Kalbim Senin (Tamamlandı)

By serabss

1.1M 44.4K 5.6K

"Neden böyle bir şey yaptın Yiğit abi ?" "Senin için Derin. " "İyi de neden? Neden benim için hayatını mahvet... More

Tanıtım
1 . BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
4. BÖLÜM
5. BÖLÜM
6. BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9. BÖLÜM
ALINTI
10. BÖLÜM
11. BÖLÜM
12. BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
ALINTI
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
19. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
26. BÖLÜM
27. BÖLÜM
28. BÖLÜM
29. BÖLÜM
30. BÖLÜM
31. BÖLÜM
32. BÖLÜM
33. BÖLÜM
34. BÖLÜM
35. BÖLÜM
36. BÖLÜM
37. BÖLÜM
38. BÖLÜM
39. BÖLÜM
40. BÖLÜM
41. BÖLÜM
42. BÖLÜM
43. BÖLÜM
44. BÖLÜM
45. BÖLÜM
46. BÖLÜM
FİNAL

25. BÖLÜM

20.7K 734 78
By serabss

Yiğit yüzünü kaşındıran saç telini elleriyle geriye çektikten sonra aradan geçen beş dakika sonra saç teli yine yüzüne gelince gözlerini açıp yanında yatan Derine bakınca onu yine başını göğsüne koymuş uyurken buldu.  Son zamanlarda hep aynı manzara ile uyanıyordu. Derinin başı göğsünde saçları yüzünde ve her gün güne böyle başlamak onun saçlarından buruna dolan Derin'in kokusu ile uyanmak onu mutlu ediyor ve yaşanılanların hayal olmadığını anlamasını sağlıyordu. Derini uyandırmadan yavaşça başını yastığa koyduktan sonra Derin'in her bir mimiğini aklına kazımak istercesine izlemeye başladı. Derin'i o kadar çok seviyordu ki elinden kayıp gidecek olması hissi bir türlü içinden çıkmıyordu. 

Bir süre daha öylece izledikten sonra yavaşça Derine yaklaşıp boynuna öpücük kondurduğu zaman Derin uykusunda huylanınca arkasını döndü. Yiğit yine boynuna öpücük bıraktığı zaman Derin zorda olsa gözlerini açtığında karşısında kendisine gülümseyerek bakan Yiğidi görünce   o da gülümsedi.

"Günaydın."

"Günaydın uykucu. " 

"Ya Yiğit uyumadım ki sen bırakmadın. "

"Hımm bak sen, ama biraz daha uyanmasan geç kalacağız. "

Derin oflayıp doğrulduktan sonra yerinden kalkıp banyoya gidecekken Yiğit kolundan tutup onu kendisine çekince Yiğit üstüne düştü.

"Nereye gidiyorsun?"

"Banyoya. "

"Günaydın öpücüğü vermeden mi?"

"Yaa nerden belli vermeyeceğim belki ben gelince verecektim. "

"Olsun ben yinede işimizi sağlama alayım. "

Yiğit Derin'in dudaklarına öpücüğünü kondururken Derin de onu karşılık verince öpücükleri yine dün geceki gibi tutkulu bir hal alamaya başlamıştı. Yiğit Derini yatakta altına aldığında dudaklarını ayırıp öpücüklerine boynundan devam etti. Bu defa dün gece ki gibi sadece küçük öpücükler bırakmıyor arada emip küçük ısırıklar atınca Derin ilk defa yaşadığı bu hislere inledi. Yiğit duyduğu inleme sesi ile tekrar Derinin dudaklarını öptükten sonra zorda olsa ayrıldı. 

"Derin çok güzelsin. Nefesimi kesiyorsun. Seni o kadar çok seviyorum ki bazen bu sevgi korkutuyor beni. Çünkü seni yanımdan ayırmak istemiyorum sürekli aklımdasın."

Derinin Yiğitin sözlerinden sonra gözleri dolarken bölesine sevilmenin o güzel hissi ile kendini gün geçtikçe Yiğite bağlanırken buluyordu.  Ve bu kadar güzel bir aşkı onu nasip ettiği için her gün Allah'a şükür etse azdı. 

