Kalbim Senin (Tamamlandı)

By serabss

1.1M 44.4K 5.6K

"Neden böyle bir şey yaptın Yiğit abi ?" "Senin için Derin. " "İyi de neden? Neden benim için hayatını mahvet... More

Tanıtım
1 . BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
4. BÖLÜM
5. BÖLÜM
6. BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9. BÖLÜM
ALINTI
10. BÖLÜM
11. BÖLÜM
12. BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
ALINTI
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
19. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
26. BÖLÜM
27. BÖLÜM
28. BÖLÜM
29. BÖLÜM
30. BÖLÜM
31. BÖLÜM
32. BÖLÜM
33. BÖLÜM
34. BÖLÜM
35. BÖLÜM
36. BÖLÜM
37. BÖLÜM
38. BÖLÜM
39. BÖLÜM
40. BÖLÜM
41. BÖLÜM
42. BÖLÜM
43. BÖLÜM
44. BÖLÜM
45. BÖLÜM
46. BÖLÜM
FİNAL

15. BÖLÜM

22.2K 869 124
By serabss

Yiğit ailesini yolcu ettikten sonra bugün hafta sonu olduğu için ve yapacak işleri de olmayınca geri eve geldi. Kapıyı anahtarı ile açmak yerine zile bastı. Çünkü Derin'in ona kapıyı açması onu karşılaması hep hayalindeki şey olduğu için şimdi de elinde bu fırsat varken kullanmak istiyordu . Yiğit bunları düşünürken Derin de kapıyı açmıştı. Ancak üstü başı un ile kaplı bir şekilde. Yiğit onun bu haline şaşırırken Derin Yiğit e "Hoşgeldin "  diyerek Yiğitin cevabını bile beklemeden hemen mutfağa gitti. Yiğit Derin in bu haline tebessüm ederek o da mutfağa gitti. Ve Derini fırının başında heyecanla beklerken buldu. Derin in yanına gidip fırına bakarken Derinin kek yapmış olduğunu gördü. Ve konuştu.

"Immmm mis gibi de kokmuş." Derin heyecanla Yiğite dönüp konuştu.

"Gerçekten mi? Gerçekten güzel olmuş mu?"

"Yani kokusu güzel geliyor ama tadını bilmiyorum. "

"Biliyor musun Yiğit abi ilk defa yapıyorum. Sabah annemden tarifini aldım. İnşallah güzel olmuştur. Hem bence güzel olmuştur. Çünkü benim en sevdiğim kek olan üzümlü kek bu. Elbette güzel yapmışımdır. "

Derin yine heyecanlandığı veya sevindiği zamanlarda hep olduğu gibi fazla konuştuğunu fark edince sustu. Ve onu yüzündeki tebessüm ile izleyen Yiğite utangaç bakışlar attı. Ama sonra dayanamayıp yine konuştu.

"Zeynepleri bıraktın mı Yiğit abi? Ah keşke gitmeselerdi . Şimdi ben evde tek başıma sıkılacağım en azından Zeynep varken onunla vakit geçirdiğim için zaman geçiyordu. Ama şimdi kimse yok. Aslında Yaprak var. Şey Yaprağı çağırsam sorun olur mu ?"

"Tabi ki olmaz. Burası senin evin. İstediğin zaman istediğin kişiyi çağırabilirsin. Hem bende varım. "

"Şey evet ama sen sabah gidip akşam geliyorsun ya, ben o yüzden öyle dedim."

"Hadi bakalım öyle olsun. "

Derin yine tam konuşacakken burnuna gelen yanık kokusu ile hızla fırına döndü. Ve fırının camından kekinin üstünden dumanlar çıktığını görünce hızla eline eldiveni takip fırını açtı ve üstünden dumanlar çıkan keki dolu gözlerle mutfak masasının üstüne koydu. Bu sırada da gözlerindeki yaşların akmasına izin vererek bir yandan da konuştu.

"Offf ya benim yüzümden oldu. Yine heyecanlanıp çok konuştum ve ilk yaptığım pastam çöp oldu. "

Derin bunları söyleyip sustuktan sonra hâlâ ağlarken Yiğitte şaşkın gözlerle onu izliyor böyle masum bir kıza aşık olduğu için ne ne kadar şanslı olduğunu düşünüyordu. Bir iki adımda Derin in yanına yaklaşıp önce başını kaldırdı. Ardından da gözyaşlarını sildikten sonra ağladığı için koyulaşmış yeşillerine bakıp konuştu.

"Bence bu kadar üzülmene gerek yok. Sonuçta bu senin ilk deneyimindi. Hem şimdi yenisini yaparsın bende sana yardım ederim. Olmaz mı?"

