Atıfet

By cokguluyombenya

6.9M 271K 35.6K

Betül yetenekli bir aşçıdır. Çevresinin ısrarıyla evlenmek için evlilik görüşmeleri yapmaya başlar. Bu görüşm... More

Tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Final
Özel Bölüm.1
Özel Bölüm.2
Özel Bölüm.3

Bölüm 33

151K 5.9K 213
By cokguluyombenya

Fırat önündeki eti bıçakla keserken "Ya işte komutan deyince bir şey yapamıyorsun. Bu yıl tayinci kesin gidecek" dedi.

"Lan her yıl öyle diyoruz kimse gitmiyor. Geldik yine tayin dönemine" dedi Gökhan. Yine dört arkadaş yemek yemekten çok konuşuyorlardı. Neredeyse yaz gelmiş, havalar güzelleşmişti. Betülün çalıştığı restaurantta güzel bir akşam yemeği yiyip sohbet ediyorlardı.

"Onu bana değil tayin atamaya söyleyeceksin kardeşim" dedi Fırat ve gülerek etrafa bakınmaya başladı. Nihayet karısını görebilmişti. Saatlerdir çalışan karısını görüp şu masaya oturtmak için can atıyordu.

Betül her zamanki gibi masa masa dolaşmaya başlamıştı. Fıratta sabırla beklemeye başlamıştı. "O değil de ben kesin bu yıl tayinciyim dostlar" dedi Alp.

"Yapma be" dedi Batuhan fakat kendisinin de tayini çıkabilirdi. Bu ortamı bırakıp gitmek istemiyordu. Her gidilen yer yeni bir başlangıç yapmak demekti. O yüzden tayin haberlerini pek sevmezlerdi.

O sırada Fırat yanlarından geçmek üzere olan karısının kolunu tutup ayağa kalktı. "Oturur musun artık?" diyerek Betülü kendi oturduğu sandalyeye oturttu. Kendisi de bir başka sandalye çekti. Betül masadakilere teker teker baktı.

"Hoş geldin yenge" dedi masadakiler. Betül hepsine selam verdi. "Hangi rüzgar attı sizi?" diye sormadan da duramadı.

"Sorma Betül. Alp tayinci" dedi Gökhan acı dolu bir sesle. Aynı zamanda eliyle de kalbini tutar gibi yapmıştı.

Genç kadın gerçekten üzülmüştü. Fırat için arkadaşları önemliydi. "Ya gerçekten mi?"

"Olsun yenge sizin bebeği görmeye kesin gelirim" dedi Alp gülümseyerek.

"İnşallah sağlıklı bir şekilde doğsun da" dedi Fırat ikisinin arasına girdi. Yine de Betül üzülmüştü. Alp bu dörtlü arasında en sessiz olanlarıydı.

Fırat az önce kestiği etleri eşinin önüne çekti. "Hadi ye. Senin için kestim" dedi genç kadının kulağına ve kendini geri çekti. Betül bu teklife normalde hayır derdi ancak şimdi hayır diyecek gücü yoktu. Çok açtı ve bebeği de açtı. Bu yüzden yiyecekti. Eline çatalı ve bıçağı alıp yemeye başladı. Betülün bebeğinin varlığını öğrenmesi oldukça macera dolu olmuştu.

Öncelikle arkadaşları aklını karıştırdıktan sonra doktordan bir randevu almıştı. Testlere çok güvenilmeyeceğini bildiği için evde test yapmamıştı. Randevu bir hafta sonrasında olduğu için adeta gün saymaya başlamıştı. Tabi geçen günlerde Fırat ile yakınlaşmayı da göze alamıyordu. Onun için oldukça zor ve heyecanlı günlerdi. Bir haftanın sonunda gerçekten bir anne adayı olduğunu öğrendiğinde ne yapacağını bilememişti. Önce annesini mi araması gerekiyordu? Yoksa önce Fıratı mı aramalıydı?

