{Tamamlandı} Çirkin Aşkı

By _Aytac_

328K 17.1K 2.5K

Atılan tokatın sesi hala ikisinin de kulaklarında yankılanırken gözleri bir kez daha buluştu. İlk kez kadının... More

☆1☆
☆2☆
☆3☆
☆4☆
☆5☆
☆6☆
☆7☆
☆8☆
☆9☆
☆10☆
☆11☆
☆12☆{Ara Bölüm}
☆13☆
☆14☆
☆15☆
☆16☆
☆17☆
☆18☆
☆19☆
☆20☆
☆21☆{Sezon Finali}
☆22☆{Yeni Sezon Giriş}
☆23☆
☆25☆
☆26☆Geçmiş☆
☆27☆
☆28☆
☆29☆
☆30☆
☆31☆
☆32☆
☆33☆
☆34☆
☆35☆
☆36☆
☆37☆
☆38☆
☆39☆
☆40☆
☆41☆
☆42☆
☆43☆
☆Final☆
Veda

☆24☆

7.1K 367 19
By _Aytac_

Genç adam gerginlikle ayağını sallarken bakışlarını sürekli kapıya çeviriyordu. Yıllardır başında olduğu şirket için anlaşmalar imzalamış, bir sürü ihaleye katılmıştı. Ama ilk kez... İlk kez atacağı imzadan dolayı çıldırmak üzereydi.

"Ne zaman gelecekler, avukat?"

"Saat ikide burada olacaklarını söylemişlerdi," diyerek patronunu cevapladığı sırada kapı açıldı ve Canerin dakikalardır beklediği kişi içeri girdi yanında tahmin dahi etmediği adamla.

Ekim güç almak ister gibi Çağatayın gömleğini belli olmayacak şekilde tutmuştu içeri girerken. Onunla birlikte gelmenin Canerle sahte de olsa evliliklerini bitirmesine sebep olan kelimelere anlam kazandıracağını bilse de, umursamıyordu. O olmadan atlatamazdı.

Kısa bir selamlaşmanın ardından Çağatay, Ekim ve kadının avukatı Canerle avukatının karşısındaki yerlerini aldılar. Adam ne kadar baksa da, karısına Ekim inatla bakışlarını masadan ayırmıyordu avukatların konuşmasını dinlerken.  Aslında boşanmaları için engel yoktu. Ekim hiçbir şey istemiyordu Canerden. Evlilikleri bitsin de hem öz ailesinden hem de sahte ailesinden kurtulsun istiyordu. Omuzlarına bırakılmış yükten farksız olmayan soy isimlerinden kurtulmak istiyordu ama... Ama bunlara rağmen kalbi çektiği acı yüzünden sızlıyordu.

"Bize biraz izin verir misiniz?"

Canerin ani isteğiyle kadın irkilerek kaldırdı başını. Onun aksine adamın bakışları bir saniye bile olsun üzerinden ayrılmamıştı. Ekim Çağatayın inkar edeceğini bildiğinden elini tutup sorun olmadığını belirtmek için sıktı. Anlık bakışma ve gülümsemenin ardından Çağatay da avukatlar gibi ayağa kalktı onları yalnız bırakmak için. 

Bir süre konuşmadan birbirlerine baktılar. Kelimelerin şu an onlar için her hangi anlam taşımadığının farkındaydılar. Onları bitiren kelimeler olmasına rağmen toparlanmalarına yardım edecek kadar güçlü değillerdi.

"Ev bulabildin mi kendine?"

"Ne evi?"

"Babanla kalmak istemediğini biliyorum. Bundan sonra nerede yaşayacaksın? Eğer almadıysan avukatlar buradayken evi alman için evrakları değiştirelim."

"Vicdanını evle mi rahatlatmak istiyorsun, Tözün?"

"Her şeye rağmen annemin mutlu olmasını sağladın. Sana olan borcumu ödüyormuşum gibi düşün."