"Olur. "

"Hadi o zaman başlayayım. Hem bende üzümlü kek çok severim. "

"Gerçekten mi? "

"Gerçekten. "

"Tamam o zaman hadi biran önce yapıp yiyelim. "

Yiğitin de Derine yardım etmesi ile keki bir kez daha yapıp fırına attıktan sonra. Bu defa Derin gözlerini bir an bile fırından  ayırmadan pişmesini bekledi. Pasta piştikten sonra çıkarıp masanın üstüne koydu ve un ile kaplı olan üzeri yüzünden hemen banyoya gitti.

Yiğit ise yüzündeki tebessüm ile Derin in arkasından bakarken o da mutfaktan çıkıp salona geçip televizyonun karşısına oturdu. Ancak aklı hep Derin ile doluydu. Çünkü evliliklerinin üzerinden 5 gün geçmesine rağmen sanki Yiğitin bu beş günde sevgisi gittikçe artıyordu. Öyle ki aklı sürekli Derin de olduğu için işine bile odaklanamıyordu.

 Ancak kendini üzen tek şey Derin in onu bir abi olarak görmesiydi ki bu davranışlarından bile belli oluyordu. Derin sırf Yiğiti abisi olarak gördüğü için araları bu kadar iyiydi. Acaba Yiğitin kendisini sevdiğini öğrenince tepkisi ne olurdu kesin Yiğit'in yanında durmaz giderdi. Bu yüzden de Yiğit Derin in kendisini sevmesini bekleyecekti. Eğer bu olmazsa derin onu sevmezse o zaman Derine söz verdiği gibi ondan boşanacaktı. Ama kalbinde tek bir dilek vardı o da Derin in kendisini sevmesi.

Derin ' den

Duştan çıktıktan sonra son olarak saçlarımı da toplayıp aşağı indim. Yiğit abi oturmuş televizyon izliyordu.

"Yiğit abi çay içer misin kekin yanında ?"

"İçerim. "

"Tamam o zaman demleyip geliyorum. "

Mutfağa gidip çayı ocağa bıraktıktan sonra keki kesip iki tane tabağa koydum. Bu sırada da kaynamış olan su ile çayı demledikten sonra önce kekleri götürüp orta sehpaya bıraktım. Ardından da çayları götürünce gidip oturdum. Ve hızla kekimden bir dilim alıp tadına baktım. Gerçekten de güzel olmuştu. Bu sırada Yiğit abi de yemişti ve ben onun görüşünü merak ettiğim için hemen sordum.

"Eee nasıl olmuş ?"

"Gayet güzel olmuş . Ellerimize sağlık."

"Bence de. "

Sessizlik içinde çayımızı içtikten  sonra Yiğit Abi bir arkadaşının çağırması ile onunla buluşmaya giderken ben de odama ders çalışmaya çıktım. Matematiğe çalışırken çözemediğim  bir sürü soru olunca çözmeyi bıraktım ve aklıma Yiğit abi geldi acaba ondan yardım istesem olur muydu? Sonuçta o gün Zeynep'in yanında beni çalıştırabileceğini söylemişti hem sorun olmaz ki sonuçta ben onu abim olarak görüyorum eminim ki o da beni Zeynep gibi görüyordur. Hem nasıl ki abimle soru çözdüysem bu da onun gibi bir şey bu yüzden bence bu kadar büyütmeme gerek yok matematik kitabı mı kaldırıp  edebiyat çalışmaya başladım. Aradan geçen iki saatin sonunda Çalan kapı ile kapıyı açmaya gittim. Gelen Yiğit abiydi.

"Hoş geldin Yiğit abi."

"Hoş buldum Derin."

Yiğit abi yanımdan geçip içeri girerken. Bir anda burnuma gelen parfüm kokusuyla kaşlarım istemsiz bir şekilde çatılırken. Hemen bende salona geçtim ve başını koltuğun arkasına yaslamış gözlerini kapatmış bir şekilde oturan Yiğit abinin yanına oturup çaktırmadan onu kokladım. Allah' ım gerçekten de parfüm kokuyordu hemde kadın parfümü. Kaşlarım benden istemsiz bir şekilde yine çatılırken ağzımdan çıkanlara ben bile şaşırmıştım.

"Sen. Sen kadın parfümü kokuyorsun. "

Konuşmam ile Yiğit abi gözlerini açıp bana baktı. Ardından da üstündeki tişörtu koklayıp tekrar bakışlarını bana çevirdi ve sanki çok normal bir şeymiş gibi cevap verdi.

"Evet. "

"Yani inkar etmiyorsun öyle mi?"

"Neyi inkar etmiyorum Derin hiç bi şey anlamadım. "

"Neyi olacak kızlara birlikle olduğunu. "

"Yooo niye inkar edeyim ki."