"Yiğit ben nasıl bir sevap işledim de senin gibi birini Allan bana nasip etti."

Yiğit Derinin gözünden akan yaşı sildikten sonra iki gözlerine de birer öpücük kondurduktan sonra konuştu.

"Derin asıl ben nasıl bir sevap işledim de seninle evlendim."

"Yiğit biz sakın ayrılmayalım çünkü ben seni bu kadar çok severken buna dayanamam."

"Şşş sakın bir daha böyle konuşma biz hep beraber olacağız.  Hem daha seninle gerçekleştireceğimiz bir sürü hayalimiz var."

"Seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum bahar kokulum."

*******

Derin dersi bitince Yaprağa onu kantinde beklediğine dair mesaj attıktan sonra kantinde bir masaya oturup Yaprağı beklemeye başladı. Aradan geçen on beş dakikadan sonra Yaprak gelip oturmuştu karşısına.

"Ay Derin öldüm meraktan neymiş bu önemli konu?"

"Of Yaprak nereden başlayacağımı bilmiyorum ki. "

"Sen başla bi gelir devamı."

"Bak şimdi biz evliyiz ya Yiğitle."

"Evet Derin dört ay ediyor."

"Of işte biz son zamanlarda yakınlaşmaya başladık biraz ve sanırım Yiğit daha da ileriye gitmek istiyor ama işte ben kendimi henüz hazır hissetmiyorum ne yapacağım ben ?"

"Derin şimdi önce şu konuya açıklık getirelim.  Bence sen korkuyorsun ve bu korkunun üstüne gitmedikçe olmaz. "

"İyide nasıl yapacağım ki ?"

"Walla o kadarını bilmiyorum ama yani böyle yakın ol ona ne bileyim biraz seksi şeyler giy."

"Ohaa Yaprak yapamam ben bunları. "

"Eh sen bilirsin. Ama sakın yarın bir gün gelip deme bana Yiğit benden soğuyor. Bak Derin Yiğit her ne kadar seni çok sevse de sonuçta o bir erkek ve her erkek gibi o da sevdiği kişi ile birlikte olmak istiyor."

"Yani tebrik ediyorum seni Yaprak daha çok korkmama sebep oldun. Hem Yiğit yapmaz öyle bir şey."

"Yani yapmaz tabi de sen yine de erkeğini elinde tutmaya bak. Neyse ben kaçtım dersim başlıyor sonra görüşürüz."

Yaprak yanından gidince Derin içindeki şüphe ile baş başa kalmıştı. Bir yanı Yiğit yapamaz derken diğer yanı o yapmasa bile Yiğit yakışıklı çocuk sonuçta ya kızlar onu yoldan çıkarırsa diye aklına olmadık şeyler sokuyordu. Aklındaki sorular ile günü zor da olsa bitirince eve geldiğinde aklındaki düşüncelerden kurtulmak için yemek yaptıktan sonra işi bitince telefonunu alıp istagrama girdiği zaman Yiğitin yarım saat önce attığı fotoğrafı görünce onun ne kadar yakışıklı olduğunu düşünürken fotoğrafın altına yapılan yorumları görünce sinirleri tepesine çıkmıştı. Yorumları açıp tek tek okuduğu zaman artık sabrının son sınırlarında geziyordu.

( Allahım bu nasıl bir yakışıklılık ❤)

(Ayyy keşke benim olsan 😍)

( O gözlere bakıp bir ömür yaşarım ben😘)
.
.
.

Kızlardan gelen yorumlar böyle uzayıp giderken Derin artık yerinden kalkmış evin içinde volta atıyordu. Öğlen Yaprağın söyledikleri şimdi de bu yorumlar artık bardağı taşıran son damla olmuştu. Hâlâ sinirden dolanırken kapının sesiyle kendine gelip hızla kapıyı açtı ama Yiğitin yüzüne bakmayıp mutfağa girdi.

Yiğit Derinin kendini  ilk defa böyle karşıladığını görünce bir sorun olduğunu anlayarak içeri girip Derinin yanına gitti. Mutfağa girdiğinde Derini sinirli bir şekilde görünce ne olduğunu öğrenmek için yanına gidip beline sarıldığında Derin kendisini hemen geri çekmişti.