Kararsız bir şekilde önce annesini aramış, Mersin'e mutlu haberi vermişti. Ardından akşam olmasını beklemişti. Fırat eve gelmeden Zahide annesigile gitmiş herkesi bir araya toplamıştı. Ve onlara da mutlu haberi vermişti. Fırat'ın ailesi haberi çok daha farklı karşılaşmışlardı. Çünkü gelecek olan bebek ilk torun ve ilk yeğen olacaktı.

Haberi en son Fırat duymuştu. Fırat yorgun bir şekilde eve gelmiş, yemeğini yemiş, televizyon başına geçmişken Betül haberi vermişti. Genç adam önce kısa süreli bir şok geçirmiş, ardından karısına sıkıca sarılıp, saçlarına öpücük kondurup durmuştu. Bebek, kimse bu haberi henüz beklemiyorken çıkıp gelen bir mucize gibiydi.

"Bakarsınız güzel bir kız bulurum" dedi Alp sırıtarak. Denizci olduğu için genelde denizin olduğu yerlere gidiyorlardı.

Gökhan, Batuhan ve Fırat koro gibi aynı anda "Kesin bulursun" diyerek Alp'e oldukça iyi moral verdiler.

Betül iştahlı bir şekilde yemeğini yerken yanlarına Kader'in gelmesiyle Gökhan ayağa kalktı. "Beyler sonra görüşürüz" diyen Gökhan arkadaşlarına göz kırptı. Hesabı Alp ödeyecekti. Kader gülümseyerek sevgilisinin elini tuttu. "Hoşçakalın çocuklar" dedi genç kadın ve genç çift yanlarından ayrıldı.

Fırat, karısının yemek yiyişini izliyor o yemek yedikçe mutlu hissediyordu. Baba olacaktı. Babası gibi bir baba olmak istiyordu. Batuhan ise özenmeden edemiyordu. Ayçayı ikna etmeli ve çocuk yapmalıydı. Yemekler yendikten sonra hesabı ödediler. Alp ve Batuhan birlikte ayrıldılar.

Fırat karısına arabanın kapısını açıp nazik bir harekette bulundu. Genç kadın gülümseyerek arabaya bindi. Kocası da arabaya binince "Annemlere gidiyoruz değil mi?" diye sordu. Fırat karısını başını sallayarak onayladı.

"Bugün yeni bir yemek denedim. Bir ara sana da yapacağım" dedi Betül heyecanla. Fırat yemeklerini afiyetle yiyordu. Evleneli 3 kilo almıştı. Aslında daha fazla da alabilirdi. Ancak spor yaptığı için bu bir sorun olmamıştı. "Güzel yapacağına eminim güzelim." dedi Fırat.

Fırat hayatta yaptığı birçok şeyden pişmandı. Sadece Betül ile olan ilişkisinde pişmanlık duymamıştı. Onu üzdüğü zamanları bazen düşünüyor, kalbi acıyordu.

Genç adam karısına doğru elini uzatıp Betül'ün elini tuttu. Betül de gülümseyerek elini tutan eli sıkıca tuttu. Biraz kilo aldığından karnı çok az çıkmıştı ancak bunun normalde zayıf biri olduğu için olduğunu düşünüyordu.

Az sonra araba Zahide annenin evinin önünde durdu. Genç kadın mutlu bir şekilde arabadan inip apartmana yöneldi. Hava çok güzeldi. Güneşin batarkenki halini seviyordu. Zahide Hanım oğlunun geldiğini görüp kapıyı çoktan açmıştı.

"Hoş geldiniz." diyerek güler yüzlü bir şekilde bekleyen yaşlı kadın oğlunun ve gelininin eve girmesini izledi. Fulya koşar adımlarla kapıya geldi. "Hoş geldin Betül" diyerek yengesinin koluna girip genç kadını salona doğru çekiştirmeye başladı.

"Bak yeğenime ne aldım?" diyen Fulya sevinçle koltuğa serili kıyafetleri gösterdi. Betül oldukça şaşkın bir şekilde kıyafetlere bakıp "Daha cinsiyeti belli değil ama" dedi ve gülerek kıyafetlerin olduğu koltuğa oturup incelemeye başladı. O sırada Fırat kardeşinin yanına geldi. Gülümseyerek kıyafetlere bakan Betüle bakmaya başladı.