Ben Yiğit abinin bu sözlerine şaşırırken bir yandan da kendime şaşırıyordum. Bana ne oluyordu da ben Yiğit abinin kadın parfümü kokmasına bu kadar sinirlenmiştim. Sonuçta bu sahte bir evlilikti ve istediğini yapmakta özgürdü. Bu yüzden buna derhal bir son vermem gerektiğinin farkına vararak hızla konuşup merdivenlere yöneldim.

"Ahh gerçekten kusura bakma Yiğit abi ben bi anda ağzımdan çıkanların farkında değildim çok üzgünüm. "

Sözlerim biterken tam merdivenleri çıkacağım esnada Yiğit abinin konuşması ile olduğum yerde durdum ve kalbimin hızla atmasını sağlayan o sözleri dinledim.

" Hakan aradığında liseden arkadaşlarımız ile buluşacağımızı söylediği için gittim. Ve inan kızların orada olduğunu bilmiyordum. Ve sanırım parfümü üstlerine Boca etmiş olmalılar çünkü bu koku muhtemelen onlarla kısaca sarılırken üstüme sinmiş olmalı. Yani anlayacağın olay bu. "

Yiğit abi açıklamasını bitirince bir şey söylemeyip odama çıktım. Şu an bu yaptıklarım bana çok saçma geliyordu. Ama elimde değildi. Sonuçta biz evliydik ve ondan kadın parfümü kokusu almam niye bilmiyorum ama sinirlenmeme neden olmuştu. Ancak bütün sinirim Yiğit abinin yaptığı açıklama ile uçup gitmişti. Ve nedenini bilmediğim bir gülümseme yüzümde yer edinmişti. 

Odaya çıktıktan sonra masaya oturup sorularımı çözmeye devam etmeye başladım. Bir saat sonra Yiğit abi odaya gelmişti. 

"Derin acıkmadın mı?"

"Acıktım. "

"Tamam o zaman aşağı gel pizza sipariş verdim. Birazdan gelir yeriz. "

"Tamam. Yiğit abi?"

"Efendim. "

"Yemekten sonra çözemediğim matematik soruları var da beraber bakar mıyız?"

"Bakarız tabi. "

Verdiği cevaptan mutlu olmuştum. Çünkü bu sınav benim için önemliydi ve kazanmak istiyordum. Yiğit abi odadan çıktıktan sonra ben de son sorumu çözüp aşağı inmiştim. Aşağı indiğimde kapı çalmıştı. Yiğit abi kapıyı açıp pizzayı aldıktan sonra beraber mutfaktaki masaya oturup yemeğimizi yemiştik. Ardından da yanımıza birer kahve alıp odaya çıkmıştık. Masanın yanına geldiğimizde ben sandalyele oturduğumda Yiğit abi de diğer sandalyeye oturmuştu. 

"Evet. Hangi soruları çözemedin?"

"Limit ve integral sorularını çözemedim. Ama baya var çözerken sıkılmazsın değil mi?"

"Hayır. Matematiği seviyorum. "

"O zaman bu soruyla başlayalım. "

Yiğit abi eline kalemi alıp ilk başta soruyu okumaya başladı. Ardından da biraz sorunun çözümünü düşünmeye başladığında ben de onu izliyordum. Soruyu okurken çatılan kaşları. Kalem tutan parmakları. Çözüm yaparken arada bir değişen yüz ifadesi ve sonucu bulduğunda yüzünde oluşan gülümseme. 

Hepsini tek tek izlemiştim. Ve izledikçe kalbim hızlı çarpıyordu sanki. Ben bunu ilk defa başka biriyle ders çalmaya yorumladığımda Yiğit abi çözdüğü soruyu anlatmaya başlamıştı bile. Ama benim aklımın bir köşesinde hala Yiğit abinin az önceki tatlı halleri vardı. 

3 Hafta sonra

Derin her şeyi son bir kez daha kontrol ettikten sonra. Kalemini bıraktı ve sınav olduğu sınıftan çıktı. Kapının önüne geldiğinde önce derin bir nefes alıp verdi. Ardından da Yiğit in onu "Seni burada bekleyeceğim "  dediği ağacın altına baktı onu orada görünce hızla yanına gitti ve sıkıca sarıldı. Yiğit Derin in bu yaptığına şaşırırken Derin in ağlaması ile daha çok şaşırdı. Ancak hemen kendine gelip bir elini Derin in beline koyarken diğer eliyle de Derin in saçlarını okşayıp sakinleşmesini bekledi. Derin Yiğitin omzunda ağlarken bir anda yaptığının farkına vararak Yiğitin kollarının arasından çıktı.

"Şey kusura bakma Yiğit abi. Ben bi anda öyle boş bulundum."

Yiğit her ne kadar içinden "Keşke hiç çıkmasaydın kollarımın arasından. Senin yerin hep orası " diye geçirse de. Mecburen dışından önemli olmadığını söyledi.