"Ne oluyor Derin?"

"Ne olduğunu sana sormak lazım. "

"Derin ne diyorsun anlamıyorum."

"Aaa nasıl anlamazsın ama eğer çok merak ediyorsan git sana yorum yapan o kızlara sor."

"Derin bahar kokulum ne olduğunu anlatacak mısın artık?"

"Ne olduğu ortada Yiğit. Ya sen nasıl fotoğraf atarsın instagrama ya nasıl? Tabi kızlar sana öyle yorumlar atınca egon tatmin oluyordur kesin. Hem hani sen çıkarmıştın kızları takipten nasıl yazıyorlar bunları. Yok yok anladım ben seni Allah bilir yakında onların yanına da gidersin. Zaten Derin kim ki? ... Yaa sana diyorum gülmesene. "

Yiğit artık dayanamayıp gülünce Derin in kaşları Yiğit güldükçe daha çok çatılmaya başladı. Yiğit durumun Derin için çok ciddi olduğunu anlayınca zorda olsa gülmesini bastırıp Derinin yanına ilerleyerek itirazlarına rağmen onu kollarının arasına almıştı.

"Şimdi öncelikle benim gözüm senden başkası için kör bu bir. O yorum yapan kızlar zerre umrumda değil bu iki. Benim egom sadece sen beni sevince tatmin oluyor bu üç. Ve son olarak da evde deliler gibi sevdiğim karım varken başkası aklımın ucundan bile geçmiyor. Eee yeterince açıklayıcı oldu mu ?"

"Evet ama o kızların nasıl yorum yapabiliyor hâlâ o takıldı aklıma. "

"Hesabımı gizlemeyi unutmuşum o yüzden. Hemen gizliyorum ve sende artık asmıyorsun suratını tamam mı?"

"Tamam. "

Yiğit Derinin yanağına öpücük kondurup mutfaktan çıktığında önce hesabını gizlemiş ardından da üstünü değişip tekrar mutfağa gelmişti.
Beraber güzelce yemeklerini yedikten sonra Yiğit biraz çizim yaparken Derin de kitap okumuştu. Yavaş yavaş gece ilerleyip yatma vakti gelince Derin Yiğite odaya çıkacağını söyleyerek odaya çıkmıştı. Yiğit ise son bi kaç düzenleme yaptıktan sonra çıkacaktı. 

Derin odaya geldiğinde önce banyoya gidip özel ihtiyaçlarını giderdikten sonra dolaptan pijmalarını almak için dolabı açtığı zaman her gece giydiği ayıcıklı pijamalarını alacağı sırada kıyafetlerinin arkasına sakladığı poşet yere düşmüştü.  Düşen poşeti eline aldığı zaman içinde çeyiz alışverişinde aldıkları gecelikleri görünce oları aynı yerine koymak için dolaba yöneldiği zaman bugün Yaprağın söyledikleri aklına gelmişti. 

 Kararsızca elindekilere bakarken bir şeylerin zamanı geldiğini düşünerek  sonunda tüm cesaretini toplayıp içlerinden en kapalı olanı eline alıp banyoya gidip giydiği zaman o kadar kapalı olmadığın görmüştü.  Uzun olan siyah gecelik derin bir yırtmaç ve sırt dekoltesine sahipti ama kararından dönmeyip odaya geçtiğinde Yiğit de odaya girmişti.

Yiğit odaya girdiği zaman karşısında Derin'i gecelikli görmüştü. Yutkunurken yavaşça Derine doğru ilerledi.  Karşısında durduğu zaman zorda olsa konuştu. 

"Derin sen... "

Yiğit ne söyleyeceğini unutunca tekrar susmak zorunda kaldı. Derinin gözlerinin içine bakınca Derin cesaretini toplayıp aralarındaki mesafeyi kapatarak kollarını Yiğitin boynuna doladığı zaman Yiğit de kollarını beline sarmıştı. 

"Yiğit ben kendimi hazır hissediyorum."

