LAVİNİA (ölüm çiçeği)

By mihrininbahcesi

1.2M 75K 8.5K

Hayat hiç bir zaman adil olmamıştı. Bazı insanlar vardı, kendi yağında kavrulan elinde ki ile yetinebilen. Ba... More

1/Giriş
2/Özkan Ailesi
3/ÖZKAN VS ŞADOĞLU
4/KADER
5/YOSUN
6/HATIRALAR
7/PANO
9/WHİTE GARDEN
10/VERASET İLAMI
11/EVLENMEK Mİ?
12/GERÇEKLER
13/YUSUF
14/Enişte Almaya
15/Kaza
!DUYURU!
16/HAYIRLI İŞ
17/MAHALLE İMAMI
18/Sevgili Karıcım
19/BİLMECE
20/ŞİFRE
21/DENİZ ÖZKAN
22/KIVIRCIK
23/DÜĞÜNÜMÜZ VAR!!
24/DUBAİ
25/KIZARAN YANAKLAR
İFRİT GÜZELI
26/AÇIĞA ÇIKAN SIR
27/GEÇMİŞ
28/İstanbul'u Yakıyoruz
29/İTİRAF
30/Kız İsteme
31/Yusuf'un Kalbi
32/Akif Hancı
33/Oyun Bitti!
34/Her Şey Bitti!
35/MAHKEME
36/YANGIN
Röportaj
37/Yeni Başlangıçlar
38/ŞİDDET!
39/Romantizm %100
40/Elveda!Final
Özel Bölüm/Hamileyim
Yeni Bir Hikaye
YOUTUBE!

8/DÜĞÜN HAZIRLIKLARI

26.2K 1.7K 372
By mihrininbahcesi


DÜZENLENDİ✔

*Ve zamanı geldiğinde Rabbin sana kalbindekini verecek,seni hoşnut kılacak.*

                
                Duhâ sûresi 5.âyet

*SONDA KI KAPAK ANKETINE KATILIN LÜTFEN...YENI KAPAK SEÇELİM :)

Yarım saat içinde bütün canlı çiçekleri Murat ile beraber alıp gelmiştik.Şimdi de altı kişi panoyu yeniden hazırlamaya çalışıyorduk. Koca salonda bir biz kalmıştık,diğer çalışanlar mekan süslemesini bitirmiş ve gitmişlerlerdi.Bense artık yorgunluktan bitap düşmüş herkes gibi yere oturmuş öyle devam ediyordum.Çiçek sırasını takip ederken aklıma Yusuf ile terasta olanlar gelmişti.

Onun da beni hatırladığına artık emindim cevap vermeden arkasını dönüp gitmesi ile beni hatırladığına emin olmuştum.Ama o beni hatırladığını belli etmeden benim bir şeyler söylemeye niyetim yoktu.

Hatta o beni hatırladığını söylese dahi benim söylemeye niyetim yoktu.Belki de ikimiz için en hayırlısı buydu, kader her ne kadar kapattığımız kapıları tek tek açsada bazı sırların kapı arkasında gizli kalması gerekti. En niyetinde bizim birbirimizi tanımamız yasaktı.

"Korel, kızım sabahtan beri sana sesleniyorum."

Aslı'nın yüksek çıkan sesiyle ona dönerken herkesin bize baktığını fark ettim.Yüzümde ki kan basıncı birazda olsa yükselirken utançla Aslı'ya odaklandım.

"Kusura bakma dalmışım."

"Fark ettim,pano bitti diyecektim çekilde çocuklar kaldırsın."

Düşüncelerime öyle dalmıştım ki panonun bittiğini bile fark edememiştim.Yavaşça yerimden kalktıktan sonra hafif kenara çekildim saate baktığımda altı buçuğa  geliyordu.Murat bir süreliğine yanımızdan ayrılmış panoyu kaldırmak için adam bulamaya gitmişti.Ben Aslı ve firmadan iki genç panonun başın da ayakta duruyorduk.

Ben ve Aslı uzak durmak adına aramıza biraz mesafe koyarken genç bir bayan bize doğru yaklaşmıştı.

"Korel hanım."

"Buyrun, benim."

Oldukça alımlı olan kadın elindeki dosyaları sabitlemeye çalışırken tek eli ile de kemik gözlüklerini düzeltiyordu.

"Korel hanım biz çiçek toplarını kontrol ediyorduk fakat çalışmıyorlar bir bakar mısınız?"

"Tabi hemen geliyorum."

Organizasyon ekibinden olduğu belli olan genç kadın yanımızdan ayrılınca Aslı'ya dönüp elimdeki fazlalık çiçekleri kucağına bıraktım.