"Gerek yok. Şimdilik Çağatayla kalıyorum. Zaten burada eve de ihtiyacım yok," diye mırıldanması üzerine Caner günlerdir düşündüğü şeyin gerçek olduğunu fark ederek gözlerini sıkıca kapattı. Geç olsa da, Çağatayla Ekimin ilişkini anladığından birlikte kaldıkları detayına takılmamıştı. Sadece burada eve ihtiyacı olmamasının nedenini merak ediyordu.

"Seni istemeye geldiğimiz gün dediğini mi yapacaksın?"

Ekim neden bahsettiğini hatırlamadığı için kaşlarını çatarak "Ne demiştim ki?" diye sordu merakla. Ne söylemişti de kendisi değil o hatırlıyordu? O günleri önemsemediği için zihninde tek kelime bile kalmamıştı. Sadece Canerin onu ilk gördüğünde verdiği tepki, yüzünün aldığı şekil vardı anılarında.

"Boşanacağımız zaman ne ailenin ne de benim soy ismimle isminin bir daha yan yana gelmeyeceğini, ülkeden ayrılacağını söylemiştin. Hala planların aynı mı?"

"Benim ne planladığım seni zerre kadar ilgilendirmiyor, Tözün. Avukatları çağır ve soy ismini de alıp defol git hayatımdan. Bir daha seni ne görmek ne de duymak istiyorum."

***

Genç kadın her zamanki gibi gözlerini karanlığa kapatmış kelimelere hayat verirken zihni bomboştu. Eskiden olduğu gibi duyguyla söylemiyordu. Sadece işini hemen bitirip evine gitmek istiyordu. 

Yorgun görünüyorsun, biraz uzan istersen
Sever gibi yapma artık, daha henüz vakit varken

Saniyeler içinde kalbinin sıkışması üzerine elini üzerine bastırarak araladı gözlerini. Ruhsuz gözleri anında bulmuştu üzerinde dolanan kahveleri. Kimseye bakmadan, görmeden direkt adamın hayranlık dolu bakışlarına takılmıştı. 

Birkaç yaralı ruh
Birkaç bira şişesi
Elimizde bunlar var
Mutlu olmaya yetmez ki
Aşk

Ailesinden çok onu koruyan adam karşısında dolu gözlerle izliyordu şimdi kendisini. Aradan geçen yıllara rağmen çok değişmemişti. Hala yakışıklıydı. Hala insanın kalbini ısıtacak kadar güzel bakıyordu. Ve hala kadını kendisinden bile koruyacak kadar güçlü olduğunu söylüyordu duruşu. Öyle ki acılar içinde kıvrılan o değilmiş gibi gidip kollarının arasına girmek, güven dolu kokusunu içine çekip dünyadan soyutlanmak istiyordu ona bakarken. 

Yalanlarımız güzel, inanması zevkli
Bir şey sevmeye değerse ölmeye de değer mi?
Birkaç uyku hapı
Birkaç kıskançlık krizi
Elimizde bunlar var

Şarkı sözlerinin tam da onlara uyuşu alayla gülümsemesine neden olmuştu kadının. Aşkın en saf haliyle başlamışken yalanlarla sarmalanmışlardı bittiklerinde. Oynanan oyunlar ve verilen yanlış kararlar. Üstelik aradan geçen yıllara rağmen hala her şey sırdı. İkisinin de bildikleri bambaşka olmasına rağmen birbirlerine yaklaşmaktan korkuyorlardı.

Mutlu olmaya yetmez ki
Mutlu olmaya yetmez ki
Mutlu olmaya yetmez ki

Ayrıldıkları günden beri mutluluk ikisini de terk etmişti. Karşılaşmasalar, konuşmasalar, itiraf etmeseler de yalnızlıklarının farkındaydılar. Aşkla birlikte ruhlarının büyük bir kısmı da kararmıştı. Aileleri yaşarken kimsesiz kalanlardı onlar. Bu kimsesizlikte birbirine tutunarak yaşama devam edenlerdiler. Ne zaman ki gitmiştiler birbirlerinden, işte o zaman insanların nefretine sebep olacak kadar taşlaşmıştı kalpleri.