"Önemli değil Derin. Eee söyle bakalım niye ağladın? Bir sorun mu var?"

"Hayır bir sorun yok. Sınavım da güzel geçti. Ama işte bir anda sinirlerim boşaldı galiba."

"Hımm. Peki şimdi daha iyi misin ?"

"Evet. "

"Hadi o zaman gidelim"

Beraber okulun bahçesinden çıkıp. Arabaya bindiklerinde. Yiğit tam arabayı çalıştıracağı esnada yanağına konan öpücük ile kafasını çevirip şaşkın bir şekilde Derine bakarken. Derin in de ondan bir farkı yoktu. Çünkü şu an o bile yaptığına şaşırırken ne diyeceğini bilmiyordu. Ama konuşması gerektiğini fark edince hızla konuştu.

"Şey ben çok teşekkür ederim Yiğit abi. Senin sayende matematik bile çok güzel geçti. Gerçekten sağ ol."

Yiğit yaşadığı şoktan çıkarken. Kalbi hâlâ hızla atmaya devam ettiğinde Derin le konuştu.

"Rica ederim Derin. "

İkisinin de söyleyecek bir şeyi olmadığı için Yiğit arabayı çalıştırırken Derin de hâlâ az önce yaptığını düşünüyordu. Resmen şak diye adamı öpmüştü. Kesinlikle sınav yüzünden olmalıydı. Hem zaten küçük bir öpücüktü. İçinden kendine saydırırken bir yandan da Yiğit in kendini yanlış anlamamasını diliyordu.

 Sonuçta onu abisi olarak görüyordu  ve nasıl ki kendi abisini yanağından öpüyorsa bu da onun gibi bir şeydi. Derin bunları düşünüp kendini rahatlatmaya çalışırken yine Yiğite yakın olduğu zamanlarda olduğu gibi içi bir tuhaf olmuştu. Derin daha fazla bunları düşünmek istemediği için telefonunu çıkarıp annesini aradı. Annesi ile konuştuktan sonra annesinin onu çağırması ile telefonu kapatıp Yiğite onu annesine bırakmasını söyledi. Yiğit araba ile Derinin evinin önünde dururken konuştu.

"Ne zaman alayım seni?"

"Ben kendim gelirim. Şimdi sana zahmet olmasın. "

"Ne zahmeti Derin bir daha duymayayım. "

"Tamam o zaman yedi gibi gel akşam yemeğimizi yeyip kalkarız."

"Tamam."

Derin arabadan inip eve giderken. Yiğitte bu gün yüzünde olacak olan gülümsemesi ile arabayı çalıştırıp bitirmesi gereken proje olduğu için eve gitti.

Derin kapıyı açan annesi ile sarılıp içeri geçtikten sonra. Aradan on dakika geçmemişti ki kapının çalınması ile yerinden kalkıp kapıyı açmaya gitti. Kapıda babasını görmeyi beklerken gördüğü kişiler ile şok olurken. Kimin geldiğini merak eden Ayla hanım da kapının yanına geldiğinde gördükleri ile neye uğradığını şaşırmıştı.
Ayla hanım bir anda   başının dönmesi ile sendelerken Yağız Efe hızla annesini tutmuştu. Ancak  Derin hâlâ şaşkınca karşısındaki kıza ve kucağındaki oğlan çocuğuna bakıyordu.

Evet bölüm geldi ancak bunu geçiş bölümü olarak düşünün. Çünkü bunu sırf bölümü hevesle bekleyen okuyucularım için yayınladım. Bu yüzden lütfen kısa olduğu için kusura bakmayın. Diğer bölümde bunu fazlasıyla telafi edeceğim.

Beğenmeniz dileğiyle 😊

Sevgiyle kalın 😙 💞

Not : Sınır koyuyorum. Oy ve yorum ne kadar çok olursa bölüm o kadar hızlı gelir.

Continue Reading

You'll Also Like

33.1K 849 23
Ben; Bana kurduğum Dünya'da sahteliklerle doluyum... Gerçek olmasını canla başla istediğim tüm karmaşalarıyla beraber 'sahte' bir oyunda başrolüm! ...
5.5M 186K 99
Basit bir TikTok akımı en fazla ne sonuçlar doğurabilir ki ?
1.7M 103K 49
Bir gerçek ailem klişesi. Düzgün yazılmış, saçma olmayan bir biyolojik ailem kitabı arıyorsanız, hoş geldiniz. Yalnız içeri girmeden uyarayım! Ankara...
4.6K 604 25
Yapboz parçaları yerine oturuyordu. Alia ona doğru birkaç adım attı. Yaklaştıkça daha net hatırlıyordu. Onu yakalayışı, güzel kokusu koyu mavi gözler...