İNTİKAM MELEĞİ (TAMAMLANDI)

Von K_kumralhanim

335K 14.1K 6.1K

20.03.2023 #ezik kız 2. sırada 🌲 TANITIM 🌲 "Sen benimsin anladın mı, sadece benim!" diye bağırdı birden. G... Mehr

🌹 KARAKTERLER 🌹
1. BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
4. BÖLÜM
5. BÖLÜM
6. BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9. BÖLÜM
10. BÖLÜM
11. BÖLÜM
12. BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
19. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
26. BÖLÜM
27. BÖLÜM (PART 1)
27. BÖLÜM (PART 2)
28. BÖLÜM (PART 2)
29. BÖLÜM
30. BÖLÜM
31. BÖLÜM
32. BÖLÜM
33. BÖLÜM
🙂 DUYURU 🙂
34. BÖLÜM
35. BÖLÜM
36. BÖLÜM
37. BÖLÜM
38. BÖLÜM
39. BÖLÜM🌷 (SEZON FİNALİ)
🙂 DUYURU 🙂
🎀 YENİ HİKAYE 🎀
YENİ BİR HİKAYE DAHA
KİTAP ArYa (SATIŞTA)

28. BÖLÜM (PART 1)

4.4K 253 41
Von K_kumralhanim

Sevmek bazen susmaktır... Ve o giderken ardından gidişini izleyebilmektir.


🍀🍀🍀🍀🍀

6 AY SONRA

KEREM'İN AĞZINDAN

Gözlerim yaşlı bir şekilde 6 ay boyunca yaptığım şeyi yapıyordum yine. Adel Melek'in odasında, onun o güzel fotoğraflarına bakıyordum. Elimde ki çerçeveye dolan gözlerime rağmen yine de yüzümde ki gülümsemeyle bakmaya başladım.

Çok güzel gülümsüyordu. Onun her hareketi güzeldi gerçi. Sadece yüz hatları çekilmişti fotoğrafta. Onu yavaşça yerine bırakıp başka bir çerçeve aldım elime.

O lanet günün ardından tam 6 ay geçti. Öyle bir çöküş, yıkılış olmuştu ki bizim için. Resmen bitmiştik. Hiç bir kadın için gözyaşı dökmemiş olan ben her gece akıtıyordum gözyaşlarımı. Geceleri ne uyuyabiliyorum, ne de doğru düzgün bir şey yiyorum. Tek ben değil, onu seven herkes böyleydi. Ben de bu 6 ay içinde sürekli onun evinde alıyordum soluğu. Hatta geceleri de Adel'in odasında duruyordum sabaha kadar. Ve işte o günlerden biri de bu sabah. Yine sabah sabah soluğu burada, odasında aldım. Annesi ve babası da artık alıştıkları için bir şey söylemiyorlardı. Arel'gil de benimle birlikte gelmişlerdi. Ama onlarla daha fazla yakınlaşmıştık. Arayı kapatmıştık. Çok iyi anlaşıyordum hepsiyle de. Arkadaş olmuştuk. O kadar iyilerdi ki. Birbirimize destek olduk bu 6 ay da. Hepimiz de yeni aldığımız villa da kalıyorduk.

Lise de bitmişti 2 ay önce. Zar zor bitirmiştik. Ama hiçbirimizde üniversite sınavına giremedik. Adel'in ölümü varken üstümüzde, o sınava nasıl girebiliriz ki. Konsantre olamayacağımızı bildiğimiz için boşu boşuna girmek istemedik sınava.

Sevdiğim kızı o kadar çok özlüyorum ki. O ölmüş olabilir ama benim kalbimde hâlâ yaşıyor. Benim hayat merkezimde sadece Adel vardı. Sevgili olamadan, hislerimi söyleyemeden kaybettim onu. Ellerimden kayıp gitti. Hiç bir şey yapamadım. Henüz bir beraberliğimiz olmasa da, ben daima onu seveceğim. Ölmüş olması onu sevmeme engel değil. Ama, nedendir bilmiyorum bir his var içimde. Sanki, sanki yaşadığını hissediyorum gibi. Fakat o zaten benim kalbimde yaşıyor hâlâ. Dilimi tuttumda, yüreğim durmadı be mübarek. Özlüyorum işte. Her bir detayını iliklerime kadar özliyorum...

Bazen onu bu odanın içinde görüyorum. Bana bakıyor, gülümsüyor, konuşuyor... Ama, ona sarılmaya kalktığımda, yok oluyor.

Şimdi açsam pencereyi, beklesem. Sen gelsen. Olamaz ya hani geliversen. Hiç bir şey sormasan, hiç bir şey söylemesen.