"Sen Murat ve diğerleri ile panonun yerleştirilmesine yardımcı ol.Bende Hayrunisa ile toplara bakmaya gideyim."

"Tamamdır burası bende."

Aslı'nın onayı ile Hayrunisa'yı da alıp çiçek toplarının olduğu bölüme yani gelin masasının oraya doğru ilerledim.Çiçek topları aslında Hayrunisa'nın tasarımıydı.

Gelin ve damat masasının yanına birer tane olmak üzere iki tane bırakıyorduk.Görüntü olarak savaş toplarına benzese de ateş alınca içinden papatyalar dökülüyordu ve bu tasarım Hayrunisa'nın hayal dünyasından dışarıya yansımıştı.

Masanın yanına geldiğimizde iki gencin sağdaki çiçek topu ile uğraştığını fark ettik.Hayrunisa hemen oraya giderek gençlerden izin alıp onları uzaklaştırdı ve kendi tasarımını incelemeye başladı.Bense öylece başında durmuş işini halletmesini bekliyordum.Aradan geçen beş dakikanın ardından Aslı'da bize katılmıştı.

"Halledebildiniz mi?"

Aslı'nın sorusuna bilerek cevap vermedim ki Hayrunisa verebilsin. Her ne kadar girişken bir kız gibi görünsede aslında oldukça çekingen ve adı geçmeden konuşmayan bir kızdı Hayrunisa bu yüzden genellikle ona sorulan sorulara başkalarının cevap vermesine alışmıştı.Benim sessizliğimi koruduğumu gören Hayrunisa çekingen bir tavırla Aslı'ya dönerek oluşan sorunu anlatmaya başladı.

"Ateşleme sırasında çalışan raylardan biri gevşemiş,düğün başlamadan hallederim inşaAllah."

"InsaAllah."

Aslı ve Hayrunisa'nın arasında ki ufak diyalog bittiğinde bu sefer ikimizde topların başında dikilmiş onu izliyorduk.On dakika sonra sıkılmış vaziyette üzerime çullanan Aslı'yı zor da olsa üzerimden kovarak Hayrunisa'nın yaptığı işi dikkatle izlemeye devam ettim.

Çocukluğumdan bu yana tamir edilecek şeyleri izlemeye bayılırdım. Galiba bu da babamdan kalma bir özelliğimdi.Hayrunisa işini halletmiş ve topun kolunu çekmiştiOnun kolu çekmesi ile çiçek topu patladı ve tam dibinde duran benim başımdan aşağıya doğru papatyalar havada uçuşmuştu.Aynı anda duyduğum deklanşör sesi ile şaşkınca sağıma döndüm.

Pembe gömlek ve beyaz pantolon giymiş 30'lu yaşların da bir adam elindeki kamerası ile benim fotoğrafımı çekmişti ve hala da çekmeye devam ediyordu.

"Siz ne yapıyorsunuz?"

"Ne yapıyor gibi görünüyorum tatlım, fotoğraf çekiyorum tabiki."

Kurduğu cümlede her harfi yaya yaya konuşması ve kıvırması oldukça tuhaftı.Daha tuhaf olanı ise yanında ki kadındı.Altındaki ultra mini eteği ve üzerinde ki ufak bez parçası ile fotoğraf çeken adamın tam dibindeydi.Adamın elindeki kamerayı alıp içini kurcalamaya başlamıştı ve bizi hiç takmıyordu.

Birden bire düşen surat ifadesi ile bir bana bir da kameraya bakan kadın sanki uzaylı görmüş gibi hızla yanında ki adama dönmüştü.

"Ümit'cim neden bu sarıklının fotoğraflarını çektin hayatım,bu çok ama çok iğrenç bir görüntü."

Sanki vebalıymışız gibi bize bakan kadın bir de utanmadan hakaret edip aşağlıyordu.Aslı'nın böyle bir durumda sakin kalmayacağını bildiğimden hızla ona dönüp kolunu tutmuştum ama bu sırada çok şaşıracağım bir şey  oldu.

Ben sakin olsun diye Aslı'yı tutarken Hayrunisa sağ tarafimdan bir adım ona çıkarak kadının önünde durmuştu.

"Pardon da bu hakaretlerinizi hak edecek ne yaptık biz."

" Ne mi yaptınız?Hemen söyleyeyim tatlım, göz zevkimi bozdunuz oldu mu?"

Hayrunisa'nın bu çıkışını Aslı ile ağzımız açık izlerken bu çokta uzun sürmemişti çünkü karşımızdaki arsız kadının sözleri ile Hayrunisa kabuğuna geri çekilmiş ve arkama geçmişti.Ben onun üzüntüsüne ortak ortak olurken Aslı bunu fırsata çevirmiş ve elimin altından kurtuldu.

