Atıfet

By cokguluyombenya

6.9M 270K 35.5K

Betül yetenekli bir aşçıdır. Çevresinin ısrarıyla evlenmek için evlilik görüşmeleri yapmaya başlar. Bu görüşm... More

Tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Final
Özel Bölüm.2
Özel Bölüm.3

Özel Bölüm.1

137K 5K 374
By cokguluyombenya

Genç kadın kurdelenin kesilmesiyle birlikte herkes gibi çifti alkışlamaya başladı. Ömer bugün nişanlanmıştı. Aylar boyunca Şeyda'nın peşinde koşmuş sevgili olmayı başarmıştı. Şimdi ise nişanlanmışlardı. Betül onlar için mutluydu. Aile büyüyordu.

Ömer gülümseyerek elindeki yüzük ve nişanlısıyla poz verirken Betül görümcesinin yanına oturdu. "Engel kalmadığına göre nihayet evlenme sırası sende Fulya Hanım" dedi gülümseyerek. Fulya iç çekerek elini yengesinin şişkin göbeğine koydu. "Ben ne zaman evleneceğim ve anne olacağım? Of sevgilim bile yok" dedi Fulya sıkıntıyla.

Fulya eski sevgilisini ailesi ile tanıştırmayı çok istemişti fakat sevgilisi buna pek yanaşmamıştı. Bu da kısa süre sonra ayrılığı getirmişti. O oyalanacak bir kız değildi. Sevgiyi, aşkı arayan biriydi. Ve sevgilisi korkmuştu. Seven biri neden korksundu?

Betül gülümsedi. "Belki de her şey çok basittir. Bazı şeyleri görmezden gelmek sadece gerçekleşmesini erteler Fulya" dedi.

Fulya pek bir şey anlamamıştı. Ancak aslında Betül çok şey anlatmıştı. Fırat oğlunu Fulya'ya verip kardeşinin nişanlısının ailesi ile yoğun bir sohbete girmişti.

"Ne demek istiyorsun Betül?" dedi Fulya sessizce. Betül oyuncakla oynayan oğluna baktıktan sonra "Yani diyorum ki önündekini göremiyorsun Fulya" dedi.

"Önümdeki kim?"

Genç kadın bıkmışcasına bir şekilde "Alp" dedi.

"Ne?!"

"Sessiz ol"

Arda Fulya'nın kucağından Mehmet Akif'i alıp yeğenini kendi kucağına oturttu. "Bir biz bekar kaldık küçük adam" diyerek iki yaşındaki yeğeni ile konuşan Arda oldukça tatlı görünüyordu.

Fulya dikkatini Betül'e vermişti. Betül ayağa kalkıp karnını tutup mutfağa doğru ilerlerken Fulya da yengesini takip ediyordu. Bu ufak kız Betül'ü oldukça yoruyordu. Yine de halindem memnundu.

"Fulya, Alp'in senden hoşlandığı çok belli." dedi sessizce Betül.

"Bunu nereden çıkardın Betül?"

"Ben değil Ayça çıkardı. Ancak bence haklı. Sana nasıl bakıyor bilmiyorsun"

"Ama ben hiç farketmedim" dedi şaşkınlıkla Fulya.

"Fark etmezsin tabi."

Fulya mutfakta yürümeye başladı. "Peki ne yapmam gerekiyor? Yani ben ona karşı bir şey hissediyor muyum emin değilim" dedi Fulya.

Betül gülümsedi ve bu gülümsemeyi Fulya iyi biliyordu. Ayça bu işin üstesinden çok iyi bir şekilde gelirdi. İşte her şey böyle başlamıştı. Fulya belki de hayatının aşkını böyle keşfetmişti. Yengesinin ona söylemesiyle.

✨✨✨

Aşk zor bulunan bir şeydi. Her ilişki de aşk bulunmuş zannedilse de aşk daha derin kalpten gelen bir şeydi. Belki de insanın ailesinden sonra vazgeçemediği tek şeydi.

Fulya bugün aşkı bulup bulmadığını test ediyordu. Bunun için Ayça ne yapacağını bilmiyordu ama tıpkı eskiden olduğu gibi her zamanki kafelerinde buluşmuşlardı. Birkaç kez daha buluşmuşlardı ve duyguları gittikçe netleşiyordu.Tabi herkes çocuğunu da yanında getirmişti. Ayçanın bir kızı vardı. Kader ise daha yeni evlenmişti. Betül ise yedi aylık hamileydi.