Sussam
Sussan
Sussak

Onun o saçlarının kokusunu, kendisine has kokusunu, o masmavi, deniz gibi gözlerini, yüzünün her bir hatlarını o kadar çok özlüyorum ki. Özlemini iliklerime kadar hissediyorum. Bu nasıl bir histir böyle? Nasıl sevgi, bu nasıl bir aşktır? Bilmediğim bir şarkının delice dilime takılması gibiydi ona olan hislerim. Bilmiyorum. Sorsalar, söyleyemem ne olduğunu. Ama sürekli zihnimde...

Ben ilk defa böyle bir şey hissediyorum. İlk defa bu hisleri yaşıyorum ama ilkim, sonum olamadan öldü. Gözlerimden yaşların akmasına izin veriyordum. Erkekler ağlamaz sözü dibine kadar yalan. Erkekler ağlamaz mı? Onlar kendinden, canından çok sevdiği kızlar için ağlarlar. Bunu da saklamaktan hiç çekinmezler.

Gözüm başka bir çerçeveye takılınca onu aldım elime. Ama bu, kamerayla çekilmiş bir fotoğraf değildi. Çizilmiş bir fotoğraftı sanki. Odaya girdiğimden beri daha yeni farkediyordum. Birisi çizmiş ve çerçeveletmiş olmalı. Ama kim çizmiş olabilir ki? Gözlerimi odanın duvarlarında ki tablolarda gezdirmeye başladım. Büyük bir tablo daha vardı manzara resimli. Ve o da çizilmiş gibiydi. Arel'in manzara resimlerini çizmekte iyi olduğunu öğrenmiştim geçenlerde. Bunu kesin Arel çizmiştir ablası için.

Daha sonra da bakışlarımı elime aldığım çerçeveye çevirdim. Ama portre çizmekte kim iyi peki? Odanın kapısı açılınca bakışlarım oraya gitti. Kuzey'di. Bu 6 ay içinde sadece ben değil, onlarda perişan olmuştu. Ben sevdiğim kadını, onlar da arkadaşlarını kaybetmişlerdi çünkü. Gerçi hâlâ aynıyız. Durumumuz da hiç bir düzelme olmadı ki.

"Kahvaltı hazır. Seni bekliyoruz."

Söylediğini es geçerek elimde ki çerçeveyi ona gösterdikten sonra;

"Bunu kim çizdi?" diye sordum.

Önce ifadesiz bir suratla elimde ki çerçeveye baktı. Daha sonra da gözlerinde ki oluşan o siniri farketmiştim. Kaşlarımı çattıktan sonra sorumu yineledim.

"Bulut çizmiş olmalı."

İsmini duyar duymaz öylece kalakalmıştım yerimde hiç bir tepki vermeden. Kendime gelir gelmez çerçeveyi duvara fırlatmam bir oldu. Demek Bulut çizdi ha. Sesi duymuş olacaklar ki herkes gelmişti.

"Ne oldu?"

Hira'nın sorduğu soruyu bile zor algılamıştım. O piçi hâlâ bulamamıştık. Tam 6 aydır her yerde arıyordum ama sanki yer yarıldı da içine girdi. Hiç bir yerde yoktu lanet olası! Onunla beraber Elif'te yoktu hiç bir yerde. Omzumda bir el hissedince başımı o tarafa doğru çevirdim. Serhat abiydi.

"İyi misin?" sorusunu başımı sallayarak onayladıktan sonra Hira'ya döndüm. Diğerleri gibi o da duvara fırlattığım çerçevede ki fotoğrafa bakıyordu.

"Hira."

Anında bana döndü.

"Lütfen, eğer bu evde o piçi ilgilendirecek başka bir şey varsa at. Onunla ilgili bir şey daha görmek istemiyorum. Siz de istemezsiniz zaten."

Başını aşağı yukarı sallayarak onayladı beni.

"Hadi kahvaltı yapalım."

Enes'in söylediğiyle birlikte hepimiz odadan çıktık. Benim çıkmam biraz zor olsa da kendimi mutfakta, masada otururken bulmuştum bile. Herkes oturmuştu ama hiç kimse bir şey yemiyordu. Zaten 6 aydır da böyleydik hepimizde. Ya önümüzde ki tabağımızla oynuyorduk, ya da düşünüyorduk. Keşke, keşke aramızda Adel'de olsaydı. Kesin diğerleri de bunu düşünüyordur.

AREL'İN AĞZINDAN

Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu yine. Sözde kahvaltı yapmak için oturmuştuk ama hiçbirimiz de bir şey yemiyorduk. Ablamın yokluğu öyle bir farkediliyordu ki. Onu o kadar çok özlüyorum ki...

Bu 6 ay da hepimiz çökmüştük. Ben perişan olmuştum zaten. Enes abi ve Kuzey abinin de durumları benden farksız değildi. Onlarında arkadaşlarıydı sonuçta. Hira ablanın da öyle. Şu an iyi gibi görünse de, bu sadece bir gösteriş. Her gece ağladığını çok iyi biliyorum. Geceleri odasının önünden geçerken ağlama ve iç çekme seslerinden sessizce ağladığı anlaşılıyordu. Selin'in de.