"Derin emin misin kendini zorlamana gerek yok ben seni gerekirse bir ömür bile beklerim."

"Yiğit eminim ben."

Yiğit Derinin gözlerin baktığı zaman o gözlerde de aynı kararlılığı görünce yavaşça dudaklarını birleştirdi. Öpüşmeye başladıklarında Yiğit onu yavaşça yatağa uzattığı ve o da Derinin üstüne uzadığında dudaklarını ayırıp öpücüklerine boynunda devam etti. Geceliğin askılarını indirmeye başlayınca bir anda çalan telefon ile bir kaç saniye durduktan sonra hiçbir şeyin şu anın büyüsünü bozmasını istemediği için boş verdi. Yine Derini öpmeye devam etmek istediği zaman Derin' in kafasını çevirmesiyle soran gözlerle Derine baktığında Derin konuştu.

"Yiğit telefon çalıyor."

"Boş ver susar şimdi. "

"Yiğit belki önemli bir şeydir baksana ikidir çalıyor. "

Yiğit oflayıp yataktan kalkıp çekmecenin üstündeki telefonunu alınca abisinin aradığını görüce daha fazla beklemeyip açtı telefonu. 

"Efendim abi."

"Ulan iki saattir arıyorum niye açmıyorsun telefonu?"

"Abi saat gecenin biri bu saatte uyuyor olmam çok mu anormal."

"Neyse, şimdi o çok kıymetli kıçını kaldırıp on dakika içinde kapının önünde ol. Yengen portakal aşerdi onu bulmaya gideceğiz."

"Abi şaka mı yapıyorsun? Senin karın aşeriyor git al işte."

"Oooo koçum amca olmak kolay mı sanıyorsun sen valla bak doğduğu zaman yemin ediyorum sevmene izin vermem. O yüzden hadi hazırlan bak ben çıktım bile. "

Yiğit tam itiraz edecekken yüzüne kapanan telefon ile üzgünce Derine baktığı zaman Derin yataktan doğrulup konuştu. 

"Noldu Yiğit kötü bir şey mi var?"

"Yok canım ne kötüsü alt tarafı yiğenim daha doğmadan bana karşı cephe almış olan bu."

"Yiğit anlamıyorum düzgün anlatsana şunu."

"Yengem aşermiş abim de giderken beni de çağırıyor. "

Yiğit bunu söylerken o kadar komik bir yüz ifadesi ile söylemişti ki  Derin gülünce Yiğit ona kötü kötü bakınca susmak zorunda kalmıştı.

"Neyse amca olmak kolay değil sen git bende uyurum artık napıyım."

Derin yatağa girip üstünü örttükten sonra Yiğite arkasını dönmüştü. Yorganı omuzlarına kadar çekmediği için arkadaki sırt dekoltesi gözüküyordu Yiğit bu görüntüye bakıp iç çektikten sonra abisine içinden saydıra saydıra üstünü değişti. Sonra aşağıdan korna sesi gelince montunu da alıp çıkmıştı. Abisinin onu arabada beklediğini görünce geçip arabaya bindiği zaman onları uzun bir gece bekliyordu.

Üç saatlik bir aramanın sonunda nihayet buldukları portakal ile evlerine geldikleri zaman Yiğit anahtarla yavaşça kapıyı açıp içeri girdikten sonra direk odasına çıkmıştı.  Derin mışıl mışıl uyuyordu o da üstünü değişip yatağa girdi Derini kollarının arasına alıp gözlerin kapattığı zaman içinden şansına bir kez daha lanet etmişti.

*****

Derin yeni güne gözlerini çalan alarm sesi ile zorda olsa açtığında baş ucundaki telefonunu eline alıp alarmı kapattıktan sonra güzelce bir vücudunu esnetmiş sonra biraz kendine geldiği zaman yan tarafında uyuyan Yiğide baktığında onun uyuduğunu görünce gülümsemişti. Belli ki dün gece geç gelmişti. Yavaşça yanağına öpücük kondurduğu zaman Yiğit huysuzca mırıldanıp arkasını dönüp uykusuna kaldığı yerden devam ederken Derin bu defa ona arkadan sarılıp boynunu öptüğü zaman nihayet Yiğit uyanmıştı. 