"Bana bak sarı,sen bizim göz zevkimizi bozuyorsun da biz sana bir şey diyormuyuz."

Aslı küçüklüğünden bu yana hep böyle fevriydi.Kim ne derse desin altta kalmaz cevap verirdi.O da her ne kadar bu yönünü sevmesede bir türlü köreltemiyordu işte.

Şimdi ise her zaman ki gibi altta kalmamış cevabını vermişti. Hayrunisa'dan olsa gerek geri çekileceğimizi sanmış olan kadının yüz rengi gitgide kızarırken sinirle ellerini saçına atmış ve etrafına bakınmaya başlamışdı.Gözleri bir anda parlayınca bize bakarak siz görürsünüz bakışı atıp tekrar az önce baktığı yere döndü ve sağ elini kaldırdı.

"Yusuf,tatlım buraya bakar mısın?"

Duyduğum isimle gözlerim büyürken bize yaklaşan ayak seslerinin ona ait olmaması için dua ediyordum. Karşımızda oluşan kalabalık ile o tarafa döndüğümde Yusuf dahil bir kaç adamın yanımıza geldiğini fark ettim.Sarışın kadın ise bize fırsat vermeden konuşmaya başlamıştı bile.

"Yusuf bu çalışanları kovman gerek. Çok terbiyesizler,şunlara bakarmısın bu halleri ile bana hakaret ediyorlar."

Duyduklarım ve işittiğim ses tonu ile daha da sinirlenirken kendime hakim olmaya çalışıyordum.Tabi Aslı için aynı şeyi söyleyemeyecektim.

"Ne varmış halimizde.Allah'a çok şükür ki kendimizi biliyoruz,sen önce kendine bak."

"Bak Yusuf görüyormusun nasıl da çirkef."

Tek eliyle saçı ile oynayan sarışın kadın Yusuf'a yaklaşmaya çalışırken o bir adım ileriye gelerek  bize daha doğrusu bana döndü.

"Burada ne oluyor anlatmak ister misin?"

Bir emir cümlesinden çok rica içeren ses tonu ile gerçek anlamada şaşırmıştım.Tanıştığımız şu kısa sürede onu hep emir veren biri ve yüksek ses tonu ile hatırlıyordum.

Şimdi rica etmesi ayrıca kısık sesli konuşması biraz da olsa sinirlerimi sakinleştirmişti.Ayrıca bu haline şaşıran tek kişi ben değildim.Arkada duran arkadaşları da en az benim kadar şaşkındı.Bana nazaran konuştuğu için ben de ona cevap vermek durumundaydım.

"Olanları bir de kendi tarafımızdan anlatacak kadar vaktimiz yok birazdan düğün başlayacak.Ama arkadaşınıza çektiği fotoğraflarımı silmesini söylerseniz sevinirim."


Ben sustuktan sonra Yusuf hızla fotoğrafçı adama dönerek kaşları çatık bir şekilde bakmaya başladı.Neden sinirlenmişti şimdi!

"Ümit!"

"Ayy ne be alt tarafı bir fotoğraf, silerim olur biter."

Yusuf tekrar bana döndüğünde başka bir sorun var mı der gibi bakıyordu. Başımı yavaşça önüme eğdiğimde rahat bir nefes alıp arkamı döndüm. Kızlara gidelim işareti yaptıktan sonra ilerleyecektik ki yanından geçtiğim sarışın kadın tekrar konuşmaya başladı.

"Bu seferlik böyle gitmenize izin veriyorum ama unutmayın bizim paramız ile iş yapıyorsunuz ve bana benim yerinde posta koyuyorsunuz.Sessiz kalışımı asaletime verin ve şimdi gidin buradan."

Söyledikleri bardağı taşıran son nokta olmuştu.Yavaşça ona dönerek gözlerinin içine bakmaya başladım. Onun kadar düşmeyecek ama ona yerinde bir cevap verecektim.Hz. Yusuf'un aklıma gelen güzel bir sözü ile hafif gülümseyerek cevabını verdim.

"Adelet olmadıkça yönetimin,edep olmadıkça asaletin,cömertlik olmadıkça zenginliğin faydası olmaz."

Arkadan gelen "ooo" seslerini takmadan Hayrunisa ve Aslı'nın koluna girdiğim gibi oradan uzaklaştım.Hızlı hareket ettiğimden dolayı kızlar bana yetişmekte zorluk çekselerde umursamadan çıkış kapısına doğru durmadan devam ettim.Sonunda bahçeye çıktığımızda kızlar hızla kolumdan çıktı.