Sarp abi de perişan olmuştu. Onun da kardeşi gibiydi çünkü.

Yeni bir ev almıştık. Çok büyük bir villaydı. Hepimiz aynı evde kalmaya başlamıştık. Annem ve babam hariç. Onlarda çok perişandılar. İkisi de kızlarının özlemini iliklerine kadar hissediyorlardı. Ve ablamın hatırasının olduğu evi bırakmak istemediler haliyle. Ben de bırakmak istememiştim ama hepimizin de aynı evde kalabilmesi için bu evin yakınlarında bir villa aldık 5 ay önce. Arkadaşlarla birlikte birbirimize hep destek olduğumuz için böyle olsun istemiştik. Ama yine de, buna rağmen bu evden çıkmıyoruz hiç. Her gün buradayız. Çünkü ablamın hatıraları var bu evde.

Arkadaşlarla birlikte aldığımız villa da kalıyorduk. Ama bu sabah hepimiz de soluğu baba evinde almıştık. Kerem abi tutturdu 'ben oraya gidiyorum' diye. Biz de onun peşinden geldik. Kerem abinin de durumunu söylememe gerek yok herhalde. Her gün bu eve gelip ablamın odasında alıyordu soluğu. Onu sevdiğini hepimiz anlamıştık zaten bu 6 ay içinde. Ama sevdiğini söyleyemeden, ablam gitti. Onun için çok zor bir durum olmalı. Annem ve babam da ona hiç bir şey söylemiyor artık. Kerem abinin her gün bu eve gelip ablamın odasına girmesine, onun yatağında uyumasına izin veriyorlar. Onlar bile Kerem abinin durumuna üzülüyorlar.

Ceren abla ise 3 ay boyunca evden dışarı hiç çıkmamıştı. Evi geçtim, odasından da hiç çıkmamıştı. Kimseyle de konuşmadı. Tek bir lokma bile bir şey de yemedi. Ablam ve onun başına gelenlerin tek suçlusu olan adamın, yani lanet öz babamın yanında kalmasına izin vermemiştik. O da bizimle kalmaya başlamıştı. 3 aydır hiç odasından çıkmayınca, biz zorla da olsun çıkarmayı başarmıştık. Ama yine de evden çıkmamakta kararlı. Kendini suçladı hep. Ablamın ölmesinden kendini sorumlu tuttu. Çünkü ablam, adı gibi melek biri olduğu için Ceren ablanın önüne atlayarak kendisinin vurulmasını sağlamıştı. Kendi canını feda etmişti. Ve Ceren abla hâlâ da kendini suçluyor. Bir kaç defa intihar etmeyi bile kalktı. Biz son an da engel olduk. Daha kardeşine doyamadan ablam öldü ve Ceren ablanın da durumu felaket. Gerçekten içler acısı...

Serhat abimin de durumu bizimle aynı. Hepimizin de durumunda farklı hiç bir şey yok aslında. Hâlâ aynıyız. Ne kadar iyi olduğumuza inandırsakta, sadece kendimizi kandırıyoruz. Aradan 6 ay geçmiş olsa da sanki yaşıyormuş hissi normal mi? Kalbimizde yaşıyor hâlâ. Bedeni yanımızda olmasa da, ruhu hâlâ bizimle.

O Bulut, Yiğit ve Elif'i de aramadığımız, bakmadığımız yer kalmadı. Ama hiç bir yerde yoklar lanet olasılar! Ve bulamadığımız her geçen gün de daha fazla öfkeleniyoruz. Tek biz değil, bütün mafya alemi arıyor onları. Ama hâlâ bulamadık. Tek bir ize bile rastlayamadık. Kendilerini çok iyi saklıyorlar.

🍀🍀🍀🍀🍀

💙 Devamı gün içinde gelecek. 💙

Weiterlesen

Das wird dir gefallen

CEHENNEM Von Hatice

Aktuelle Literatur

3.6K 269 6
tanıtım kitapın içindedir.
2K 113 10
"Okuldaki zorba" çokta zorba olmasa bile takmayın isim bulamadım
401K 17.3K 48
20.03.2023 #değişim 4. sırada 20.03.2023 #ezik kız 5. sırada Çirkin ve Ezik bir kız. Irmak Nehir Soydan Yakışıklı ve Popüler bir erkek. Poyraz Çet...
ELIYS (+18) Von Duru

Mystery / Thriller

170K 10.2K 55
Asırların içerisinde daha kaç kez öldürecekti kendisini? Kaç yüzyıl daha acı çekecekti? Bir yandan ölesiye nefret ettiği, öte yandan da, yüzyıllarca...