"Günaydın."

"Hımm sanda günaydın ama bu ne kadar da güzel bir sabah böyle. "

"Bak sen neymiş bu sabahı bu kadar güzel yapan?"

"Bir sebebe ihtiyaç yok ki benim seninle uyandığım her sabahım böyle güzel."

Yiğit Derinin dudaklarına öpücük kondurduktan sonra Derini altına alıp öpmeye başladı nefessiz kalıp ayrıldığı zaman Derinin giydiği geceliğin göğüs dekoltesine bakarken Derin Yiğidin kafasını tutup göz göze gelmelerini sağladı.

"Maalesef hakkınızı dün akşam kaybettiniz  Yiğit bey bu yüzden akşama kadar sabretmeniz lazım üstelik geç kalacağız bu yüzden çıkmamız gerek."

"Ulan resmen ailem bana karşı cephe almış daha doğmamış küçücük bebek bile birlikte olmamıza engel oluyor ben böyle işin taa-"

Derin elleriyle Yiğidin ağzını kapatıp küfür etmesini engelledikten sonra hızlı bir şekilde Yiğidin altından çıkıp banyoya ilerlerken Yiğit de arkasından ciğerci kedisi gibi bakmıştı.

İkisi de hazır olduktan sonra evden çıktıkları zaman  Derinin okulunun önüne geldikleri zaman Derin arabadan inip okula giderken Yiğitte şirkete gitti.

Derin için sıkıcı geçen dersler sonunda bitiğinde Yaprakla buluşacağı kafeye gelmişti. Yaprağın dersi ondan önce bittiği için o erkenden gelip oturmuştu. Derin de Yaprağın yanına oturduğunda ikisi de kahve isteyip sohbet etmeye başlamışlardı. Konu konuyu açınca nasıl olduysa konu Yaprağın sevdiği kişiye gelmişti.

"Peki Yaprak unutabildin mi?"

"Hayır.  Her görüşümde sanki içimdeki aşkı daha da büyüyor aklıma onun başkası ile evli olduğunu getiriyorum ama olmuyor Derin o karşımda durduğu zaman niye ben değil de o diye sormamak için kendimi zor tutuyorum ama işte olmuyor o mutlu ve bana sadece buna saygı duymak kalıyor. "

"Madem bu kadar seviyordun neden söylemedin belki bir şansınız olurdu?"

"Bilmem bir türlü cesaret edemedim tam cesaretim topladım karşısına çıkacaktım ki evlendi işte. Her neyse Derin konuşmayalım bunları kendimi iyi hissetmiyorum "

"Tamam canım sen nasıl istersen."

İki arkadaş bir süre daha sohbet ettikten sonra kalkmışlar ve evlerine gitmişlerdi. Derin eve geldiği zaman yemek yapmaya hali olmadığı için dün akşamdan kalan yemekleri ısıtıp sofrayı hazırladığı zaman Yiğit de gelmişti. 

"Hoş geldin hayatım  "

"Hoş buldum HAYATIM."

Yiğit ima ile hayatım kelimesine baskı yaptığı zaman Derin utanmıştı. Evlendiklerinden beri ilk kez Yiğite böyle seslenmişti ve anlaşılan o ki Yiğit bunun farkına varmıştı. 

"Ya Yiğit utandırma beni."

"Tamam hayatım sen yeter ki utanma. " 

Yiğit Derin'in yanağına öpücük kondurup sofraya oturduğu zaman Derin de oturmuştu. Beraber yemeklerini yiyip Yiğitin de yardımı yine beraber sofrayı da topladıktan sonra kendilerine birer kahve yapıp salona geçmişlerdi. Yiğit maç programı açmış yorumları dinlerken Derin her ne kadar bundan pek hoşnut olmasa da bi şey dememiş başı Yiğit'in göğsünde o da öylece televizyona bakmıştı.  Zaten aklına dün akşam olanlar gelince bu gece kendisinde o cesareti göremediği için Yiğite ne diyeceğini bilmiyordu ve bunun karmaşasını yaşıyordu. 