Bazı yalanlar güzel
Bazı gerçekler acıymış
Bazı ölümler uzun
Bütün hayatlar kısaymış

Dokunmaya bile kıyamazdı Araf. Sadece gözleriyle sever, şefkatiyle sarıp sarmalardı. Bir kez bile geçmemişti aklından farklı şekilde dokunmak sevdiği kadına. Onu ilk öptüğünde bile kalbi sızlıyordu, hala hatırlıyordu. Öylesine küçük, öylesine savunmasız ve öylesine korunmaya muhtaçtı ki, kadın Araf böyle hissetmekten alamıyordu kendini.

Çalışmış kaybetmiş
Koşmuş yorulmuştuk
Birbirimize içmeden dokunamaz olmuştuk

Yıllar geçmesine rağmen bu gün bile aynı şekilde bakıyor, hissediyordu. Kötü tarafıysa kadının bakışlarının aynı olmayışıydı. Sadece acı vardı. Yıllardır bitmeyen ve her nefes alışında artan acı...

Bikaç kalp ağrısı
Birkaç imdat çağrısı
Elimizde bunlar var

Mutlu olmaya yetmez ki...  

***

"Ne işin var burada?"

"Hem çok değişmişsin hem de hiç değişmemişsin."

Kadının şaşkınlıkla "Ne?" diye sorması üzerine hüzünlü gülümsemesi ile elini tutup bileğinden öptü. Yara izlerini görmemiş olmasına rağmen hissetmiş gibiydi ve bu kadının korkmasına neden olmuştu.

"Çok değişmişsin. Sesindeki o huzur yok olmuş, bakışlarındaki ışıltı yok olmuş. Hiç değişmemişsin. Hala insanın sana baktıkça bakası geliyor."

Genç kadın kendisi bile fark etmeden "Annem gitti," diye fısıldadı adamın güçlü ellerini sıkarken. Yine göstermişti işte acısını. Herkesten duygularını ustalıkla saklayan o değilmiş gibi yine güçsüz düşmüştü Arafın karşısında. "Beni sevmeden gitti. Onu sevemeden gitti. Gerçekleri öğrenemeden gitti."

"Biliyorum. Eğer izin verirsen yanında olmak istiyorum."

"Neden? Sende gitmedin mi? Sende sevgisiz bırakmadın mı beni? Şimdi neden yanımda olmak istiyorsun?"

"Çünkü hala benim aşık olduğum küçük kızsın." Bir eliyle yanağını okşarken diğer elini de saçlarının arasına daldırdı. "Ne kadar kendini değiştirmeye çalışırsan çalış hala sevgiye masum küçük kızsın." Öpmek istese de, rahatsız olmasından korktuğundan burnunu yanağına yaslamakla yetindi. Kokusunu içine çekmek yetiyordu şu an için. "Hala sarıp sarmalamak istememi sağlayacak kadar sevgiye muhtaç ve miniciksin," dedikten sonra kadının kollarını boynuna dolamasıyla o da belinden sarılıp kendine çekti. İkisinin de hesap sorması gerekiyordu, biliyorlardı. Sadece kısa bir süre için ertelemişlerdi. Öncesinde ayrı kaldıkları zamanda kalplerinde açılan yaraları iyileştireceklerdi. Sonra ne olacağını ise kimse bilmiyordu.

Düşüncelerinizi yorum olarak bırakmayı unutmayın. Emeğe saygı duyup değerlendiren herkese sevgilerle...♥


Continue Reading

You'll Also Like

3.4M 164K 49
"Benim şu hayatta en çok korktuğum kişi karım." Hayranlıkla ekledi "Çok güçlü bir kadındır." "Ha böyle deyince ikide bir kavga eden, ters huylu, as...
425K 34.6K 55
Romantik/Komedi Yanlışlıkla Aşk Serisi - 2 -Tamamlandı- Bu hikaye bir yatağın kırılması ile başlıyor... Kıran kişi eski koca, Yardım eden kişi mağaz...
213K 22.2K 35
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
5.3M 269K 80
Teninin kokusunu hissedecek kadar yakınında olsada, uzanıp dokunamazsın korkarsın yanmaktan. O ateşten kor gibi bakar gözlerine, kalbin bağlanır,dili...