeye çalışıyordu. Eşinin böyle davranmasına çok şaşırmıştı.
Severus Snape eğildi ve Hermione'ye yardim etmeye çalıştı. Bebeğin iyi olması şarttı. Tek dileği bebeğin sağ salim olması... Kalp atışlarını öğrenmek için gereken büyüyü kullandı. Bu büyü sayesinde bebeğin kalp atışları duyuluyor. Kalp atışları dinlendiğinde Severus Snape'in şaşkın yüz ifadesini herkes gorebiliyordu.
- Bebek... iyi mi Severus? sordu Narcissa Malfoy titreyen bir ses tonuyla.
Severus yavaşça başını kaldırdı ve Malfoy ailesine baktı.
- Bebek değil Narcissa, bebekler.
Bu bölümün sonunada geldik. Yazmayı, hikayemi, karakleri özlemişim ya 😢
Voldemort'un kurduğu yeni sistem hakkında ne düşünüyorsunuz? Merak ettim 🤔
Ben Draco'nun haline çok güldüm Hermione kendini banyoya kilitlediğinde 😅 ve Hermione hamile.. Sonunda bazıları istediğine ulaştılar... 😔 Peki ya Lucius'un davranışı... 🙄
Severus Snape bebek değil bebekler diyor 😍 Şimdi hikayede her şey yavaş yavaş oturuyor. Malfoy ailesinde ilk kez birden fazla çocuk olacak gibi görünüyor 😆
Yorum bırakmayı unutmayın sevgili okuyucularım, düşünceleriniz benim için değerli ❤️