"Yiğit benim uykum geldi uyuyalım mı?"

"İyide saat daha on buçuk."

"Ama benim uykum geldi. "

"Tamam bitanem sen çık ben de maçın özetini izleyip geliyorum."

Derin Yiğite tamam deyip odaya çıktığında önce banyoda özel ihtiyaçlarını karşılamış ardından da dolabın başına geldiğinde kararsızca bir pijamalarına bir de geceliklerin olduğu kısma baktığı zaman ne yapacağını bilmiyordu. Ama eninde sonunda olacak bir şeydi. Bu yüzden de geceliklerin olduğu kısımdan bu defa mürdüm rengi kısa geceliği aldığı zaman banyoya gidip geceliği giyip çıktı. 

 Odaya gelince aynanın karışına geçip kendisine baktığında geceliğin dizinin bir karış yukarısında bittiğini ve bu da yetmez gibi göğüslerin de taşarmış gibi durduğunu gördü. Daha Yiğit gelmeden utanmışken Yiğit geldiği zaman ne yapacağını bilmiyordu bu yüzden yatağın içine girip yorganı bacaklarına örttükten sonra yatak başlığına yaslanıp Yiğiti beklemeye başladı.  

Yiğit biten maç özetinden sonra televizyonu kapatıp odaya çıktı. İçeri girdiği zaman Derin'in uyuduğunu sanarken onu yatakta oturmuş kendisini beklerken görünce şaşkınca bakakalmıştı. Şaşkınlığını üstünden atınca yavaşça yatağın yanına gelip Derin'in yanına oturunca sakince konuştu.

"Derin sen neden uyumadın?"

"Yiğit ben kendimi hazır hissediyorum. "

"Derin bak bunu sana dün de söyledim ben seni her zaman beklerim."

Derin yerinden doğrulup Yiğite yaklaşıp kollarını boynuna doladığında konuşmuştu. 

"Yiğit ben hazırım."

"Derin-"

Derin Yiğitin konuşmasına müsade etmeyip dudakların birleştirdiği zaman Yiğit de artık kendini tutmayı bırakmıştı.  Yiğit kolların Derin'in beline koyduktan sonra Derin'in öpücüğüne karşılık vermeye başladığında ilk başlarda masum öpücükleri gittikçe ateşli bir hal almaya başlamıştı.  Nefes almak için ayrıldıkları zaman Yiğit izin ister gibi Derin'in gözlerine baktığında izin veren bakışları gördü.

 Bu bakışlardan sonra önce sağ omzuna bir öpücük kondurup geceliğin askısını indirdi. Sonra aynı işlemi diğerine de yapıp geceliği indirdiğinde Derin karşısında sütyenle kalmıştı ve bu Derini çok utandırıyordu. Yiğit Derin'in dudaklarına öpücük kondurduktan sonra yavaşça sütyenin kopçasını da açtığı zaman Derin ilk başta engel olsa da sonra ellerini çekince Yiğit çıkarmıştı ve artık onlar için tutku dolu gece başlamıştı. 

Yiğit Derinin her bir köşesini öpüp yavaşça bu anının tadını çıkarmıştı ve ikiside artık zamanın geldiğini anlayınca Yiğit tekrar emin olmak için Derine baktı. Onun gözleri ile onay vermesi ile üstlerindeki son parçaları da çıkarıp Derinin üstüne çıktığında Derinin kulağına fısıldamıştı.

"Canın biraz acıyacak ama elimden geldiğince yavaş olacağım lütfen kasma kendini."

Derin yavaşça başını sallayınca Yiğit aldığı onay ile kendini yavaşça Derine doğru itip önüne çıkan engeli de aştığında Derin hissettiği acı ile hafif bir çığlık attı. Yiğit dudaklarını birleştirip Derinin acısının geçmesini bekledikten sonra Derin in biraz daha iyi olduğunu anlayınca gece boyu Derini kendisine katmıştı.  En sonunda nefes nefese kendini Derinin yanına attığında onu kollarının arasına almıştı.