Kıyafetlerin hepsi beyazdı ve üstünde yazılar vardı. Bunlar modaydı. "Fulya bunların hepsi çok güzel." dedi en sonunda genç kadın.

"Hepsini severek aldım. Daha neler alacağım ben ona" dedi Fulya. O sırada salona Arda ve Ömer girdi. "Sıraya gir güzelim. Sırada amcaları var" dedi Ömer kocaman bir paket ile beklemeye başladı.

Fırat kaşlarını çatarak "Bu ne lan?" diye sordu.

"Yeğenime hediye abi" dedi Ömer ve Betüle bakmaya başladı. Genç kadın koltuktan kalkıp büyük paketin yanına geldi. "Hiç gerek yoktu Ömer. Daha cinsiyeti bile belli değil" dedi mahçup bir şekilde. Hediyeler genelde bebeğin cinsiyeti belli olunca alınmaz mıydı?

"Olsun yenge. Bu hem kız, hem erkek için" dedi Ömer gururla. O böyle deyince Betül meraklanmaya başladı. Yavaşça paketi açtı ve ortaya bir koli çıktı. Fırata doğru baktıktan sonra koliyi açan Betül, gülümseyerek Ömere baktı.

"Ömer bu çok güzel" dedi ve kolinin içindeki büyük oyuncağı çıkardı.

Fırat oyuncağı görünce "Oha be oğlum. Ne yaptın sen?" dedi ve gülerek atı eline aldı. Bebek kız da olsa erkekte olsa buna binmekten zevk alacağı belliydi.

"Daha ne yaptım ki? Güzel yeğenim benim hele bir doğsun ben neler alacağım ona" dedi Ömer ve gülümsedi. Betül bebeğinin böyle amcaları ve halası olduğu için çok şanslı olduğunu hissetmeye başladı.

"Lütfen bize de alacak bir şeyler bırakın" dedi şaka yoluyla Fırat ve rahat bir şekilde koltuğa yayılmaya başladı.

Zahide anne örgü örerken, Fulya yemek masasını hazırladı. Betül yemek yemişti ancak birazcık daha yiyebilirdi. Tüm aile sohbet ederek yemeğe başladı.

"Sonunda terfiyi aldım" dedi Fulya. Tüm ailenin bundan yeni haberi oluyordu. Günleri güzel geçiyordu. Betül bu aileye sahip olduğu için mutluydu. Görümcesi arkadaşıydı. Kayınvalidesi tamamen annesi gibiydi. Arda ve Ömer de kardeşleri gibiydi. Fırat ise hayatı boyunca seveceği adam olacaktı.

"Alpte bu yıl tayinciymiş." dedi Fıratta günün haberini aktardı. En bomba haber ise Ömerdeydi.

"Bugün biriyle tanıştım" dedi genç adam. Bu ailenin fazla ilgisini çekmedi. Ancak sonradan eklediği "Bir kadınla" cümlesi herkesin oldukça ilgisini çekti.

İlk önce Fulya "Adı ne? Güzel mi? İşi var mı?" diye sormuş, ardından Zahide anne "Bekar mı?" demiş, Fırat ise "Geçmiş olsun" diyerek gülmüştü.

Ömer sıkıntılı bir iç çekerek tanıştığı kadınla ilgili biraz bilgi verdi. O da kadını iyi tanımadığı için fazla bir şey söyleyememişti. Sadece aralarındaki çekimi hissediyordu. Daha önce böyle bir şey yaşamadığını biliyordu.

İlerleyen saatlerde Fırat ve Betül kendi evlerine geçtiler. Genç adam koltuğa uzanmış televizyona bakarken Betül de ona eşlik ediyordu. O da Fıratla aynı koltuğa uzanmıştı. Hatta Fırat'ın kollarının arasında yatıyordu. Mutluydu. Bebeği de mutlu olmalıydı. Anne ne hissederse bebekte öyle hisseder diyorlardı.