"Çok şaşkınım buluştuk ve okey oynamıyorsunuz" dedi Ayça fakat Batu karısına ters ters baktı.

"Pardon aşkımda çocuklarla ne okeyi? Evde buluşsaydık ya tutturdun kafede kafe diye" dedi Batu.

"Evden sıkılmadınız mı canım? Sürekli ev iş, ev iş" dedi Ayça kocasına. Batu her zamanki gibi hemen karısına hak verdi. Birbiri için yaratılan iki insanlardı.

"Ya o değil de Alp evlen lan artık" dedi Gökhan arkadaşına sataşarak. Gözler aniden Alp'e çevrilmişti. Koyu saçlarını karıştıran adam derin bir nefes verdi.

"Bende isterim ama nasip kardeşim" dedi ve geçiştirdi.

"Ee o zaman sen evlen Fulya" dedi bu sefer Gökhan.

Fırat biraz homurdandı ancak itiraz etmedi. Evlenmesi gerekiyordu. Betül buna Fırat'ı ikna etmişti. Bazı şeyleri de elbette çıtlatmıştı. "Şey inşallah nasip olur" dedi utanarak genç kadın ve Ayça'ya doğru baktı.

Ayça hareketlenip "Ya Alp istersen var birkaç arkadaşım onlarla görüşme ayarlayabilirim" dedi. Alp'in koyu gözleri saniyeler içinde Fulyayla buluşup ayrıldı.

"Olur" dedi ve önündeki çaydan içti. Fulya bu yanıta oldukça bozulmuştu. Hani Alp onu seviyordu? Birini seven bir erkek başkasıyla neden buluşsun, neden konuşsundu? Belki de boşuna heveslenmişti. Gerçi o ana kadar içindebir umut olduğunu fark etmemişti.

Betül arkadaşındaki yüz düşüklüğünü fark edip olaya el attı. " Bu arada Fulya üniversiteden arkadaşım Cem vardı hatırladın mı?" dedi ve Fulyaya gülümsedi.

"Evet" dedi Fulya çaktırmadan vr başını salladı. Arkadaşının bir şey denediğine emindi.

"Heh işte Cem seni yemeğe davet ediyordu söylemeyi unuttum" diyen Betülle birlikte masadan bir "Ooo!" sesi yükseldi.

"Bir dakika kim bu Cem? Siz ne zaman konuştunuz?" diyen Fırat'ın ise kıskançlığı tutmuştu. Karısının planını suya düşürmeden öncr Betül onu yanıtladı.

"Hayatım beni bu halimle kimse beğenmez merak etme" dedi Betül kocasına ve yanağına bir öpücük kondurdu.

Fırat karısının kulağına "Ne varmış halinde? Bebeğimizi taşıyorsun." diye fısıldadı.

Alp'in biraz bozulduğu gözle görülür bir şekilde belli oluyordu. Fulya sessiz kalarak cevap vermedi. Bu gece çok hareketli geçecekti. Şimdiden Alp'ten hoşlandığına emin olmaya başlamıştı. Peki bu ne zaman olmuştu? Onlar hep mesafeliydi. Belki de sürekli aynı ortamda bulunduklarından dolayı birbirlerini bir kadın ve bir erkek gibi görmeye başlamışlardı.

Fakat o bir adım atmadan Fulya da atmayacaktı. Alp ile birkaç kere dans etmişlerdi. Abisinin düğününde ve geçen aylarda olan Gökhan ile Kaderin düğününde. Aslında aralarındaki çekim görülebilirdi. Fulya şimdi hatırlıyordu da birbirlerinin kollarında adeta erimişlerdi.

Utanarak fikirlerinden sıyrılmaya çalışan Fulyaya yine Ayça yetişti. "Eh olmazsa artık bu yıl kesin tayincisin. Gittiğin yerde bulursun bir kız"dedi Ayça Alp'e.

Alp başını olumluca salladı. "Bulurum" Sinirlenmişti bir kere. Alp ne zamandır sürdürdüğü iç savaşını artık kaybetmek üzereydi. Uzun süredir seviyordu Fulya'yı. Fakat onun sevgilisi vardı ve mutluydu. Ancak artık ayrılmışlardı. Eline bir şans geçmişti. Bu şansı nasıl kullanacağını henüz bilmiyordu. Çünkü yanlış bir şey yaparsa onu kendinden uzaklaştırırdı. Ve bu en son istediği şeydi.