"Seni seviyorum bahar kokulum"

"Bende seni seviyorum"

*********

Derin yeni güne gözlerini açtığında kasıklarındaki hafif acıyla ağzından küçük bir çığlık çıktı. Korkuyla yan tarafına bakıp Yiğitin uyuduğunu görünce tuttuğu nefesini bırakıp yavaşça yerinden kalktığında kasıklarındaki acı yine kendini belli etmişti.

  Bu defa kendini tutup yerdeki geceliğini üstüne giyip direk banyoya girdiğinde ilk olarak aynanın karşısına geçip kendisine baktı.  Aklına artık kadın olduğu gelince kendini tuhaf hissetmişti.  Aynanın karşısında kendini incelemeye devam ederken boynunda ve vücudunun belli yerlerinden olan kırmızılık ve morlukları görünce şaşkınca bakakalmıştı asıl şaşırdığı ise bunların hiç canını acıtmamasıydı.  

Aklına dün gece gelince utanmıştı ama bir taraftan da bu kadar güzel hissettiği için kendini tuhaf hissediyordu. Beynindeki düşünceleri yok sayıp duşunu aldıktan sonra bornozunu giydiğinde kıyafetlerini yanına almadığını fark etti. Çaresiz bir şekilde bornoz ile odaya gitmek zorunda kalınca içinden de Yiğitin uyanmamış olması için dua ediyordu. Odaya girdiğinde hiç yatağa bakmayıp dolaptan kıyafetlerini aldığında banyoya ilerleyeceği sırada arkasından gelen sesle öylece kaldı.

"Günaydın karıcım." 

"Günaydın."

"Hayırdır küs müyüz?"

"Hayır nerden çıktı ki bu?"

"Hımmm böyle yüzüme bile bakmadan konuştuğun için olmasın sakın."

"Yok ya ben şey banyoya gideceğim o yüzden."

Derin bir adım atmıştı ki beline dolanan kollar ile kendini Yiğitin kollarında buldu. Yiğit başını Derinin boynuna koyup öpücük kondurduğu zaman Derini kendiyle beraber yatağa oturttu. Ancak Derin ona bakmayınca kafasını tutup göz göze gelmelerin sağlayıp konuştu.

"Derin lütfen bana karşı dürüst ol. Dün gece için pişman mısın?"

"Hayır. "

"Peki o zaman bu hallerinin nedeni ne ?"

"Şey ben utanıyorum."

Derin bunu söyleyince Yiğit aldığı nefesi bırakmıştı çünkü bi an Derinin pişman olduğunu düşünmüş ve bu canını yakmıştı. O on iki yıllık sevdasına kavuşmanın mutluluğun yaşarken Derinin pişman olmasına dayanamazdı. 

"Derin artık utanmana gerek yok biz dün gece birbirimizin olduk, önceden kalplerimiz birleşmişti şimdi de bedenlerimiz. Lütfen bu konuda utanma."

"Ama elimde değil ki üstelik sen önümde böyle sadece baksırla otururken."

Yiğit Derinin bu sözünden sonra gülerken biraz Derin ile uğraşmanın fena olmayacağın düşünüp konuşmuştu. 

"Hımm ama dün akşam hiç de öyle demiyordun üstelik sen dün gece bundan fazlasını gördün. "

"Yaaa Yiğit aynı şey mi?"

"Evet hatta bence eşit olmamız için sende bu bornozu çıkarmalısın "

Yiğit bornozu biraz kenara çekince Derin hızla oturduğu yerden kalkmıştı. 

"Maalesef öyle bir şey olmayacak bu yüzden ben şimdi banyoya girip giyineceğim. "

Derin banyoya yönelince kendini yine Yiğitin kollarında bulunca arkasını dönüp ona sorarcasına bakmıştı. 

"Bence burda giyinmelisin. "

"Bence sen şansını fazla zorluyorsun."

"Aaaa karıcım hep kötü düşünüyorsun. Ben duşa gireceğim sende bu yüzden burda giyin dedim ama işte senin aklın başka yerlerde olunca. "

Derin duydukları ile hem utanıp hem kızınca "YİĞİT!!!" diye bağırınca Yiğit çoktan banyoya girmiş ordan konuşuyordu.