"İşe ara vermeye ne dersin? Tüm gün yorulman beni üzüyor." diyen ses sözleri kulağına fısıldamıştı. Fırat eşini düşünüyordu. Tüm gün ayaktaydı ve bu o ve bebek için kötüydü. Yine de Betül'ün bunu kabul etmeyeceğini bile bile bu teklifi yapmıştı.

"Olmaz Fırat. Benim işim o" dedi Betül sessiz bir şekilde. Fırat elini oldukça yavaş bir şekilde Betül'ün karnına doğru getirdi. Genç kadın gülümseyerek Fırat'ın karnının üstündeki eline dokundu. Tüm gün böyle kalmak isterdi. Sevdiği adamın kokusunu içine çeke çeke tüm gününü geçirebilirdi.

Aklına aniden Fırat ile istemeyerek şarkı söyledikleri gece geldi. Bebeklerinin sesi Betül'e çekmese iyi olurdu. "Sence bebeğimizin sesi güzel olur mu?" diye sordu aniden. Bir kere merak etmişti. Fırat'ın düşüncesini almadan duramazdı.

"Babasına çekerse harika bir müzisyen olacağı kesin" dedi Fırat gülümseyerek. Betül hızlı bir şekilde Fırata doğru döndü. Şimdi genç adamın heybetli göğsü ile karşı karşıyaydı.

"Umarım sana çeker" dedi Betül oldukça iyimser bir şekilde. Koyu gözleri genç adamın koyuluklarındaydı. Fırat karısının dağılan saçını kulağının arkasına sıkıştırırken "Umarım sana çeker. Hiçte iyi huylu bir adam sayılmam" dedi.

Betül anında kocasına itiraz etti. "Hayır, kendine haksızlık ediyorsun" Bir süre sessizliği koruduktan sonra "Oyuncaklar ve kıyafetler hakkında ne düşünüyorsun?" diye sordu bu sefer Betül.

"Bebek doğunca ona zarar verecekler diye korkuyorum" dedi Fırat ve genç çift birlikte güldü. Evet genç adamın ailesi daha doğmamasına rağmen bebeği çok seviyorlardı. Herkeste bir başka heyecan vardı. Fulya resmen gün sayıyordu. Bebeğin tahmini doğum gününü bile hesaplamıştı. Ömer ise her gün başka bir oyuncakla geliyordu. Arda, şimdiden hastanedeki kadın doğum uzmanlarını doğum için ayarlamıştı. Evet harika, güzel bir aileye sahipti.

"Fırat, canım karpuz çekti sulu sulu böyle buz gibi" diyen Betül ile genç adam koltuktan aceleyle kalkıp "Hemen geliyor çocuğumun annesi" dedi gülerek. Bir süredir buna alışmıştı. Neyse ki karpuz mevsimiydi. Eşi hep mevsimde bulunan şeyleri istiyordu.

Geç saatlere doğru Betül uyuyakaldığında Fırat onu yatağa taşıdı ve üstünü güzelce örttü. Kendisi ise balkona çıkıp sessizce artık günde ikiye indirdiği sigarasını tüttürmeye başladı. Sigara içerken yüzünde her zaman umutsuzluk, karamsarlık olurdu. Şimdi ise gülümseyip duruyordu. O da heyecanlıydı. Merakla bebeğini bekliyordu.

Sabırsızlıkla tam bir aile olacağı vakti bekliyordu.

Continue Reading

You'll Also Like

Kayıp Parça By Rabikce

General Fiction

111K 9K 16
Balım. Kalabalık bir ailenin en küçük üyesiydi. Babasının göz bebeği, abilerinin prensesi. Ancak annesinin hataları yüzünden hayatı bir anda değişti...
299K 18.9K 48
Ölen bir lider ve koltuğuna geçen varisi... En iyiler: #1 - b×b #1- gay #1- boyslove #2 - lgbt #2 - mpreg #2 - interseks #6 - bl #5- eşcinsel
SARKAÇ By Maral Atmaca

General Fiction

1.8M 106K 7
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...
369K 28.6K 40
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...