Mehmet Akif "Oğğğcakk" diyerek elindeki oyuncağını masadaki amcalarına sırasıyla gösterdi. Bu çocuk çok akıllı olacaktı. Fırat kızının da harika bir bebek olmasını diliyordu. Çok şükür mutluydu. İnsanın bir evinin olması, aidiyet hissi harika bir şeydi.

Gece ilerlemeye devam ederken Ayçanın kızı Naz'ın iyice uykusu gelmişti. Bundan dolayı ilk ayrılan çift onlar olmuştu. Mehmet Akiften ve Betül'ün hamileliğinden dolayı da Fırat ile Betül evlerine geçeceklerdi.

"Alp sen bırakırsın Fulya'yı" diyen Fırat arkadaşına sıkıca sarıldı ve kulağına "İşleri sakın berbat etme" diye fısıldadı. Hadi ama herkes aralarındaki çekimi biliyordu. Kimse kör değildi. Fıratta arkadaşını iyi tanırdı. Fulya'ya olan bakışlarını her zaman yakalıyordu. Korumacı bir abi olarak kardeşine bakan gözleri izlemek göreviydi.

Alp biraz şaşırsa da daha çok rahatlık hissetti. Fırat'ın ona destek vermesi onu rahatlatmıştı. Genç çiftin hemen ardından Gökhan ve Kader de müsaade isteyip ayrıldı. Şimdi Fulya ve Alp koca masada baş başa kalmışlardı.

"Ah şey kalkalım mı?" dedi Fulya fakat Alp onu duymuyor gibiydi. Eline aldığı sigara paketiyle dışarı çıkıp yağmurda ıslanarak sigarasını içmeye başlamıştı. Siniri yatışmıyordu. Kimdi bu Cem denen adam? Şimdi de Cem mi çıkmıştı başına? Sokak arasında kimseyi rahatsız etmeden sigarasını içen genç adam" Hasta olacaksın" diyen tiz sesle sigarasını içmeyi bıraktı.

Fulya, Alp gibi ıslanarak adamın yanına gelmişti. Alp sigarayı yere attı.

"Gidecek misin?" diye sordu sinirli ve sert bir sesle.

"Evet eve gideceğim" dedi Fulya masum bir şekilde. Alp sorusunu yineledi.

"O adamla yemeğe gidecek misin?"

Fulya bir an duraksadı. Alp'in bunu açıkça sorması onu heyecanlandırmıştı. Adamın koyu saçlarından adeta sular damlıyordu.

"Sen gidiyorsun" diyerek karşılık verdi.

"İçeride dediğimin bir önemi yok!"

"Neden olmasın?"

"Çünkü - Yok işte"

"Gidip gitmememin de bir önemi yok o zaman" dedi Fulya ve Alp kadının kollarını tuttu.

"Var. Kahretsin ki var. Daha fazla dayanamıyorum Fulya. Seni seviyorum, seni başkasıyla görmeye katlanamıyorum. Eşek gibi aşığım kızım sana farkında değil misin hala?" dedi Alp en sonunda içindekileri dökerek.

Fulya bunu bilse de duymak anlık bir şoka uğramasını sağlamıştı." Beni seviyorsun" dedi kadın şaşkınca Alp onları bir dükkanın şemsiyesinin altına götürdü. Fulya'nın yüzünü avuçlayıp "Seviyorum. Anlamadın mı? Kanıtlamam mı gerekiyor?" dedi. Sıcak nefesini hissedebiliyordu kadın. Kirpikleri ıslanmıştı.

"Kanıtla bana" dedi Fulya gülümseyerek. Şimdi yağmurdan korundukları için çok daha rahat görüyordu her şeyi.

Alp anında kadının dudaklarını sahiplenmeye başladı. Bu dudakları aylardır istediği tek şeydi. Sevgi büyük bir şeydi. Bazı şeylerin zamanı olduğu gibi kaderi de vardı. Fulya her ilişkisinde başarısız olmuştu çünkü onun kaderi Alple birdi. Alpte onunla aynı durumdaydı. Her kadında Fulya'yı aramış olsa da bulamamıştı. Şimdi nihayet birbirlerine sığınmışlardı.