"Bende seni seviyorum hayatım."

Derin onun bu şebek haline elinde olmadan gülümseyip üstünü giydiğinde aynanın karşısında saçını da topladıktan sonra Yiğit de banyodan çıkmıştı. Ve çok şükür ki üstünü giyip çıkmıştı. Yiğitte Derin gibi aynanın karşısına geçip saçını kuruttuktan sonra Derine döndüğünde onu kollarının arasına aldı. En sevdiği şeyi yapıp boynuna öpücük konduracakken Derinin giydiği boğazlı kazak buna engel olmuştu. 

"Derin sevmiyorum boğazlı kıyafetler giymeni seni öpmeme engel oluyor. "

"Valla senin marifetlerin kapatmak için giydim yoksa benimde pek sevdiğim söylenemez."

"İyide ne gerek var ki bu gün hafta sonu ve evdeyiz bu nedenle benden saklamana gerek yok ."

"Evet ama ben annemlere uğrarız diye düşündüm bu gün. "

"Hımm olabilir ama önce kahvaltımızı yapalım malum dün gece baya efor harcadık."

"Pisliksin Yiğit."

"Aaaa ne kadar ayıp insan kocasına güzel sözler söylerken sen neler diyorsun bir daha duymayayım yoksa sana ceza veririm. "

"Bak sen ne cezasıymış bu. "

Derin cümlesini bitirince Yiğitte cezayı göstermek için onu öpmeye başlamıştı. O bal dudaklardan sabah tatlısını alınca ayrılmıştı. 

"Böyle bir cezaya ne dersiniz Derin hanım?"

"Hiç fena değil ama bir düzeltme yapmamız gerek bu ceza değil ancak ödül olur. "

"Bak sen o zaman bi daha yapalım."

Yiğit yine Derini öpecekken Derin hızla kollarından çıkıp mutfağa girdiğinde Yiğitte peşinden gitmişti. Mutfakta Derini yakalayıp tam öpecekken kapı bir anda alacaklı gibi çalmaya başlayınca Derinde ayrılıp kızgın bir şekilde kapıyı açmaya gitti bu gelen her kimse Yiğitin sinirlerini zıplatmıştı çünkü durmadan kapıyı çalıyordu. Kızgın bir şekilde kapıyı açtığında karşısında kızgın bir şekilde duran annesiyle babasını hele hele  dağılmış bir Zeynep görmeyi hiç beklemiyordu.

Arkadaşlar bölüm bitti inşallah beğenirsiniz. Ben çok keyif aldım yazarken inşallah sizde beğenirsiniz.

Lüfer bölüm hakkında ki görüşlerinizi belirtin.

En sevdiğiniz kısma kalp koyarsanız sevinirim.

Sizce diğer bölümde neler olacak görüşlerinizi merak ediyorum.

Ve hepinizi diğer kitabıma da bekliyorum.

Hepinizi seviyorum.

Sevgiyle kalın 😘 💞

Sınır: 150 oy 50 yorum

Continue Reading

You'll Also Like

DESTAN/Töre By Helin

General Fiction

1.9M 96.4K 41
"Sen benim Kürtçe öğretmenim ol." Genç adam tek kaşını kaldırdı. "Karşılığında sen bana ne vereceksin?"diyen adam ile genç kadın her iki elini kocas...
Unutursun By eniiiM

Teen Fiction

371K 24.7K 54
"Allah der ki, kimi benden çok seversen onu senden alırım. Ve ekler, onsuz yaşayamam deme, seni onsuz da yaşatırım. Ve mevsim geçer gölge veren ağaç...
4.6K 604 25
Yapboz parçaları yerine oturuyordu. Alia ona doğru birkaç adım attı. Yaklaştıkça daha net hatırlıyordu. Onu yakalayışı, güzel kokusu koyu mavi gözler...
3.5M 77.6K 29
Gökalp mahallesinde sonsuz aşkın ateşiyle kavrulan iki ayrı ruh... Almina, geçmişi acılarla dolu küçük bir kadındı. Bir gün ansızın yaşadığı şehir o...