"Kızım öldürdün bizi ya bu ne hız."

"Ne yapsaydım Aslı içerde durup halay mı çekseydim.Tabi ki çıkacaktım."

"Halay çek demedim.Bari sarı kızın yüzünü görseydik yaa,şimdi kıpkırmızı olmuştur.Tüh ya göremedim."

Her zaman ki gibi Aslı'nın munzurluğu üzerindeydi.Onu daha fazla dinlemeden Hayrunisa'ya döndüm.

"Canım Murat'ı arada işi bittiyse kapıya gelsin.Artık buradan gitmek istiyorum."

"Tamam abla arıyorum."

Hayrunisa Murat'ı aramak için yanımızdan uzaklaşırken Aslı kolumdan turarak beni kendine çevirdi.

"Pardon da nereye gidiyoruz patron. Kırılan pano yüzünden bir ton masraf çıktı.Bunları karşılamaları lazım, Nejla mıdır nedir o kadını bulup faturaya ekleme yapmamız gerek."

Tabi ya bunu tamamen unutmuştum. Yoğunluktan ve çıkan ufak pürüzlerden ödeme işi tamamen aklımdan çıkmıştı.

"Ben onu tamamem unutmuşum ya,o zaman siz çocuklarla araca geçin ben de Nejla hanımı bulayım."

"Tamam o zaman biz otoparktayız."

Aslı çocukları otoparkta beklemek için giderken bende tekrardan içeriye girdim.Hiç kimseye görünmemek için hızlı hareket ediyordum. Korktuğumdan değil de sadece muhattap olmamak adına böyle davranıyordum.

Allah'a şükürler olsun ki kimseye görünmeden Nejla hanımı bulmuş ve fatura işini halletmiştim.Geldiğim gibi hızlıca çıkmaya çalışırken arada bir etrafıma göz atıyordum.Sonunda çıkış kapısına yaklaşmıştım tam merdivenlerin olduğu bölüme girecekken karşıdan gelenleri görünce olduğum yerde kalakaldım.

Bunlar onlardı,Yusuf'un ailesi.En önde ailenin büyükbabası Hasan Şadoğlu vardı,arkasında ise aile bireyleri ama aralarında biri vardı ki en çok dikkatimi o çekiyordu.

Oturduğu tekerlekli sandalye ile Nazlı Şadoğlu,Yusuf'un annesi.Yıllar olmuştu Nazlı anneyi görmeyeli aslında tekrar görmeyi bekliyordum ama tekerlekli sandalyede değil. Bütün bunların tek bir suçlusu vardı o da en arkada yürüyen adamdı. Çocukluğumu çalan adamdı.Sadece benim değil Yusuf'un da çocukluğunu çalan adamdı.

Vehbi Şadoğlu...

*Korel karkaterini nasıl buldunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

*Yusuf'dan bahsetmiyorum çünkü onu daha tanımadınız?

*Yan karakterlerin diyalogları dozunda mı?

*Son olarak çok mu yavaş ilerliyoruz. Bölümleri nasıl buluyorsunuz?

*Ayyy unuttum :) Okuyup vote veren çiçeklerime öpücükler ama neden yorum yapmıyorsunuz. Okuyup oy vermek gibi yorum yapıp düşüncelerinizi belirtmeniz de benim için çokkk önemli.

*Bir yorum dahi yapsanız benim icin altın değerinde.

ANKET

*Şimdi bir kaç kapak atacağım. Siz en çok hangisini beğenirseniz onu yeni kapağımız yapacağız...:)

Continue Reading

You'll Also Like

3.2M 221K 64
On yıl boyunca ölü bir adama âşık olmak... Hiçbir karşılık beklemeden, yalnızca toprağını öpmek... Ona en çok ihtiyacın olduğu anda mezarına sarılmak...
DİCLE By 👑

Spiritual

231K 11.8K 36
Siz: Bir dakika... Siz: Ben Zehra olmadığıma göre siz kimsiniz? 0588*******: Ne demek Zehra değilsin? Benim tek kız kardeşim Zehra. 0588*******: Şaka...
2.7K 91 23
Yazarlara Destek❤️😍Keşfedilmeyi bekleyen kurgulara öncelik verilecektir❤️ Okuduğum ve beğendiğim kurguları paylaşıyorum...
6.7M 341K 66
Herkesin hayatta en az bir amacı vardır. Benim amacım iyi bir hemşire olabilmek... ve yöntemim gülümsemek... Herkesin aksine gülümsemekten bir an...