Fulya kollarını adamın ensesinde birleştirip Alp'i kendine sıkıca çekti. Bu kocaman bir evet demekti. Sıcak nefesleri birbirlerinden ayrıldıktan sonra birbirlerine bakıp gülümseyen çiftte ilk konuşan Fulya oldu.

"Bende seni seviyorum Alp. Farkında olmadan uzun zamandır" dedi sessizce. Bazı şeyler yeni yeni oturuyordu. Her ilişkisinde en ufak sorunda ayrılmıştı. Çünkü hiçbirini tam anlamıyla sevmemişti. Şimdi anlıyordu. Aşkın yıllardır bu kadar yakınında olduğuna inanamıyordu.

Genç çift biraz ıslanmış bir halde arabaya bindiler. Alp Fulya'yı eve bırakacaktı. Ancak öncesinde bulundukları durumu konuşmalılardı.

Klimayı açtıktan sonra "Fulya bu ilişkide oldukça ciddi olduğumu bilmeni istiyorum. Sen benim için doğru kişisin" dedi Alp.

Fulya gülümseyerek adamın soğuk eline uzandı. Uzun zamandır böyle mutlu ve heyecanlı olduğunu hatırlamıyordu. Kalbinin sıkışması, söyleyecek kelime bulamaması, eli ayağının birbirine dolanması, işte hepsi belirtiydi. Hiç fark etmemişti. Neyse ki farkına vardığında çokta geç olmamıştı.

Artık onlarda mutlu olmalıydı. Yıllarca mutluluğu aramışlardı. Alp mutluydu çünkü hislerinin karşılıklı olmasını her zaman hayal ederdi. Gerçek olması onu deli gibi mutlu ediyordu.

Fulya'nın evinin önüne geldiklerinde Fulya daldığı hayallerden sıyrıldı. Alp'e doğru dönüp gülümsedi.

"Yarın görüşürüz" diyen Alp kalbinin deli gibi attığını hissediyordu.

"Görüşürüz. Bu arada abime söylemeli miyim?" dedi Fulya tedirgince.

Genç adam derin bir nefes aldı. "O işi bana bırak"

"Pekala iyi geceler" dedi Fulya ve arabadan indi. Bu gece geçirdiği en güzel geceydi.

Yavaş adımlarla apartmana girip arabanın gidiş sesini dinledi. Eve geldiğinde anahtarı ile kapıyı açıp içeri girdi.

"Ben geldim!" diyerek salona geçen Fulya televizyon izleyen ailesine baktı. Annesi, Arda ve Ömer bir programa bakıyordu.

"Hoş geldin kızım. Aç mısın?" diye sordu Zahide Anne.

"Yok annem. Ben bir üstümü değiştireyim de geleyim" dedi Fulya ve odasına geçti.

Kapısını kapatıp yatağına oturdu. Bu büyülü hissin içinde kaybolacaktı. Kendine gelemiyordu. Gelmekte istemiyordu. Kaybolacaksa eğer Alple kaybolacaktı.

Yatağa uzanıp kendi kendine gülümsemeye başladı. Sahi hiç böyle olmamıştı değil mi?

Continue Reading

You'll Also Like

380K 37.6K 52
''Umutsuzluğun uçurumuna siyah güller serilmiş bir aşk hikayesi.'' ••• Yayımlanma tarihi: 08.06.2019 Genç Kız Edebiyatı #4 29.12.2020 Klasikler #1 24...
215K 13.5K 25
_𝚃𝙰𝙼𝙰𝙼𝙻𝙰𝙽𝙳𝙸_ İnadı uğruna tanımadığı ve onunla evlenmek istemeyen adamla evlenen bir kadın.. Kadına göre sırlarla dolu bir adam.. °°° "Bira...
3.5K 301 6
0555618....: Ne yaptınız bizim fındık çuvalını? Görüldü. Çevrim içi. Yazıyor... Sarıların Ali: Kimsin? 0555618....: La havle. 0555618.....:Güld...
68.5K 1.1K 59
Yağan şiddetli yağmurla yolda kalmış koşarak biraz da kaderime söverek bir benzinciye ulaşmıştım. Böyle bir güzellikle tanışacağımı bilsem kaderime s...